HANDE FIRAT- Efendim, iyi akşamlar. CNN Türk-Kanal D ortak yayınına hoş geldiniz. Artık Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine çok kısa bir süre kaldı ve biz Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuğuyuz, aslında Sayın Cumhurbaşkanı da CNN Türk-Kanal D ortak yayınının konuğu. Efendim, hoş geldiniz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hoş bulduk.
HANDE FIRAT- Çok yoğun bir programınız var sürekli, nasılsınız?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Artık Cuma-Cumartesi, iki günümüz kaldı, yani sona geldik, çoğu gitti, azı kaldı.
HANDE FIRAT- Efendim, sürekli dikkat çekiyor mesajınız, bir rehavete kapılmayalım diyorsunuz, rehavet mesajı ön planda. Hatta şunu duyduk: Bizim rakibimiz Kılıçdaroğlu değil, rehavet dediniz. Neden bunu söylüyorsunuz, rehavet neden önemli, bu konudaki endişe ve düşünceniz nedir?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık, kendi rekorlarımızı daha da yükseltmenin çabası içinde olduk. Karşımızda da vizyon sahibi, yenilikçi, bizimle eser ve hizmette yarışacak bugüne kadar ne yazık ki bir muhalefet bulamadık. Ve Türkiye’nin, Türk demokrasisinin en büyük talihsizliği de zaten bu. Yani üretemeyen, eser ortaya koyamayan muhalefetle yarışmak. Tabii bugün ne Kılıçdaroğlu’nun, işte televizyonda bir açıklaması vesairesi oldu ve bu açıklamada da ne yazık ki hâlâ bizi televizyonlara falan davet ediyor. Televizyona davet ediyorsun da, televizyonda benimle neyi konuşacaksın? Ortaya koyduğun herhangi bir eserin yok ve bunun yanında bir vizyonun yok. Yani seninle ben Okmeydanı SSK Hastanesini mi konuşacağım. Bütün bunlarla beraber…
HANDE FIRAT- Çık karşıma, dedi değil mi, tam o ifadeyi kullandı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet. Tabii bütün bunlarla beraber öyle bir noktaya geldin ki, artık Kandil’den gelen talimatları yerine getirebilmek için Kandil’in Parlamento’daki uzantılarıyla geçip bu seçim sürecinde onların desteğini isteyecek kadar zaafa düştün. Ve bütün bunların yanında bir de maalesef yüzde 1 bile oy potansiyeline sahip olmayanlara gittin 40 kadar milletvekilliği verdin, bunları mı konuşacağım seninle? Ve tabi bir de iftiraları falan var, bu iftiraları falan da sizlerle konuşmayı arzu ederim. Bugün iş dünyasıyla yaptığım toplantıda da bunların üzerinde ısrarla durdum.
HANDE FIRAT- Bu arada ben heyecandan, Ahmet çok özür dilerim, ama artık alıştık birbirimize diye düşünüyorum. Ahmet Hakan, Genel Yayın Yönetmenimiz bizimle birlikte diye söylemedim, çok özür diliyorum.
AHMET HAKAN- Estağfurullah. Şey var mı, hani siz siyaseti iyi okuyan bir lidersiniz, hani meydanlara da çok fazla çıkmasanız bile, bir deprem bölgesine gittiniz orada vatandaşlarla, Sivas’ta…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Üç kez, dört kez.
AHMET HAKAN- Hayır hayır, bu son ikinci tur sürecinde, Sivas’a gittiniz…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet, Hatay’a gittim.
AHMET HAKAN- Rehavet gözlemliyor musunuz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi herhangi bir rehavet şu anda olmasa dahi ben bir siyasetçi olarak tedbirimi almam lazım.
AHMET HAKAN- Uyarmam lazım diyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Uyarmam lazım. Teşkilatımı bu noktada uyaracağım ki onlar da herhangi bir rehavete veya zafer sarhoşluğuna kapılmasın. Çünkü birinci turu 5 puan önde bitirdik, ama bu 5 puan önde bitiriş bir rehavete vesile olmaması lazım, bir zafer sarhoşluğuna vesile olmaması lazım.
AHMET HAKAN- Yani bir oy bile önemli mi sizin için?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Çok çok önemli, çünkü biliyorsunuz burada 50+1, yani oradaki bir, bir oy…
AHMET HAKAN- Her şeyi değiştirecek olan bir yani, evet.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Her şeyi değiştirir, evet, o kadar önemli.
AHMET HAKAN- Yani böyle bir, Reis nasıl olsa kazanıyor gibi bir hava ben hani bilmiyorum göremedim, ama siz görüyor musunuz böyle bir hava?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şu anda mesela Hatay’da konteynerlerin olduğu yerde hazırlık yapılmıştı ve yaklaşık 40-50 bin kişi orada vardı ve oradan Sivas’a geçtik. Aman ya Rabbi, Sivas bambaşkaydı; caddeleri söylemiyorum, meydan aldığım resmi rakamla 100 bin kişiydi.
AHMET HAKAN- Evet, çok kalabalık gözüküyordu Sivas gerçekten, evet.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Çok muhteşemdi.
AHMET HAKAN- Siz rahatsızlanmıştınız, o yüzden gidememiştiniz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Gidememiştim. İşte bu Ankara-Sivas hızlı tren olayının da açılışının yapıldığı ve Fuat Bey’in benim adıma katıldığı o açılıştı. Tabii buranın da yine bir enteresan yanı var. Biliyorsunuz şu anda 6’lı masanın, 7’li masanın etrafındakilerden bir tanesi de malum oralı.
AHMET HAKAN- Temel Bey.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ama…
AHMET HAKAN- Niye bunu söylüyorsunuz yani?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Buraya mesela geldi mi diyorum, diyorlar ki; gelmedi, hangi yüzle gelecek, diyorlar.
AHMET HAKAN- Orada Belediye Başkanlığı da yaptı.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Zaten o Madımak olayının olduğu dönemde oranın Belediye Başkanıydı ve o zamanlar CHP’nin Temel Bey’le ilgili söylediklerini şöyle hatırlayın, yani idamına varıncaya kadar böyle talepleri vardı.
AHMET HAKAN- Vardı, haksız yere de söylendi o sözler yani.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet. Ama öyle veya böyle şunu söylemem gerekiyor: Şimdi o gün Sivas acaba niçin böyle bir katılım yaptı? Şimdi 3 milletvekili bizde, 1 de MHP’de, 4 milletvekili ile biz şu anda Cumhur İttifakı olarak Sivas’tayız, bu önemli bir şey. CHP’nin 1 milletvekili var. Bir de o heyecan, o coşku anlatılır gibi değil. Ankara-Sivas şimdi 2 saat ya, bu hale geldi.
AHMET HAKAN- Hızlı trenle.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hızlı tren ve konfor yüksek.
AHMET HAKAN- O zaman Sivas-İstanbul kaç saat oluyor o zaman?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- 6 saat.
AHMET HAKAN- Müthiş bir şey yani, evet.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Çok güzel bir gelişme.
HANDE FIRAT- Ve çok tercih ediliyor, Ankara-İstanbul da mesela aynı şekilde çok tercih ediliyor, insanlar artık treni tercih ediyorlar.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi bir de onlara biz bir ay ücretsiz dedik. Şimdi bir ay ücretsiz deyince tabi cazibe arttı ve bu cazibe tabii şimdi bundan sonraki süreci de teşvik edecektir.
AHMET HAKAN- Ben dinledim konuşmanızı, şey diyorsunuz vatandaşlara; memnun musunuz hani filan, müthiş bir reaksiyon aldınız değil mi, hatırlıyorsunuz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet evet.
AHMET HAKAN- Efendim, ben şeyi merak ettim; şimdi bu seçimde, yani 28 Mayıs Pazar günü sizi destekleyenlerin, ilk turda oy vermiş-oy vermemiş, bu turda oy vermeyi düşünenlerin temel motivasyonu ne olmalı? Yani ben niye Pazar sabahı kalkacağım ve size oy vereceğim, yani beni bu duyguya itecek olan şey sizce ne olmalı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Benim düşüncem, Ahmet Bey şu olmalı: Bir defa güçlü Türkiye ideali ve Türkiye yüzyılı vizyonu. Tabii bir de her zaman söylediğim; eser ve hizmet anlayışı. Şimdi referans olarak baktığımızda, Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu noktada herhangi bir referansı var mı? Yok.
AHMET HAKAN- Ama işte o zaman da diyorlar ki; Kılıçdaroğlu hiç iktidara gelmedi ki ne referansı göstersin?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ama sen şimdi iktidara gelemiyorsan bunun bir nedeni var. Adama sorarlar, sende 11 tane büyükşehir belediye başkanlığı var, bu belediyelerde acaba siz eser, hizmet olarak ortaya ne koydunuz? İstanbul sizde, Ankara sizde, İzmir sizde…
AHMET HAKAN- Bir de, tabii 21 yıl niye iktidara gelemiyorsun, bir de o var.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bir de o var. Ve 15 kez seçime girdin, hepsini kaybettin, niye kaybediyorsun? Bu millet herhalde durup dururken seni reddetmiyor, bütün bu diğer eserlerine bakıyor. Yani İstanbul, Ankara, İzmir deyip geçmeyin. Şimdi bu kadar önemli şehirler sizde, siz burada ortaya eser koyamazsanız, bu millet size merkezi yönetimde oy verir mi? Vermez. Şimdi mesela ben İstanbul’a Belediye Başkanı olduğum zaman, o zamanki benim partim merkezi yönetimde iktidar değildi…
AHMET HAKAN- Muhalefettiniz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- İstanbul’da ortaya koyduğumuz o eserler, aynı şekilde Melih Bey’in Ankara’da ortaya koyduğu eserler bizi nereye taşıdı? Yüzde 22’ye filan taşıdı merkezi yönetimde. Demek ki yerel yönetimde siz…
AHMET HAKAN- O dönemin partisini…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii tabii.
