“Gönül Elçileri” Programında Yaptıkları Konuşma

03.10.2023

Değerli Gönül Elçilerimiz,
Hanımefendiler, beyefendiler;
Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Sizleri, milletimizin evi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum.

Asırlarca merhametle mayalanmış bir medeniyetin varisleri olarak, 2012’de başlattığımız “Gönül Elçileri” hareketini, elbirliğiyle geleceğe taşımak için bir aradayız. Kendi ilinizde gerçekleştireceğiniz çalışmalar ile projemize yeni bir soluk getireceğinize yürekten inanıyorum. Türkiye’nin kalbi Ankara’ya hoş geldiniz, sefâlar getirdiniz.

Değerli misafirler;
Türkiye, halka hizmeti hakka hizmet sayan medeniyet tasavvuru sayesinde, dalları bütün dünyaya uzanan bir dayanışma geleneğine kavuşmuştur. Bu vasfımızın köklerimizi de sağlamlaştırdığına, defalarca tanık olduk. Hayırseverlikte yarışmak, bir yandan toplumsal bağlarımızı kuvvetlendirerek, millet bilincimizi pekiştiriyor.   

Diğer yandan, merhamet basamakları insanı ruhun zirvesine çıkarıyor. Zamanını ve emeğini hayır işlerine adamak, ömrün bereketini artırdığı gibi, kalpleri yumuşatıp, gönülleri birbirine yaklaştırıyor. Bir insanın dünyevi karşılık beklemeden, başkalarının yaralarını sarma gayretine, gönüllülük adını vermemiz bundandır. Masumiyet çağındaki yavrularımızın ve yaşlılarımızın gönlüne girmek, hayat yolculuğunda varabileceğimiz en yüce makamdır. 

11 yıl önce, bu halis niyetlerle yola çıkmış ve “Gönül Elçileri” hareketini başlatmıştık. Kadınların güçlenmesi, yaşlıların kaliteli ömür sürmesi, engelli bireylerin hayallerine ulaşmasının önündeki engelleri bertaraf etmek için, birlikte projeler geliştirdik. 

Kamu kurumlarının yanısıra, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerimiz de gönüllülük çerçevesinde ilerleyen sürece, destek verdiler. Özellikle koruyucu ailelik konusunda, önyargı bariyerlerini aşarak, büyük yol kat ettik. Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle düzenlenen koruyucu aile panelleri, zihinlerdeki soru işaretlerinin giderilmesini sağladı.

Tanıtım filmleri, basılı materyaller, çeşitli etkinlikler, rehberlik çalışmaları ve medya desteği sayesinde, kamuoyunda önemli bir farkındalık oluştu. 81 ilimizin vali eşlerinin “Gönül Elçileri” unvanıyla yaptıkları yüz yüze görüşmeler ve teşviklerle, koruyucu aile başvurularında dikkat çekici artışlara ulaştık.

Mevzuatın yeniden yapılandırılmasıyla, “akraba ve yakın çevre”, “süreli”, “geçici” ve “uzmanlaşmış koruyucu aile modeli” olmak üzere dört farklı model oluşturuldu. 2002’de 500 koruyucu aile yanında 515 çocuk barınırken, bugün, 1051’i özel gereksinimleri olan 9335 çocuğumuzu, 7817 koruyucu ailemize emanet etmenin huzurunu yaşıyoruz.

Bu süreçte, koruyucu aile olmak isteyen pek çok merhametli insanın, maddi kaygılar nedeniyle,  gönüllü olmaktan çekindiğini de duyuyoruz. Bir kez daha hatırlatmak isterim, koruyucu ailelerden yegâne beklentimiz, sevgi ve saygı tohumlarının yüreklere ekildiği dönemde, yavrularımıza huzurlu bir yuva sunmalarıdır.

Devletimiz, koruyucu ailelere, çocuklarımızın temel ihtiyaçlarının görülmesinde önemli ölçüde destek vermeye devam etmektedir. Yavrularımıza kol kanat geren ailelerimize verilen çok yönlü destek, engelli evlatlarımız için, yüzde elli oranında artırılmaktadır. Sosyal güvencesi bulunmayan koruyucu ailelerde, bir kişinin sosyal güvenlik primi, devletimiz tarafından karşılanmaktadır. Son 21 yılda sosyal yardımları 4 katına ulaştıran devletimiz, kendisine emanet edilen çocuklarımıza da, ömür boyu sahip çıkmaya devam edecek güçte ve kararlılıktadır.  