AHMET HAKAN- Doğru, ilk seçimde birinci parti oldu.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet, yani Erbakan Hocamızın şeyde olduğu dönem. Demek ki siz eğer yerel yönetimde ortaya bir performans koyarsanız, böyle bir referansınız olursa, bu referans üzerinden millet de; yerel yönetimde bu başarıyı gösterdiklerine göre, merkezi yönetimde de bu başarıyı ortaya koyarlar der.
AHMET HAKAN- Efendim, sizin zaten siyasette Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak, yani taraflı-tarafsız bütün gözlemcilerin bu konuda ittifak ettiğine inanıyorum; Belediye Başkanlığında sergilediğiniz İstanbul’daki performansınızla genel siyasette adım attınız, yükseldiniz…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Oraya taşıdık.
AHMET HAKAN- Taşıdınız, yani o çok net. Dolayısıyla İstanbul Belediyesi önemli tabii ki genel siyaset açısından.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Çok çok önemli. Yani İstanbul, Ankara, bunlar bu noktada tartışılmaz, taşır.
AHMET HAKAN- O zaman siz, hizmete bakacaksın, diyorsunuz vatandaşa 28 Mayıs günü oy vermek için; bir. Güçlü Türkiye imajı diyorsunuz, bir de hizmet diyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bir de tabii, işte bu yeni yüzyıl diyoruz ya, bu yeni yüzyılın buradaki Türkiye yüzyılı bu. Şimdi bu Türkiye yüzyılının yol haritası, bu yol haritasını biz hayata geçireceğiz. Artık yeni yeni bazı adımlar atmamız gerekiyor, yine hiçbir zaman eğitimi bir kenara koyamayız, sağlığı bir kenara koyamayız, ulaşımı, enerjiyi, tarımı, bunları bir kenara koyamayız. Ama hepsinden öte, bir terörle mücadele anlayışımız var, bu terörle mücadeleyi bir defa bir kenara koyamayız ve şunu da çok açık-net söyleyeyim; terör örgütleriyle olan mücadelemizde biz çok çok iyi bir konuma geldik. Mesela burada şöyle Güneydoğu, Doğu’yu düşünün, bir Diyarbakır’ı düşünün, eskiden Diyarbakır’da akşam sokağa çıkamazdınız, ama şimdi Diyarbakır’da çıkıp akşam gençlerle beraber kafeteryalarda, restoranlarda rahat rahat gezebiliyorsunuz, oturup kalkabiliyorsunuz. Buralara durup dururken gelinmedi, bu terörle olan mücadelenin neticesinde geldi.
Çok daha önemlisi; bu bölgelere yatırım olmuyordu, şimdi bu bölgelere yatırım başladı. Bu yatırım nereden başladı? Terör korkusu yatırımcıdan bir kenara çekilince, yatırımcı da; ha benim için artık sağlıklı bir zemin oluştu, ben şimdi gider burada yatırımımı yapabilirim diyor, bu süreç başladı. Onun için de tabii terör örgütlerinin defalarca destek aldığı aday vardı, diğer tarafta 21 yıldır Türkiye’yi her alanda bir üst lige taşıyan ehil kadrolar var. Şimdi 21 yıllık kazanımlara bakarak ben inanıyorum ki bölge insanları da buralarda yatırımlara girecektir. Ve savunma sanayinde nereye bakacak? Akıncı’ya bakacak. Nereye bakacak? Kızılelma’ya bakacak. Öbür tarafta TOGG’a bakacak, bütün bunlara bakarak adımlarını da bunlar atacaktır.
HANDE FIRAT- Aslında efendim, orada bir millileşme var, yani o millileşmeyi insanlar bir gurur kaynağı olarak görüyorlar ve o artış bunu da çok net gösteriyor. Milliyetçilik oyları deniyor, ama millileşme de başka bir şey, bu saydıklarınız aslında komple yani.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii şimdi diyorlar, artış orada var, oranda falan, ya o işte buradan geliyor.
HANDE FIRAT- Peki, bir ifadeniz var, “biz kazanırsak, hiç kimse kaybetmeyecek.” Şimdi bu ne demek, yani bu çok önemli bir söz, çünkü sizin seçmeninizin dışını da kapsayan bir söz, ama sizden açık açık duymak isterim, kimler kaybetmeyecek?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi Hande Hanım, bununla tüm milletimizi kastediyorum. Yani biz kazandığımızda bir defa bu ülkede kimse kaybetmeyecek, çünkü herkes rahat bir şekilde yatırımsa yatırımını yapacak, istihdamsa istihdamını sağlayacak. Yani bizde turizmciler asla yatırım yapamaz falan diye bir şey yok, turizmin en büyük yatırım dönemi bizim dönemimiz olmuştur. Bakın, biz turizmde hedefi 100 milyar dolar olarak koyduk. Sağ olsun Mehmet Bey başarılı bir Bakan arkadaşım olarak hakikaten çok ciddi performans ortaya koydu ve sektörün de içinde olması hasebiyle sektörde ciddi sıçramalar oldu.
AHMET HAKAN- Bir de bütün şeylere rağmen, sıkıntılı süreçler geçirdi Türkiye…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii, yani o kovidler-movidler, bütün bunlara rağmen biz onlarla beraber bu yolu yürüdük ve şu ana geldik. Seçim dönemi tabii ayrı, icraat dönemi ayrı. Ancak siyasetin doğasında rekabet var ve bu olmalıdır ve biz bu rekabeti de ne yaptık, her alanda teşvik ettik. Şimdi tabii bunu siz teşvik edince, buna yönelik bazı teşvik primlerini de siz onların önüne koyarsanız, o zaman tabii yarış başlar ve bu yarış bize Türkiye’de ciddi manada her alanda adımlar atılmasını getirdi.
HANDE FIRAT- Peki, bu hiç kaybetmeyecek, hiç kimse kaybetmeyecek… Ben, sizi biliyorsunuz yıllardır Başbakanlık muhabiri olarak da oradan takip ederek başladığım için, daha böyle kucaklayıcı bir dönem, daha kapsayıcı bir dönem ya da tersinden de soracağım bunu; siz kazanmazsanız, öyle bir olasılık olursa o zaman kimler kaybedecek?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi tabii varsın birileri gerilimle, kutuplaştırmayla, yani siyaset dilini zehirlemek suretiyle yol almaya çalışsın, o bizi ilgilendirmiyor, biz milletimizi kucaklamaya devam edeceğiz. Bu bizim aynı zamanda kültürümüzden de gelen bir anlayış ve buradan taviz veremeyiz. Bunun için de Allah’ın izniyle 28 Mayıs’ta biz kazanırsak, 85 milyonun her bir ferdi kazanacak.
HANDE FIRAT- Oy vermeyen de yani?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Veren-vermeyen, yani biz burada kalkıp da sandıkta sen bana oy verdin mi-vermedin mi, yani bunu ayrıştıracak halim yok, bunları tefrik edecek halimiz de yok. Önemli olan, o akşam sandıktan ne çıkacak. Şimdi burada Sayın Kılıçdaroğlu kazanırsa terör örgütleri kazanacak, bu da çok açık. Londra tefecileri kazanacak, kendisi söylüyor bunu zaten, ben söylemiyorum. Amerikalı şirketler kazanacak. Kaybedenler ise, ülkemiz üzerine hesap yapanlar olacak. Ve bu noktada da birlik ve dirliğimize kastedenlere diyorum ki biz fırsat vermememiz lazım. Dergi kapaklarından millete ayar verenleri gördünüz değil mi? Alman dergilerinden, Fransız, İngiliz, bütün bu dergiler. Bunların Erdoğan’la ne işi var?
HANDE FIRAT- Dönmeye başladılar hafif hafif biliyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tamam da, bunların Erdoğan’la ne işi var, onlara sormak lazım; ya sen kaç kere Erdoğan’la bir araya geldin? Erdoğan’ın onlara bakış açısını gayet iyi bildikleri için bundan dolayı da tabii Erdoğan’ın kaybetmesi lazım. Bunu kimler diyor aynı zamanda? Terör örgütleri diyor. Demek ki bunlar terör örgütleriyle aynı yerden ayar alıyorlar, aynı yerden ayar veriyorlar. Ama benim milletim onlara gereken dersi, gereken cevabı inşallah Pazar günü verecek.
AHMET HAKAN- Şimdi şöyle bir manzara ortaya çıkıyor: Seçim gecesi işte siz önde çıkıyorsunuz, size oy vermeyen vatandaşlarda da hepsinde olmasa bile hani bir bölümünde böyle bir burukluk, bir moral bozukluğu, bir kırıklık oluşuyor. Hâlbuki hani bence siyaset bir rekabet alanıdır, böyle bir şeye gerek yok. Yani seçim yapılmış, kim birinci çıkarsa o kazanmıştır ve ona saygı gösterilmesi gerekir. Ama tabii o gergin bir atmosferden geçildiği için insanlar büyük bir hayal kırıklığına uğruyorlar. Bu hayal kırıklığına uğrayan seçmen, uğraması muhtemel seçmenlere ne mesaj vermek istersiniz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi Ahmet Bey, öncelikle milletimin her bir ferdi siyasi tercihi ne olursa olsun bir defa benim için kıymetlidir. 21 yıl sadece Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı olarak, bunun öncesinde İstanbul gibi bir şehirde Belediye Başkanlığı olarak, yani halkımla ben her zaman iç içe oldum.
Tabii muhalefet partilerine gönül veren vatandaşlarımın morallerini de biz bozmadık, bozmayız da, böyle bir derdimiz yok. Bu kardeşlerimize hayal kırıklığı yaşatanlar, sadece ve sadece gönül verdikleri partinin yöneticileridir. Ne diyorlar; cehennemin kapısı, dipsiz karanlık, ceberut, yıkacağız, izin vermeyeceğiz, kapatacağız… Bu kelimeleri her gün kullanan birinin psikolojisinin iyi olması mümkün değil. Bunu şimdiye kadar tüm seçimlerde yaptılar, şimdi de yapıyorlar. Bırakın millet, yani dürüst davranmayı sizden öğrenmesin. Benim milletim zaten dürüsttür. Nerede, ne zaman, nasıl oy vereceğini de gayet iyi bilir. Ama bunlar maalesef toksik ilişkiler kurdular, tabi bu ilişkiler ne yazık ki işi buralara getirdi, getiriyor. Halen topluma umut vermek, umut aşılamak, ufuk çizmek yerine negatif bir siyasi söylem kullanıyorlar, biz bundan kaçıyoruz. Ve arkadaşlarıma da onu söylüyorum; sakın, biz pozitif yaklaşım içinde olacağız ve yani bunların yaptığını aynı dille biz yapmamalıyız ve yapmayacağız.
HANDE FIRAT- Efendim, şimdi aslında bir kesim tarafından pompalanan bir endişeyi soracağım size, muhalefet de bunu çok dile getiriyor; mesela görmüşsünüzdür, kadınların son seçimi diye bir ifade kullanıldı, bir manşet kullanıldı.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Kim atıyor bunu?
HANDE FIRAT- Bir gazete attı efendim, kadınların son seçimi. Benzer mesajları siyasetçilerden de veren oldu. Aman dikkat edin, işte şu geliyor, bu geliyor. Ondan sonra, kadına karşı şiddetle mücadele değişecek, toplumsal hayattaki yeri konuşuldu, yaşam tarzı aman aman, dendi. Şimdi tabii sizi tanıyan tanıyor, ama ben yine de soracağım, hani benim sormam şöyle: Bir kadın olarak soruyorum, ama ben sizi iyi tanıyorum bu konuda. Bu manşetlere üzülüyor musunuz, bu söylemlere üzülüyor musunuz? Sonuç itibariyle kadınla ilgili herhangi bir toplumsal değişiklik yeri ya da yaşamla ilgili bir müdahale söz konusu olacak mı? Bu endişeler niye dile getiriliyor?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi Hande Hanım, bu manşetleri yazılı veya görsel hangileri attı bilmiyorum, ancak ben şunu biliyorum: Türkiye’de Parlamento’da kadın sayısını artıran en önemli parti AK Parti’dir. Bugüne kadar artırdık ve son seçimlerde, yani şu andakini söylemiyorum, bizim Parlamento’da 17 tane bayan milletvekilimiz vardı. Bu seçimde de aynı hassasiyeti gösterdik. Bakın en genç bayan milletvekilleri bizim. Mesela şu anda en genci 24 yaşında bir bayan milletvekilimiz var ve iki fakülte mezunu, teşkilatın kendi kademelerinden gelmiş bir kızımız. Ve en genç olanların içerisinde de bunlar şu anda Parlamento’da gençlerin adeta temsilcisi konumunda olacaklar. Şimdi biz bunları yaparken bir şeyi hep özümsedik, neydi o? Bir defa, bir; kadına şiddeti kesinlikle reddeden bir partiyiz. Niye? Bir defa kadına şiddet iki yerden giriyor. Bir; bizim inancımızın, bizim değerler sistemi içerisinde kesinlikle yasaklanmıştır, yani kadına şiddeti ne tavsiye edebilirsiniz, ne de onun yanında yer alabilirsiniz, böyle bir şeyi düşünmek mümkün değil. Dolayısıyla, AK Parti’nin içerisinde de bu kesinlikle mümkün değildir ve sayıyı da biz Parlamento’da kadınlar noktasında daha da artırmanın hep gayreti içerisinde olduk. Niye? Çünkü kadınlarımız şu anda bu toplumun yarısı. Yarısı olduğuna göre, kadınlarımızın da Parlamento’da temsil noktasında da bir yerinin olması gerekiyor. Bu ülkede kadınlarımızın ve her bir vatandaşımızın özgür ve eşit bir şekilde yaşamasını sağlayacak adımları zaten biz attık. Ama bu adımların karşısında her zaman biz CHP’yi bulduk. CHP’nin engelleme girişimleriyle mücadele ede ede bugünlere geldik. Biz neyi başardıysak, CHP’ye rağmen başardık. Onların öyle kadınlarla ilgili söylemlerine filan bakmayın, samimi değiller. Hemen Parlamento’daki yapılarına bakacaksınız. Ve hatırlayın, biz başörtüsüne özgürlük düzenlemesini hayata geçirdiğimizde Kılıçdaroğlu bunun iptali için hemen Anayasa Mahkemesi’ne koştu, ama şimdi onları inkâr ediyor. Çünkü yalandan özgürlükçü pozları kesen Kılıçdaroğlu’nun cemaziyül evvelini biz biliriz. Ve onu da geçiyorum, yardımcısı konumunda olan bayan, biliyorsunuz üniversite kapılarında özellikle kızlarımızın başörtüleriyle ilgili olarak üniversiteye girerken başörtülerini çıkartıp o şekillerde alıyorlardı. O odalara da o zamanlar adını koymuşlardı…
AHMET HAKAN- İkna odası.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- İkna odaları.
AHMET HAKAN- Geçmiş dönem yardımcısı.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet evet.
AHMET HAKAN- Nur Serter.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Nur Serter. Ve şu anda kalkıyor Kılıçdaroğlu diyor ki; biz hiçbir zaman işte başörtüsü… Ya işte bu senin yanındaydı ve bu ikna odalarının müseccel kurucusu o. Ve kızlarımız ne çileler çekti, ağlaya ağlaya neler çektiler neler. Ben kendi kızlarımda yaşadım, benim kızlarım da bu sıkıntıyı yaşadılar ve imam hatipli olmasına rağmen yaşadılar. Ve ben kızlarımdan bir tanesini bir arkadaşımın müdür olduğu okula, yine bir imam hatip okulu, oraya göndermek suretiyle kızımın orada imam hatibi bitirmesini sağladım. Ve bana yani Batılı başbakanlar derdi ki o zaman, ya ciddi mi diyorsun? Evet.
AHMET HAKAN- Bu nasıl tuhaf bir şey diye.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Nasıl tuhaf bir şey.
HANDE FIRAT- Efendim, peruk takmak zorunda kaldılar, çok iyi hatırlıyorum.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Biliyorsun.
AHMET HAKAN- İmam hatipte de var mıydı başörtüsü yasağı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii tabii, maalesef. İçeri almıyorlardı ya.
HANDE FIRAT- Başörtüsünün üstüne peruk takıyordu benim arkadaşlarım, oradan biliyorum ben o dönem. Efendim, şunu da merak ederiz…
AHMET HAKAN- Çok özür dilerim, şimdi şöyle bir hava var: İşte Türkiye Afganistan olacak, İran olacak, kadınların son seçimi olacak, her şey perişan olacak filan diyenler var.
HANDE FIRAT- Yaşam tarzına müdahale edecek, değil mi?
AHMET HAKAN- Yaşam tarzına müdahale. Şimdi geçen 1994 yılında siz İstanbul’a Belediye Başkanı seçiliyorsunuz, o gün bir haber yapıyorlar TRT’de, Twitter’da gördüm yani, haberi izledim, sokak röportajı yapıyorlar, vatandaşlara soruyorlar. Böyle hep endişeli vatandaşlar konuşuyorlar orada; mahvolacağız, otobüsleri ayıracaklarmış, kadınlar sokağa çıkamayacakmış falan. Aradan geçmiş bu kadar sene, yani bu kadar deneyim yaşanmış, yani 21 yıllık bir iktidar var, hala…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Aynı şeyleri konuşuyorlar.
AHMET HAKAN- Enteresan hakikaten yani.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ama bunlar da hep aynı zihniyet, değişen hiçbir şey yok.
AHMET HAKAN- Yapacaktıysa 21 yıldır niye yapmadı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Niye yapmadı? Yani Başbakanlığında niye yapmadı, Cumhurbaşkanlığında niye yapmadı?
AHMET HAKAN- Cumhurbaşkanlığının birinci döneminde niye yapmadı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Niye yapmadı? Hep bunlar aynı şeyler, aynı tekerlemeler. Ve bir de şu var: Yani bunca insanlar, bu kızlar mezun oluyorlar ve bunların birçoğu kimisi doktor, kimisi mühendis, kimisi hukukçu. Şimdi biz tabi bütün kapıları açtık, ne oldu? Hakim var, savcısı var, bütün…
AHMET HAKAN- Başörtülerden bahsediyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii tabii başörtülülerden bahsediyorum, yani hepsinin önü açıldı.
AHMET HAKAN- Bir de sizin partinizde başı açık, başı örtülü bir arada.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hepsi var. Ve şiddet noktasında da özellikle kadına şiddetin adeta yok olma noktasına geldiği dönem bizim dönemimizdir, yapamazlar, yani biz ümüğünü sıkarız, hiç bu işin şakası yok.
AHMET HAKAN- Bu çok güzel. Yani ben şunu anlatmaya çalışıyorum: Muhalefet yapabilirsin kardeşim, yap, muhalefet yapmanda bir sakınca yok, fakat yani sakınca demeyelim de…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yani edebi içerisinde yap.
AHMET HAKAN- Ciddi bir mesele üzerinden muhalefet yapmak varken, niye…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ama o dediğin çok önemli, yani 94’te ta Belediye Başkanı olduğumdan beri ya otobüslerde, trenlerde, her yerde… Hatta şunu bile söylediler: Başı açık olanları trenden atacaklar dediler.
AHMET HAKAN- Yüzüne kezzap atacaklar, onu da hatırlıyorum yani.
HANDE FIRAT- Evet evet.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ve Pendik-Tuzla, o bölgede birisi düştü, dediler ki; bak, dedik ya atacaklar, işte attılar. Bunları hep yaşadık.
HANDE FIRAT- Yani sanki siz bizim kıyafetimize karışıyorsunuz…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hâlâ aynı yerdeyiz.
HANDE FIRAT- Siz bizim yaşam tarzımıza karışıyorsunuz gibi algı o.
AHMET HAKAN- Yani bu 1994’ten bahsediyoruz ya, 30 yıl öncesinden.
HANDE FIRAT- Yıl 2023 bu arada.
AHMET HAKAN- 2023, yani aradan bunca zaman geçmiş. Yani Erdoğan’a muhalefet edilecekse buradan mı edilecek? Bir sürü başka noktalar var, oralardan et yani. Aynı tekerlemeyi sürdürmenin…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ahmet Bey, Hande Hanım; şunu çok açık, net söylemem lazım: Ben bir defa Türk kadınının ferasetine, merhametine, liyakatine, gayretine güvendim, güveniyorum. Yani kadınlarımızı bir defa toplumun her alanında destekledik, desteklemeye devam ediyoruz. Bakın, işçisinden eğitimcisine, girişimcisinden ev hanımına hiçbir kadın 21 yılda herhangi bir hakkını kaybetmediği gibi, daha nice yeni haklara kavuşmuştur. Özellikle kadınlarımızın hayatın her alanındaki başarısına biz şapka çıkartıyoruz. Hele hele eğitimde zaten kadınlarımız şu anda fersah-fersah kademeler kat ettiler ve üniversitelerimizde bakıyorsunuz profesörlerinden tut doçentlerine varıncaya kadar, doktorasını yapmış olanlarına varıncaya kadar hepsi oralarda üst seviyelerde görev alıyorlar, buralara geldiler.
Ve şöyle bir eğitim düzeyi noktasında baktığımızda, tamamlama oranına gelelim kadınlarımızın, yüzde 70’lerden 88 seviyesine biz getirdik kadınlarımızı. Nasıl geldiler buraya? Çünkü teşvik ettik, önlerini açtık ve hiçbir…
AHMET HAKAN- Hangi alanda yüzde 70’lerden?..
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Eğitimde, çünkü en çok önemsediğimiz alan o, eğer biz…
HANDE FIRAT- Kız çocuklarının okuması.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii. Yani eğitimi biz başarırsak, eğitimde bu noktalara gelirsek, Türkiye’nin dünya standardındaki yeri yükselecektir ve buna da çok ihtiyacımız var.
HANDE FIRAT- Acaba kazandınız, Pazartesi sabahı oldu, herkesin çok merak ettiği konu, ilk icraatınız ne olacak Sayın Cumhurbaşkanı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hande Hanım, öyle bir soru soruyorsun ki, ilk icraatınız ne olacak?
HANDE FIRAT- Neler olacak, mesela ne göreceğiz yeni?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- İlk icraat, bir defa arkadaşlarımızla istişarelerimizi yapıp her şeyden önce bir defa Kabineyi süratle kurmamız gerekecek…
HANDE FIRAT- Biraz ipucu verseniz, orada kadın sayısı artar mı, ne olur?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi karıştırma orayı. Şimdi bu konuda bir defa oturacağız arkadaşlarımızla değerlendirmelerimizi partimin en kurulu, bütün bunların yanında şu anda Külliye’deki arkadaşlarım, onlarla değerlendirmeleri yapıp inşallah milletimizin refahını artıracak, ülkemizi büyütecek adımları buradaki beyannamede ne yazıyorsa buradan hareketle atacağız.
HANDE FIRAT- Yani bir yol haritası aslında o biliyoruz, ama siz…
AHMET HAKAN- Vaatler, yani söz verdiğiniz.
HANDE FIRAT- Bir dönem böyle hani bakanlarınız mutlaka çıkar ve aynı zamanda takvimlendirme yapardı, bunu görür müyüz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Nasıl?..
HANDE FIRAT- Sizin Başbakanlığınız ve daha sonra Cumhurbaşkanlığınız döneminde bakanlarınız çıkar ve bir takvimlendirmeyi de açıklardı yol haritasına göre, bunları görecek miyiz mesela?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi dediğim gibi ben bu istişaremi kimlerle yapacağım? Bir, MYK’mla, istişaremi onlarla yaptıktan sonra da tabi ki Cumhurbaşkanlığının Sözcüsü var, o Sözcüm vasıtasıyla bu adımları inşallah atacağız. Partimin Sözcüsü var, onlar vasıtasıyla atacağız. Ve tabi bir de şu anda malum Parlamento’da Cumhur İttifakı’nın geldiği bir yer var ve bunları tabi en geniş anlamda değerlendirmesini yapacağız ve ona göre de yolumuza kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
AHMET HAKAN- Efendim, şimdi biliyorsunuz birinci tur öncesi bir seçim kampanyası yapıldı, herkes kendine göre çizgisini ortaya koydu. Birinci tur bitti, seçimler sonuçlandı, birdenbire Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kampanyasında bir büyük değişim, bir evrilme gördük, yani böyle bir milliyetçi söylem, bir milliyetçi atak yapmaya çalıştı. Bu farklılaşmayı siz gözlemlediniz mi, yani ne diyorsunuz, baktığınızda nasıl bir manzarayla karşı karşıyasınız?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ahmet Bey, benim milletim samimiyet testini çok iyi yapar. Şimdi burada bir defa samimiyet testi kaybetmiş, böyle bir şey söz konusu değil. Bunların yaptığı milliyetçilik, halkçılık değil, tamamen takiyeciliktir, takiyeciliği de benim milletim yutmaz. Onlar artık o geçmiş Halk Partisi zihniyeti vardı, oralarda kaldı. Daha düne kadar terörist seviciydi bunlar, teröristleri affedendi, firarilere kapı açandı. Selo’ya eğer çıkmasını istiyorsanız oyu Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz diyen Kılıçdaroğlu değil mi? Şimdi çıkarmanın yollarını… Ki bu adam ne yaptı? 51 Kürt kardeşimizin ölümüne Diyarbakır’da neden oldu ve şu anda içeride cezasını çekiyor. Ama onu çıkarmak istiyorsanız bana oy vereceksiniz, diyor. Seçim kampanyasının başından beri teröristlerin desteğini aldıkça yüzü güldü, yüzü gülüyor. Ve dağdaki teröristler, Kandil’dekiler ne diyorlar? Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceksiniz diyorlar. Şimdi oraların desteğiyle yoluna devam eden ortada bir Kılıçdaroğlu var, bunu bir defa milliyetçilik kabul eder mi? Milli olan herhangi bir yapı böyle bir yaklaşımı kabul eder mi?
Bir defa benim milliyetçi, dağdakilere şu anda ateş köpürüyor. Onlar gittiğim her yerde bunları ne zaman indireceksiniz, bize bunu söylüyor. Yani biz Cudi’de bunların inlerine girdiğimizde, Gabar’da bunların inlerine girdiğimiz zaman, Tendürek’te, geliyor vatandaş bizi bundan dolayı tebrik ediyor, Allah sizden razı olsun, diyor yoksa diyor buralar temiz olmayacaktı. Şimdi bakın, Küçük Ağrı, Büyük Ağrı, buralarda dağlar artık pırıl pırıl, herkes rahatlıkla yaylalara çıkıyor, ama dün çıkamıyordu.
AHMET HAKAN- Yani milliyetçi söylem bu diyorsunuz, talep bu.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet. Şimdi ise buralara çıkış rahatladı, hatta hatta bazıları bize şunu da söylüyorlar: Yani Küçük Ağrı’yla Büyük Ağrı arasına ne zaman teleferik çekeceksiniz?
AHMET HAKAN- Muhteşem olur değil mi?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bakın, nereden nereye.
AHMET HAKAN- Cudi’de mi bir yerde tenis turnuvaları falan düzenleniyor, Cudi’de sanıyorum.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yani şu anda bunların hepsi olağan şeylerdi, yani olmaz diye bir şey yok. Neler yaptık şimdi düşünün.
AHMET HAKAN- Oralar terörle anılan yerler.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ahmet Bey, şu Çanakkale’deki köprü aklın beşer planında kabul edebileceği bir şey değildi, ama azmin, inancın, biz bunu yaparız dediğiniz zaman yaparsanız.
AHMET HAKAN- Neden böyle diyorsunuz, yani nedir özelliği?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi Kılıçdaroğlu gibi adamlar gelip de böyle bir köprüyü yapamaz, aklı yatmaz o işe. Şimdi bizim düşünün Yavuz Sultan Selim köprüsünü yaptık, benim karşıma önce kimler çıktı biliyor musun? CHP’liler çıktı, dediler ki, niçin siz ona Yavuz Sultan Selim Köprüsü adını koydunuz? Kendi adını koysaydın. Yani düşünebiliyor musun? Ben CHP çadırını ziyarete gidiyorum, CHP çadırından bana bu soru soruluyor, çünkü onunla yetiştirildiler, o anlayışla yetiştirildiler. Neden? Parantez açıp parantez kapatayım, neden olduğunu sen anla, Yavuz Sultan Selim ya.
Şu an çünkü biz terörü kaynağında kurutma stratejini başarıyla uyguluyoruz, bütün o bölgelerde uyguladık. Ama şu anda Kılıçdaroğlu’nun beraber hareket ettikleri ne diyor? Biz diyor Suriye’nin kuzeyinde adımlarımızı atacağız. Neyin adımını atıyorsun ya? Dert başka. Çünkü orada malum ciddi bir noktada Amerika’nın koalisyon güçlerinin desteğiyle farklı bir şey var ve oralardaki petrol yatakları da bunlara, terör örgütlerine mali kaynak.
HANDE FIRAT- Yani dert aslında tamamen operasyonları durdurup o mali kaynakların akışını sürdürmek, bu mudur?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Kendi açılarından. Yani şu anda özellikle Suriye’nin kuzeyindeki bizim sınırlara yakın olan yerlerde bunlar var ve bunların bir kısmıyla da bizim ayrıca ciddi manada operasyonlarımız var.
HANDE FIRAT- Peki efendim, galiba şeye geçtik değil mi Ahmet, Ümit Özdağ melesine?
AHMET HAKAN- Şimdi şöyle bir şey oldu, o konuya girebiliriz: Sinan Oğan 5,2 oy aldı cumhurbaşkanı adayı olarak ve size desteğini açıkladı. O ittifakın önemli partisi olan Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ da Kılıçdaroğlu’na desteğini açıkladı, ama birtakım şartlar da öne sürdü, mutlaka bilginiz vardır o konularla ilgili. Yani şartlarından birisi, işte bir yıl içinde mültecilerin gönderilmesi, kayyum uygulamasının devam etmesi şeklinde; CHP de, Kemal Kılıçdaroğlu da bunu kabul etti. Ne diyorsunuz bu gelişmelere? Yani 5,2’lik o oy, Sinan Bey size destek açıkladı, Ümit Bey Kılıçdaroğlu’na destek açıkladı, nasıl okuyorsunuz, görüyorsunuz bunu?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şu anda tabii Sinan Bey’in bize katılımındaki farklılık, herhangi bir pazarlık vesaire falan değil. Şu anda Sinan Bey yarın akşam, diğer akşam bildiğim kadarıyla bazı televizyon programlarına ayrıca çıkacak ve yarın da yine Mevlüt Beyle, Mehmet Beyle birlikte de Antalya’da, oralarda bazı ziyaretler yapacaklar. Yani şu anda adeta Cumhur İttifakı’nın bir elemanı gibi çalışmalara sağ olsun…
AHMET HAKAN- Parçası gibi oldu yani.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Gibi başlamış durumda. Tabii bu önemli bir gelişme. Ve taban şu anda bu yapıyı, bu hali gördüğü zaman Antalya gibi yerde inanıyorum ki çok daha farklı bir yaklaşımla değerlendirmesini yapacaktır. Bunun yanında tabii televizyon programları Sinan Bey’in yapacak olması, bu da bazı istifhamları ortadan kaldırma noktasında…
AHMET HAKAN- Yani o 5,2’lik kendisine oy vermiş seçmeni bunların etkileyebileceğini düşünüyorsunuz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şüphesiz. Bir de şu var tabii yani: Şimdi bu 5.2, bu 5.2 olabilir, fazla olabilir, eksik olabilir. Önemli olan, ortaya çıkan sinerjiyi değerlendirmektir. Şimdi burada tabii ortada bir sinerji var. Niye? Sinan Oğan bir gerçek, bir vaka. Nedir? Cumhurbaşkanı adayı olarak bu seçimlere katılmıştır, ama daha sonra da aldığı kararla bizimle, Cumhur İttifak’ıyla hareket etme kararını vermiştir.
AHMET HAKAN- Sizinle bir pazarlık yaptı mı, bakanlık, bir makam-mevki vadettiniz mi kendisine?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hayır, hayır, böyle bir şey yok. Bir defa benim zaten yapımda böyle bir şey söz konusu değil. Kılıçdaroğlu’nun yapısında bu ve Kılıçdaroğlu bu tür şeylerde her tür şeyi verebiliyor. İşte bunu malum bu toplamı bir puan etmeyen partilere verdiği 40 tane milletvekilliği var. Bu 40 tane milletvekilliğiyle ne yaptı? Bir defa kendi partisini adeta eritti. Şimdi Pazar gününden sonra biliyorsunuz devenin kuyruğu kopacak.
HANDE FIRAT- Oralar karışır mı diyorsunuz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ne demek, tabii karışacak.
AHMET HAKAN- Seçim gecesinden sonra, Pazar’dan sonra.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Pazar’dan sonra bunun hesabını kendi tabanı ona soracak. Şimdi taban henüz burayı görmüyor. Hatta hatta, başka yere gideyim, yani burada ortaklar içerisinden de bazı kopuşlar olacak, bunların o kadar detayına falan girmeyeyim.
HANDE FIRAT- O konuşuluyor biraz Ankara’da efendim.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Konuşuluyor değil mi?
HANDE FIRAT- Evet.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi vatanın bekası. Ben diyorum ki, biz bu vatanı böldürtmeyeceğiz, kararlı bir şekilde sahibiz, yolumuza devam edeceğiz. Ve bölücü terör örgütü, ama bunun yanında Türk dünyasıyla ilişkiler konularında biz Sinan Oğan’la aynı şeyi paylaşıyoruz.
AHMET HAKAN- Yani Sinan Bey size bir bakanlık, makam pazarlığı yapmadı, ama ilkesel anlamda bazı konuları konuşmadınız mı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bunları konuştuk tabii. Bunların en önemlisi, bir; terör. Terörle mücadelede bir defa bizim attığımız adımları kendisi de paylaşıyor. Bir diğer önemli adım…
AHMET HAKAN- Yani asgari müşterekleriniz ya da müştereklerinizi anlatıyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet. Bunun yanında, Türklük dünyasıyla olan münasebetler, kaldı ki bu zaten bizim de en önemli hassasiyetlerimizden bir tanesi. Ve Türk Devletleri Teşkilatı’nı biliyorsunuz kurduk, Türk Devletleri Teşkilatı’nı kurmak suretiyle bu noktada da önemli bir yerdeyiz.
Mülteciler konusu; mülteciler konusunda da tabii biz kendisine şunu da söyledik: Dedik bak, yani şu anda Suriye’nin kuzeyinde bizim briket evler diye bir planımız var ve bu briket evleri biz STK’lar vasıtasıyla orada kuruyoruz. Ama bu arada yeni bir adım daha var, o da, Katar bir destek veriyor ve Katar’ın verdiği destekle de 1 milyon mülteciyi iskan edebileceğimiz inşallah bir konut yapımına Suriye’de…
AHMET HAKAN- İlk adımı atıldı, temel atıldı.
HANDE FIRAT- Yani Katar’ın maddi olarak verdiği destekle değil mi?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii, o desteklerle beraber.
AHMET HAKAN- Yani bir milyon mülteci…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Orada iskan edilebilecek.
AHMET HAKAN- Ne zaman bitecek bu evler?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yani çok fazla süreceğini zannetmiyorum ama azami bir seneyi bulabilir tabii, yani buna 4-5 ay diyemeyiz. Ama briket evler öyle değil, briket evler çok seri ve onlar bitti zaten ve bir taraftan yerleşim oralara başladı, yani bir 450-500 bin oralara dönüş var.
AHMET HAKAN- Siz şey diyorsunuz sürekli, gönüllülük esastır diyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Sen gerçi köşe yazında bir çaktın ama?
AHMET HAKAN- Ne dedim?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Nereden çıktı bu gönüllülük meselesi?
AHMET HAKAN- Hayır, şöyle: Şimdi siz Katar fonuyla oraya…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- O ayrı.
AHMET HAKAN- Briket evler yapıyorsunuz, bir milyon mültecinin geri dönüşünü sağlayacak konutlar yapılıyor.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Onlar daha modern olacak.
AHMET HAKAN- Peki, ben gitmiyorum derse mülteciler, orada gönüllülüğü nasıl sağlayacaksınız?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi bunlara tabii biz bu evleri gösterdiğimizde bu 450 bin-500 bin nasıl gittiyse, şu anda mesela proje gösteriliyor, şimdi buralardaki bu binalar görüldüğü zaman ben inanıyorum ki bu insanlar bu binalara da gidecektir.
HANDE FIRAT- Efendim, galiba depremden sonra da giden olmuş.
AHMET HAKAN- Bir yetkili bilgi verdi, bir araştırma yapılmış galiba mülteciler arasında, yüzde 70’i imkânlar sağlanırsa biz memleketimize döneriz diyormuş.
HANDE FIRAT- Depremden sonra da tek kalıp dönenler olmuş, ailesini yitirenlerden gidenler olmuş, bunu da bakanlar açıkladı.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hele hele bu yeni proje çok çok güzel bir proje, yani bu projeyi görenin ben gitmeyeceğim demesi inşallah mümkün değil. Bir diğer önemli adım da, şu anda tabii biliyorsunuz Türkiye-Rusya-İran-Suriye dörtlü görüşmeler yapılıyor. Bu dörtlü görüşmelerle de ben Suriyeli kardeşlerimizin bu topraklarına, kendi evlerine döneceklerine inanıyorum. Gerek bu briket evler, gerek diğerleri hakikaten cezbedici ve bu daha önce oturdukları yerlerle mukayese edilemeyecek kadar güzel konutlar oluyor. Bu konutları gördükleri zaman gitmemeleri mümkün değil.
HANDE FIRAT- Herhalde orada görüşmeler iyi gidiyor efendim anladığım kadarıyla, dörtlü görüşmeler ilerliyor çünkü, ortak mekanizmalardan bahsedildi bir de.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yani şu anda tabii bir defa 600 bine yakın sığınmacı döndü, terörle mücadelemizde başarılı oldukça da, Suriye’yle normalleşme oldukça ve yeni projeler sürdükçe bu daha da hızlanacak. Ve Katar sağ olsun bu konuda hassas davranıyor ve onlar da bu noktada biz elimizden gelen desteği size vereceğiz diyorlar.
HANDE FIRAT- Şimdi muhalefetten bir de şöyle bir açıklama var: 10 milyon daha mülteci gelecek. 10 milyon rakamını ifade ediyorlar ama, yani 10 milyon gelme ihtimalinin olmadığını zaten hani rakamsal olarak aslında görebilirler ama, 10 milyon daha mülteci gelecek, sınırlar kevgire döndü. 10 milyon mülteci gelme ihtimali var mı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Sen inanıyor musun?
HANDE FIRAT- Ben inanmıyorum da, hani siz Cumhurbaşkanımızsınız…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ahmet Bey, sen inanıyor musun? 10 milyon gelmiş, ya kaç kez…
AHMET HAKAN- Suriye’nin nüfusu kaç?
HANDE FIRAT- O kadar değil işte, sorun o.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- 17 civarında. Yani şu anda benim İçişleri Bakanım kaç kez bu açıklamaları yaptı, yani Türkiye’de şu an itibariyle 4 milyona yakın Suriyeli var diye bunu kaç kez açıkladı. Fakat bu adam yalancı ya, bu adam sirk cambazı. Yani devletin yetkili kurumları, AFAD’ı vesaire hepsi rakam şu diyor, o hâlâ kalkıyor 10 diyor geldi, 10 daha gelecek. Şu anda bizdeki Suriyeli sığınmacı sayısı 3 milyon 388 bin Suriyeli sığınmacı var Türkiye’de.
AHMET HAKAN- Rakam bu mu?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bu, ama bunlara kalırsa 10 milyon diyor.
AHMET HAKAN- 10 milyon da gelecek diyor…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- 10 milyon da gelecek diyor.
HANDE FIRAT- Yani 20 milyon ediyor.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- 20 milyon.
AHMET HAKAN- O zaman Esad dahil bütün Suriye’nin burada olması lazım.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hepsi buraya geldi. Ya yapma, niye bu kadar yalancısın ya? Biraz böyle dürüst ol da hiç olmazsa vatandaş da sana inansın. Her şeyi yalan üzerine kurulu. Mesela şimdi billboardlara asmışlar, hemen o billboardlarda da onu söylüyor.
AHMET HAKAN- Gördünüz mü?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yani yoldan geçiyorum nasıl görmeyeyim?
AHMET HAKAN- Ne diyor?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Her şeyi söylüyorlar.
AHMET HAKAN- Suriyeliler dö-ne-cek.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Aralara da tireleri koymuş. Bu ne demek biliyor musun? Yani yapamayacağım ben bunu demektir.
AHMET HAKAN- Tire koyduğu için mi?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tire koyduğu için.
HANDE FIRAT- Peki efendim, yeni bir gelişme oldu, şimdi Ahmet demin aslında Ümit Özdağ’ın Kemal Kılıçdaroğlu’yla mutabakatında tam HDP’nin karşıtında duran çelişkiye çok ciddi dikkat çekti. Tüm bu çelişkiye rağmen HDP de Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini bugün Kılıçdaroğlu demeden mesela ifade etti. Ya orada da biraz bir tuhaflık görüyor musunuz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ya şimdi HDP bu bütünleşmeden sonra eğer desteğini çekerse şaşmayın.
HANDE FIRAT- Çekmedi, ama Kılıçdaroğlu da demeden destekleyeceğiz dedi.
AHMET HAKAN- Çekmedi, bugün açıkladılar. Size karşılar, sizin karşınızda kim varsa onu destekleyeceklerini söylediler, bugün HDP bu açıklamayı yaptı, Ümit Özdağ’la birleşmesine rağmen bu yapıldı.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi bütün bunlara rağmen tabi bizim de aldığımız feedback’ler bu noktada farklı.
AHMET HAKAN- Farklı tutumlar mı gelişebilir diyorsunuz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yani tepedekilerle taban aynı düşünüyor diye bir şey yok. Yani şimdi Sinan Oğan’ın 5,2’sine, Özdağ öyle diyor ya, yani 5,2 diyor Sinan Oğan’ın gittiği yoldan gitmez diyor. Şimdi kendisi için aynı şeyi söylemiyor. Yani senin şu anda oy potansiyelin ne?
AHMET HAKAN- Aldığı oy 2.2 partisinin.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- O 2.2 senin gittiğin yola gidecek mi?
AHMET HAKAN- HDP’nin bu açıklamasından sonra mesela diyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Veya… O da öyle bir şey değil, yani cepte keklik değil bunlar.
AHMET HAKAN- Siz şunu demek istiyorsunuz: HDP açısından baktığınızda, HDP yönetimi böyle dese de HDP tabanı farklı bir tutum içine girebilir anlamında söylüyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Girebilir diyorum, evet.
HANDE FIRAT- Peki, ben mi devam edeyim, sen mi edersin?
AHMET HAKAN- Ya ben bir şey soracağım, HDP’li Sırrı Süreyya Önder bir açıklama yaptı, size bilmiyorum bu konuda bilgi verildi mi, yani bu konuda bilginiz var mı, onun yaptığı açıklamayla ilgili, ama ben isterseniz aktarayım. Bizim diyor arkadaşlarımız cezaevinde boşuna yatıyor, bir siyasi hınç duygusuyla yatıyor. Kemal Kılıçdaroğlu bize diyor bunları söyledi diyor. Biz daha hiçbir söylemeden diyor bizimle yaptığı görüşmede sizin arkadaşlarınız cezaevinde boşu boşuna yatıyorlar, siyasi hınçla yatıyorlar demiş Kemal Bey, dolayısıyla ağır bir sorumluluk aldı üzerine diyor, bunları yerine getirmek zorunda, diyor Sırrı Süreyya Önder. Yani siz arada soruyorsunuz ya işte HDP’yle görüştün, ne görüştün filan diye soruyorsunuz ya, işte Sırrı Süreyya Önder diyor ki, geldi sizin arkadaşlarınız cezaevinde boşuna yatıyor ve biz geldiğimizde bunlar işte çıkacak. Şimdi de Sırrı Süreyya Önder bu sözünde dur, diyor Kılıçdaroğlu’na. Ne diyorsunuz bu konuda?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi tabii bunların kendi arasındaki bu görüşmelerde bir yerde Kılıçdaroğlu’na bunlar aba altında sopayı göstermişler demek ki.
AHMET HAKAN- O anlama geliyor diyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii. Yani kapalı kapılar arkasında kendilerine verdiği sözleri de bu arada hatırlatıyorlar. Terör örgütleriyle pazarlık yaparsan, onlar da senin iradeni bu şekilde ipotek altına alırlar, yapılan bu. Kılıçdaroğlu aslında Selo’nun serbest kalmasını istiyorsanız bize oy vereceksiniz derken, açıktan da bunu söyledi zaten. Bu ne demektir? Selo’yu çıkaralım istiyorsanız bize oy vereceksiniz. Ya sen kimsin ki kalkıp da yargının verdiği kararın üstünde bir kararla suçluları serbest bırakma vaadinde bulunuyorsun? Ya bu ülke bir hukuk devleti değil mi? Adaletin gereği neyse ancak bu olur. Hukukun üstünlüğüne sen nasıl kalkıp da ket vurabiliyorsun? Biz bir anayasa devletiyiz ve bu anayasa devletinde bu ifade bir hukuk tanımazlığın aslında bir ifadesidir, yansımasıdır. Ve bu Kılıçdaroğlu’nun…
AHMET HAKAN- Ben iktidara gelirsem Demirtaş çıkacak demek, hukuk…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tanımamazlık.
AHMET HAKAN- Ha o anlamda söylüyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii.
HANDE FIRAT- Hukuka müdahale oluyor bir anlamda.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Müdahale müdahale. Kılıçdaroğlu’nun tabii hukuku siyasallaştırdığının da bir ifadesi ve aynı zamanda da tabii buna benzer siyasallaştıracağına yönelik birçok adımları da atabilir. Mesela ne diyor? Malum Taksim Gezi olaylarının baş aktörlerinden bir tanesi, onu da sürekli açıklıyor, onu da bırakacağım diyor, onun herhangi bir suçu yok ki diyor. Ya tamam da, yani burada Ali kıran baş kesen misin sen? Nasıl böyle bir şeyi söyleyebilirsin? Her gün bu şekilde bunu hizaya getiriyorlar.
CHP’ye gönül vermiş olan benim kardeşlerim de bu hukuk devleti içerisinde adalet tanımayan bir tavır içinde olan Kılıçdaroğlu’na daha ne kadar tahammül edecekler? Böyle bir muhalefet olmaz.
HANDE FIRAT- Efendim, Ümit Özdağ tabii Sinan Oğan’la beraber yola çıktı, ayrıldılar. Sizin partinizle de görüşme yaptı. Bu konuda çok iddia döndü dolaştı, hatta Ankara’da kulislerde Ümit Özdağ’ın sizden, yani sizden derken partinizden Numan Beyle görüşmüştü galiba, bakanlık istediğini falan iddiaları konuşuldu. Ümit Özdağ gerçekten bu taleplerde bulundu mu, bir pazarlığa mı kalktı ve ne sorun yaşandı?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Şimdi bu akşam onu Numan Bey açıkladı ve böyle bir talebinin olduğunu da söyledi. Ve Kılıçdaroğlu’ndan, yani ona üç bakanlık teklifi yapılmış, tabi Numan Bey’e de bu konuda özellikle AFAD gibi bir bakanlık veyahut da İçişleri Bakanlığı AFAD’ın malum bağlı olduğu bakanlık ya, eğer bu verilirse, yani bunun yanında işte terörle mücadelede atılması gereken adımlar atılırsa filan kabul edebilirim gibi Numan Beye -Numan Bey de bunu bu akşam ki televizyon programında açıkladı- böyle bir teklifi, böyle bir talebi olmuş. Tabii Numan Bey de kendisine, Cumhurbaşkanımız bu tür taleplere kapalıdır demiş.
HANDE FIRAT- Zaten terörle mücadele ediliyor, o zaman mesele bakanlık yani.
AHMET HAKAN- Bunu şimdi sizden istemiş olabilir Ümit Özdağ, bu gayet açık. Çünkü Özdağ, Kılıçdaroğlu’ndan İçişleri Bakanlığını istediğini bütün kamuoyu önünde söyledi zaten.
HANDE FIRAT- Yazdı, sonra da sildi galiba.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Üç tane.
AHMET HAKAN- Üç tane dediğini bilmiyorum, o belki size gelen bir bilgidir, onu bilemiyorum.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet. Tabii ben daha önce de söyledim, biz bir defa kesinlikle bir pazarlık siyaseti yapmayız, ahlak ve ilke temelli siyaset yaparız, dedik ve bu minval üzere de Numan Bey görüşmesini o şekilde yaptı. Demek ki, istediği şey İçişleri Bakanlığı noktasında böyle bir talebi oldu ve Numan Bey de bunu Cumhurbaşkanımız kabul etmez deyince bağ koptu.
AHMET HAKAN- Siz zaten baştan beri, ya ben bakanlık, şu-bu, makam pazarlığına kapalıyım dediniz, en başta hatırlıyorum. Sinan Beyle görüşmeden önce de bunu söylemiştiniz yani.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet.
AHMET HAKAN- İlkesel bir tutum alıyorsunuz o konuda anladığım kadarıyla.
HANDE FIRAT- Efendim, şimdi bir de şu gelişti son iki haftada: İki lider var, özellikle Kılıçdaroğlu’nun açıklaması var bu konuda, bu artık seçimin ötesinde bir referandum. Siz anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmek isterseniz Erdoğan’a, buna karşıysanız Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz. Şimdi bu cumhurbaşkanlığının ikinci tur oylaması, ama Kemal Kılıçdaroğlu referandum oylaması olduğuyla halkın önüne çıkıyor. Bu seçim bir referanduma döndü mü, seçmene ne dersiniz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hande Hanım, bu adam bir defa cahil ya. Yani referandum dediğin zaman, şu anda senin Parlamento’da 51 çoğunluğunun olması lazım, böyle bir çoğunluğu yok. 323 sırası nerede. Cumhur İttifakı’nda, eee?..
AHMET HAKAN- Şöyle demek istiyor: Artık ikinci tur seçimi diyor bir seçim olmaktan çıktı, referandum, yani Erdoğan gitsin mi-kalsın mı referandumu.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Böyle saçmalık olur mu? Bunun kararını kim verecek? Millet verecek, millet eğer Erdoğan yola devam diyorsa mesele bitmiştir. Ama bunu referanduma tahvil etmek, dönüştürmek kadar cehalet olamaz. Çünkü şu anda biz bir referandum seçimi yapmıyoruz ki, referandum seçimi yapacak olsak, o zaman milletimize bizim referandum için gitmemiz lazım. Biz şu anda referandum için gitmiyoruz.
AHMET HAKAN- Bir de 2 aday var, referandum olamaz ki. Ya bu adaya vereceksiniz, ya bu adaya vereceksiniz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Olamaz, ya buna, ya buna vereceksin, başkasına veremezsin. Ve bunun da ikisinden birinin tercihini yaptığında, Erdoğan’a verdiğin zaman Erdoğan 323’e sırtını dayayarak yoluna devam edecektir, ama sana -Allah göstermesin- verecek olsa sen kime sırtını dayayacaksın?
AHMET HAKAN- Şimdi bu konuyu da şey gündeme getirdi, sizin partideydi, ayrıldı sonra, Abdüllatif Şener, bilmiyorum duydunuz mu? Ben de şaşırdım yani. Hani CHP’de yıllardır politika yapıyor, siyaset yapıyor, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında sürekli, böyle çok ilgi-alaka da gösteriyor Kemal Bey kendisine. Birdenbire bir televizyon kanalında Abdüllatif Şener çıkmış diyor ki; Meclis çoğunluğu diyor Cumhur İttifakı’ndayken Kemal Bey’in seçim kazanmasıyla birlikte verdiği sözlerden hiçbirini gerçekleştiremez diyor.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bu kadar, vaka bu. Ama geç kaldı tabii, bunu söylemekte geç kaldı.
AHMET HAKAN- Ama daha yeni seçim oldu.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bak ne diyorum, ama bunu söylemekte geç kaldı.
AHMET HAKAN- Biraz da yadırgadım aslında Abdüllatif Şener’i yani.
HANDE FIRAT- Ama herhalde öyle bir tablo, yönetilmesi çok zor bir tablo değil mi, yanılmıyoruz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bunun yönetilmesi zor-mor diye bir şey yok, yani şu anda tablo çıktı ortaya. Nedir? Cumhur İttifakı’nın 323’ü var, bitti.
AHMET HAKAN- Şener de diyor ki, bu 323’e göre diyor Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse kıpırdayamaz, diyor bu 323 nedeniyle.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Çünkü yasamada en ufak bir ağırlığın yok. Burada bütün mesele yasamada değil mi? Yasama organında. Yasama organı Cumhur İttifakı’nda ağırlıklı olarak, dolayısıyla o nasıl yönlendiriyorsa netice de öyle olacaktır.
AHMET HAKAN- Şimdi bizim geçenlerde programımıza Yavuz Ağıralioğlu katıldı, eski İYİ Parti milletvekili, çok ilginç şeyler söyledi. Söylediği ilginç şeylerden bir tanesi de şuydu: Ya bu muhalefet çok başarısız, bizim bu muhalefetten kurtulmamız gerekiyor. İktidarı değiştiremiyoruz, bari muhalefeti değiştirelim, bu yüzden Erdoğan’a oylarımızı verelim de bunlar gitsin, dediler. Bunu duydunuz mu? Ne diyorsunuz bu konuda? Yani bu muhalefetin değişmesi gerekiyor, esas problem bu diyor, Yavuz Ağıralioğlu.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yavuz Bey tabii doğru durum tespiti yapmış. Daha önce de biliyorsunuz o kumar masasının gerçeklerini görerek, partisinden istifa etmişti.
AHMET HAKAN- Daha önce etti.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet. Terör örgütleriyle yol yürüyen, ülkesine tuzak kuranların maşası olan muhalefet partilerinin yöneticilerini de inşallah 28 Mayıs’ta milletim emekliye sevk edecektir. Bundan sonra yeni bir Türkiye.
AHMET HAKAN- Yeni bir muhalefet.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yeni bir muhalefet.
HANDE FIRAT- Benim algıladığım, siz o partilerde ciddi karışıklık bekleyip liderlerin değişeceğini ve başka bir muhalefetin oluşacağını düşünüyorsunuz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Zaten İYİ Parti kongre kararı da aldı.
HANDE FIRAT- Evet, 25-26 galiba yanılmıyorsam, öyle bir kongre kararı var.
AHMET HAKAN- Yani siz muhalefetin hercümerç olacağını mı düşünüyorsunuz kaybederlerse?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Doğrusu böyle bir şeyi düşünmüyorum dersem doğru olmaz, yani yapı o. Çünkü bir puanlık bir muhalefet var, 40 tane milletvekili var. Şimdi o 40 tane milletvekili acaba şu anda başlarını ne kadar dinleyecekler?
AHMET HAKAN- O da doğru, evet.
HANDE FIRAT- Şimdiden sizinle anayasa için çalışabileceğini söyleyenler var.
AHMET HAKAN- Bu paranteze alınmış bir tartışma, seçim sonrası ortaya çıkacak bir şey yani.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Görelim diyecekler.
HANDE FIRAT- Şimdi efendim, pandemi, işte yüzyılın felaketi yaşadığımız, diğer taraftan dünyanın o büyük buhranı, savaş, gerçekten dünya da, Türkiye de zor günlerden geçerken muhalefetten 3 isim, 3 lider, Kılıçdaroğlu seçilemezse dolar 30 lira olur gibi bir argüman getiriyorlar. Doğal olarak tüm bunları yaşamış vatandaş, ya ne oluyor, diye soruyor. Lütfen seçmene buradan ne dersiniz bu konuyla ilgili olarak?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hande Hanım, bak, açık-net söylüyorum; bu kriz tellallarının özellikle söylemlerine kimse kulak asmasın, bu çok çok yanlış olur ve bunun başında da, bunun başını çeken de Kılıçdaroğlu ve şürekâsıdır. Türkiye ekonomisini çökertmek için yürütülen operasyonlara bunlar alet oluyorlar, vatandaşımızı algılarla yönlendirmeye çalışıyorlar. Ya bunlar daha önce de, Sözcüsü, ondan sonra İYİ Parti’nin bir zamanlar sözde Merkez Bankası’nın başında olan kişi, bunlar otellerde biliyorsunuz IMF temsilcileriyle görüşmeler yaptılar ve bize de IMF’den borç almayı tavsiye ettiler. Ben o zaman açıklamalar yaptım, bizim böyle buralardan borç alma gibi bir hevesimiz yok. Hatta hatta kendileri de ne dediler, Londra tefecilerine verdikleri sözleri yerine getirmek için dört bir koldan da Türk ekonomisini baltalıyorlar. Ya bizim bu tefecilerle ne işimiz var? Hatırlarsanız daha önce de borsaya ve bankalara yönelik açıklamalar yapmışlar, piyasaları hep manipüle etmeye gayret ettiler, ama biz bunları yerinde çökerttik.
Ve kimse endişe etmesin, ekonomimiz, bankacılık sistemimiz, finans sistemimiz gayet sağlam. Ve bu arada da yine Körfez’den falan bizim sistemimizin içerisine sağ olsun para depo eden ülkeler oldu ve bu da tabii…
HANDE FIRAT- Bu yeni mi efendim?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yeni. Ve bu arada tabii bu da ne yaptı, ister istemez kısa bir süre için de olsa Merkez Bankamızı, piyasamızı rahatlattı. İşte şimdi burada bunlara biz prim vermeden inşallah bu seçimi de şöyle Pazar günü hayırlısıyla kapattığımızda, zaten göreceksiniz buraya liderler nasıl gelecekler veya ben o liderlere şükran borcumu ifade etmek için süratle nasıl gideceğim, bunları da göreceğiz.
AHMET HAKAN- Dünya liderlerinden mi?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii tabii, yani bizimle bu noktada bizi vurmaya çalışanlar var, bir de sürekli burayı takip eden dostlarımız var.
AHMET HAKAN- Dayanışma içinde olanlar var.
HANDE FIRAT- Anladığım kadarıyla, seçimlerden hemen sonra da aynı hızla çalışmaya devam edeceksiniz. Binali Bey’le geçen programda çünkü konuşurken, hani ertesi gün ne yaparsınız, biraz uyuruz ama dedi, Sayın Cumhurbaşkanımız uyumaz dedi.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Aynen dediği gibi, doğru demiş.
HANDE FIRAT- Peki, şimdi ben konut fiyatlarını sorayım mı?
AHMET HAKAN- Ama ona geçmeden önce, Hande’nin sorusunda geçiyordu ona bir şey demediniz. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki, anayasanın ilk 4 maddesiyle sorunu olan Erdoğan’ı mı seçeceksiniz, beni mi seçeceksiniz? Sizin anayasanın ilk 4 maddesiyle var mı sorununuz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Terbiyesizlik bu ya. Böyle bir şey olur mu? Yani bu ülkede Başbakanlıksa yaptım, Cumhurbaşkanlığıysa yaptım, benim anayasanın 4 maddesiyle ilgili sorunum olur ya? Bugüne kadar bir sorunu olmamış Tayyip Erdoğan var. Affedersiniz, bayrak yere düştüğü zaman dünya liderlerinin önünde bayrağımı yerden kaldıran bir lider var. Ama Kılıçdaroğlu denilen adam Kandil’dekilerle beraber, benim bayrağıma muhalefet edenlerle beraber yol yürüyor, onlarla beraber adım atıyor. O benimle bir defa bayrak konusunda yarışamaz. Bugün de söyledim…
AHMET HAKAN- İlk dört madde, ben sizden bununla ilgili herhangi bir olumsuz…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Böyle bir şey söz konusu olabilir mi, sen neye dayanarak bunu söylüyorsun?
HANDE FIRAT- Hiç ifade etmediniz bugüne kadar.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hayır, sen bunu bir defa neye dayanarak söylüyorsun ya, bu terbiyesizliğin daniskasıdır, bu ahlaksızlığın daniskasıdır. Benim ne terör örgütleriyle ilgim alakam var, bugün iş adamlarıyla yaptığımız toplantıda 1000-1500 kişi vardı, orada çok ağır söyledim.
AHMET HAKAN- Ama TRT’de yaptığı konuşmada diyor ki; terör örgütleriyle görüştü diyor, o çözüm sürecini kastederek.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tamam da, çözüm sürecinde biliyorsun Ahmet Bey, sen katılmış mıydın bilemiyorum, ama o çözüm sürecinde katılanlar bir defa Türkiye’nin bütün entel-dantel, ne kadar kanaat önderleri varsa…
AHMET HAKAN- 7 bölge.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet, Türkiye’nin genelinden buraya insanları biz davet ettik, onlarla beraber yaptık, sanatçısı vardı, hepsi vardı.
AHMET HAKAN- Terör örgütüyle görüşme değil ki o.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Değil.
AHMET HAKAN- O, halkla görüşme.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- O halkla ve çözüm sürecine yönelik bir adımdı.
HANDE FIRAT- Akil insanlar.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet, akil insanları orada toplamıştık, onlarla yaptık.
AHMET HAKAN- Siz bugün bayağı sinirlenmişsiniz, öfkelenmişsiniz, yani bugün yaptığınız konuşmayı dinledim, ya bu nasıl bir iddia, ben hayatımda hiçbir terör örgütüyle görüşmedim, diye iddiasını ispata çağırdınız.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ben söyledim, yani bunu ispat edeceksin dedim. Çünkü hukukta kaide var, müddei iddiasını ispatla mükelleftir, bunu ispat edeceksin, ispat etmezsen namertsin dedim.
AHMET HAKAN- Evet, yani… Bir de bir şey var, şimdi sizin düşük oy aldığınız yerler için şöyle bir cümle sarf ettiniz, dediniz ki; düşük oy aldığımız yerler için biz vatandaşı suçlamayız, kendimizi sorgularız, dediniz. Nasıl bir sorgulama içinde olacaksınız, yani kendinizi nasıl sorgulayacaksınız?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Burada benim teşkilatım nerede ne tür bir noksanlık yaptı ki biz burada bu denli bir düşük oy aldık. İşte mesela en son Defne-Hatay. Şimdi Defne’de Kılıçdaroğlu yüzde 90 oy aldı, ben 8. Ama biz o 90 aldı, biz 8 aldık diye şu hastanenin yapımını durdurmadık ve bu hastaneyi biz yine gittik 2 ayda Defne’de yaptık.
AHMET HAKAN- Geçen gün de açılışını yaptınız.
HANDE FIRAT- Görüntüler de var şu an zaten ekranda.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Buyur.
AHMET HAKAN- Bu hastane açılmadı diyenler de var sosyal medyada, böyle gördüğünüz maket diyorlar…
HANDE FIRAT- Evet, ama o şöyle gidiyor biliyorsun; gaz yok, aslında petrol de yok, hastane de yok.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hasta kabulüne başladı.
AHMET HAKAN- Maket bu, diyorlar, enteresan.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Derler derler, bu CHP’nin mantığı bu. Tabii orada o kadar bu mezhepçilik ileri gitmiş ki, şimdi Samandağ’daki oy potansiyeline bakıyorsun çok farklı, onun yanında tam karşısında
AHMET HAKAN- Defne…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Yok yok, Samandağ, bir de yine karşı tarafta bir yine şey var.
AHMET HAKAN- İlçe.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Neyse, gelince söylerim aklıma, orada da oy oranları tam birbirinin tersi.
AHMET HAKAN- Şimdi orada yaşayan vatandaşlarımız, Defne’de yaşayan vatandaşlarımız farklı bir inanışta olabilirler, ama onları da ikna etmek sizin vazifeniz, size ikna etmek…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bize düşen nedir? Biz hizmeti her yere götürüyorsak oraya da götüreceğiz.
AHMET HAKAN- İkna olur olur, olmaz olmaz.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- O kadar. Oylarımızdaki bu değişiklikleri, artışları-düşüşleri biz tabii teşkilatta hassasiyetle analiz ediyoruz. Ama asla faturayı vatandaşımıza kesmiyoruz, yani burada bir yanlış varsa bizdedir diyoruz. Biz diyoruz ki; at denize, balık bilmezse Halik bilir.
HANDE FIRAT- Yani ciddi bir sorgulama sürecinden geçecek anladığım kadarıyla. Peki, şimdi biliyorsunuz kira meselesi var Türkiye’de, konut kiralarını yüzde 25’le sınırlayan düzenleme, 1 Temmuz’dan itibaren süresi doluyor. Buradan bir müjdeniz var mı bu konuyla ilgili?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- İsterseniz bunu artık seçim sonrası atacağımız adımlara bırakmakta fayda var, cebri adımlar atmak zorundayız…
HANDE FIRAT- Daha ciddi, geniş kapsamlı adımlar, yasal…
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet evet, cebri adımlar, yani bu konuda Adalet Bakanlığı’nın bu işin üzerine çok sert tedbirlerle gitmesi lazım. Ama ben vatandaşlarıma özellikle toplu konut noktasında attığımız adımlarla yaklaşmalarında fayda var, çünkü bu işin en önemli çıkış noktası toplu konut. Burada biliyorsunuz şu anda özel sektör bile 15 sene vade, 20 sene vadeyle konut satışları yapıyor. Ve bu konut satışlarında da peşinatlar bayağı düşük ve bu tabii vatandaşlarımızın önünü inanıyorum ki çok çok açacaktır. 85 milyonu bir avuç insanın aşırı kâr hırsına kurban etmeyeceğiz. Ve konut arzını artırmak için de kurumlarımız çeşitli destek paketleri açıklıyorlar. Deprem bölgesindeki konutları da söylediğim gibi hızlı bir şekilde inşallah tamamlayacağız. Ama fahiş fiyata asla onları kurban etmeyeceğiz.
HANDE FIRAT- Yasal düzenleme açıklamanız çok önemli efendim, herkes bunu yani merakla bekliyordu. Şimdi siz ustalık dönemi demiştiniz geçen döneminize, şimdiki döneminize bir ad verecek olursanız, bu sefer manşet sormuyorum, ne ad verirsiniz?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Hande, ustalığın üstünde bir şey var mı?
AHMET HAKAN- Master ustalık.
HANDE FIRAT- Hani öyle hiç düşündünüz mü acaba diye merak ettim vallahi.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Öyle bir şeyi tabii şu anda düşünmedim de, düşündüğüm tek şey var; dedim herhalde ustalık bu işin en kâmil noktasıdır ve şu anda biz ustalık eserlerimizi inşallah en güzel şekliyle vermeye devam edeceğiz. Tabii bu dönem aynı zamanda bir şahlanış dönemi olacak. Bu şahlanış döneminde de 21 yılda gerçekleştirdiğimiz kalkınma ve demokrasi hamlelerimizi zirveye taşıyacağız. Bu dönem, Türkiye yüzyılının da inşallah ilk dönemi olacak, bu bizim iftihar dönemimiz olacak.
HANDE FIRAT- Şimdi bir oy ver, çok önemli, dediniz tek bir oy bile. Bununla ilgili de sizin bir hazırlığınız var, o hazırmış. Siz anons etmek ister misiniz, sonra dönelim hep beraber yorum yapalım.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bu konularda teşkilatımız bir film çalışması da yaptılar. Bu film çalışması tabii özellikle büyük Türkiye zaferi için hep birlikte sandığa diye ifade etmiştik ya bundan önceki programda, bununla ilgili bir video hazırladık.
AHMET HAKAN- Sizin reklam filminiz bu.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Gibi.
AHMET HAKAN- Parasını alırız ama.
HANDE FIRAT- Bir izleyelim sevgili izleyiciler.
…
HANDE FIRAT- Duygulandınız mı, ilk kez izlediniz değil mi bizimle?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- İzledim.
HANDE FIRAT- İzlediniz mi daha önce?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet.
HANDE FIRAT- Biz ilk kez izledik, demek ki.
AHMET HAKAN- Anket görüyor musunuz son zamanlarda, yani ikinci tur için bir anket geldi mi önünüze?
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Bugün iki-üç anket geldi.
AHMET HAKAN- Bu soruyu şunun için sordum: Geçen programda siz yanıltan anketçilere biraz eleştirel yaklaştınız, oysa bizim Tarafsız Bölge’de sürekli konuk olan değerli dostumuz Hakan Bayrakçı milimetrik bildi, yani siz de kendisini bilirsiniz, milimetrik tahmin etti. Onun hakkını teslim etmeyi bir parça unutmuştuk, onu hatırlatayım, dedim size.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Biz de hakkını teslim etmiş olalım, hayırlı olsun diyelim. Şimdi yeni bir anketini gönderdi, o ankette de lehimizde bir tablo gözüküyor. Temenni ederim ki inşallah bu defa da milimetrik bir sonuçla Pazar gününü neticelendirelim.
HANDE FIRAT- Son değerlendirmenizi alayım, özellikle bu bir oy reklamının ardından sonuna geldik diye efendim, buyurun.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ben de, her bir oy çok çok kıymetli, tek bir oy çok oyunları bozar, Türkiye yüzyılının kapısını açar diyorum. Ekranları başında bizi izleyen milletime de büyük Türkiye zaferi için hep birlikte sandığa diyoruz. Büyük bir özgüvenle, fakat asla rehavete düşmeden, zafer sarhoşluğuna düşmeden sandıkları patlatacağız inşallah diyorum. Ve milletime en kalbi, en derin saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum.
HANDE FIRAT- Sayın Cumhurbaşkanı, çok teşekkür ediyoruz.
AHMET HAKAN- Çok teşekkürler.
HANDE FIRAT- Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’la birlikte sorularımızı yanıtladınız CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında, çok teşekkürler.
Sevgili izleyiciler, çok teşekkürler. Pazar günü seçim yayınında buluşmak dileğiyle iyi akşamlar efendim.