Türkiye Yüzyılı’nda, kalpleri yeşertecek “Gönül Elçileri” projemize yeni bir soluk getirerek, dayanışma geleneğimizi daha da pekiştirmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla, vali eşlerimizin, yavrularımızın yararı başta olmak üzere, her alanda gönüllü faaliyetlere ivme kazandırmalarını çok önemsiyorum.

Yeryüzünde iyilik ve güzelliği yayacak merhamet pınarları olması için çabaladığımız evlatlarımız, yılın her günü üzerlerine hassasiyetle titrediğimiz göz bebeklerimizdir. Özel günler farkındalığı artırdığı ve toplumun dikkatini çekmeye vesile olduğu için, 2021’de 30 Mart tarihini “Koruyucu Aile Günü” ilan ettik.

Yine eklemek isterim, bugün aramızda tanınmış koruyucu ailelerimiz ile özellikle sanat ve spor alanında temayüz etmiş evlatlarımız bulunuyor. Çocuklarımızın yeteneklerinin keşfedilmesi ve geliştirme olanağı sunulması hepimizi mutlu ediyor.

Bununla beraber, evlatlarımızdan asıl beklentimiz, mutlu ve huzurlu bireyler, kendileriyle barışık, vatanlarını seven insanlar olarak hayata atılmalarıdır. En büyük başarının, anlamlı bir hayat yaşamak olduğunu düşünüyorum. Sizlerin şahsınızda, “Gönül Elçileri”mize ve emeği geçenlere, evlatlarımızın sıcak yuvalara yerleştirilmesi sürecindeki katkıları için, bir kez daha teşekkür ediyorum.

Kıymetli konuklar;
Şubat ayında art arda gelen depremlerle, asrın felaketini yaşadık. Ülkemizin bütün kurumları, görev alanlarında hizmet vermek üzere, anında sahaya indiler. Bu zor süreçte, cömert ülkemizdeki her evin, bir hayır kurumuna, her vatandaşımızın, iyilik neferine dönüşmesi, en büyük tesellimiz oldu. Asrın felaketi, asrın dayanışma hareketine dönüştü. Milletçe elele verdiğimizde, birbirimizin derdine şifa aradığımızda, her güçlüğün üstesinden gelebileceğimizi, bir kez daha gördük.  

O günlerde, Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle refakatsiz bebeklerimiz, Cumhurbaşkanlığı uçağıyla Ankara ve İstanbul’a getirilmişlerdi. Ben de gelen çocuklarımızı hastanede ziyaret ederek, bakım süreçlerini bizzat takip ettim. Tedavisi tamamlanan 0-1 yaş aralığındaki 53 bebeğimizin 45’i DNA eşleşmesi neticesinde, yuvalarına döndüler.

Bir bebeğimiz evlat edinildi, iki bebeğimiz, koruyucu aile yanında şefkatle sarmalandı. İzleyen dönemde başkente nakledilen evlatlarımızla birlikte 25 bebeğimiz, hâlen Ankara Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü’nde koruyucu ailelerini bekliyorlar.

Aramıza yeni katılan “Gönül Elçilerimiz,” afetzede yavrulamızı ziyaret ederek ve müşfik koruyucu ailelerle buluşturarak, faaliyetlerine başlayabilirler. Her birinizin, hayata geçireceğiniz çalışmalarla, projeyi daha ileriye taşıyacağınıza inanıyor ve hayırseverliğinizi şimdiden takdir ediyorum.

Valilerimizin görev yerlerini, gönüllü çalışmalarınız için büyük potansiyel içeren bir alan olarak görmenizi temenni ediyorum. Başkalarının iyiliğine adanmış bir ömrün, insanın kendisine verebileceği, en büyük armağan olduğuna yürekten inanıyorum.  

Bu güzel duygularla sözlerime son verirken, “11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü”nde afet bölgesinden 11 vali eşiyle birlikte, “Hatay Çocuk Evleri Siteleri”nin temelini atacağımızı, duyurmak isterim.  

Pek çok kurumumuz gibi, afet bölgesindeki çalışmalarını halen özveriyle sürdüren Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlığımız başta olmak üzere, etkisi dalga dalga yayılan projeye, emek veren herkese, en derin şükranlarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla.