Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu.
Değerli hanımefendiler, beyefendiler;
Sizleri en kalbi duygularla selamlıyor, Türk Halkının içten sevgi ve saygılarını sunuyorum.
Son derece anlamlı bu ödül töreni vesilesiyle birarada olmanın mutluluğu içindeyim. Bu kıymetli ödülü, dünyanın vicdanı olan ülkem adına kabul ediyorum. Müslüman Örgütler Konseyi’ne ve programda emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Değerli misafirler;
Türkiye, hayırseverliğin en üst noktalarda yaşandığı bir vakıf medeniyetinin mirasına sahiptir. 17. yüzyılda Evliya Çelebi; "ben elli yılda 18 padişahlık ve krallık yere seyahat ettim, hiçbir yerde bu kadar hayrat görmedim" diye yazmıştır.
Dinimiz bize, insanlar arasındaki en güzel rekabetin hayırlarda yarışmak olduğunu söylüyor. Bu anlamda, medeniyet karnemiz, zarafetiyle insanı hayrete düşüren bir hayır yarışının örnekleriyle dopdoludur. İşte, insani yardım konusundaki reflekslerimizin ruhunu bu tarihsel deneyim oluşturuyor.
Ne mutlu ki, 2022 Küresel İnsani Yardım Raporu’na göre, 2021 yılında da “dünyanın en cömert ülkesi” olmaya devam ettik. Sevginin ve merhametin, bir ülkenin karakteri olabileceğine dair güveni tazeledik. Din, dil, ırk gibi ayrımlara düşmeden, nereden bir ah yükseldiyse oraya ilk koşanlardan olmaya çabaladık. Afrika’da, Suriye’de, Filistin’de, Ukrayna’da, farklı insanları değil, aynı insanlık ailesinin dara düşmüş fertlerini gördük.
Türkiye’nin insani yardım tecrübesi, bir dış politikadan çok daha fazlasıdır. Çorbada tuzum olsun, taşın altında elim olsun, komşusu açken tok yatan bizden değildir, diyen Türk halkının vicdan pusulasıdır.
Kıymetli misafirler;
İnsanlık, her kıtada, savaşlar, insani krizler, doğal afetler, salgın hastalıklar gibi nice badireyle imtihan ediliyor. Haliyle, uzanacak bir dost eline ihtiyaç duyan insanların sayısı her gün artıyor.
2020’de her 45 kişiden 1’i ihtiyaç sahibiyken, 2021’de, her 33 kişiden 1’i, insani yardıma muhtaç hale geldi. Böyle bir vasatta, insani yardımlarımızı sadece ikili düzeyde değil, Birleşmiş Milletler aracılığı ile artırarak sürdürüyoruz.
2021 yılında, toplam 7,7 milyar Dolar tutarındaki yardımlarımız, başta Suriye, Somali, Filistin olmak üzere 122 ülkeye ulaştı. İnsani yardımlarımızla, kanayan bir yaraya geçici bir tampon yapmayı ya da bir açlığı bir anlığına dindirmeyi amaçlamıyoruz.
Bilakis, bizim yardım felsefemizde, kardeşlerimizi elinden tutup ayağa kaldırmak, yıkılanı yerine koymak, imar ve ihya etmek var. Başta Kızılay, AFAD ve TİKA olmak üzere, tüm kurumlarımız, dünyanın dört bir yanına sadece yardım değil, insanlığın ölmediği inancını taşıyor.
Kırılgan bölgelerdeki sağlık ihtiyaçlarını da, sürdürülebilir çözümlerle karşılama gayretindeyiz. Sudan, Somali ve Bangladeş’te kurduğumuz hastaneler, bu yaklaşımın bir örneğidir.
Her küresel sınamayı, insan odaklı anlayışımızla ele alıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse; insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük felaketlerden olan Kovid-19 salgınının belirsizlik ortamında, tüm dünya içe kapanmıştı.
Biz ise 160 ülkeye yardım gönderdik. Afrika ülkelerine 4.42 milyon doz aşı bağışladık. Kurtuluşun, tek başına değil, hep birlikte olursa anlamlı olduğuna inandık.
Maalesef ki insanlığın dertleri bitmek bilmiyor. Ukrayna Savaşı ile birlikte dünyadaki mülteci sayısı 100 milyonu aştı. Raporlar, bu sayının “dramatik bir dönüm noktası” olduğunu söylüyor.
Bildiğiniz gibi, topraklarımız tarih boyunca, savaştan ve zulümden kaçmış insanlar için güvenli bir sığınak olmuştur. Bu sığınağın kapılarını Ukraynalı kardeşlerimize de açtık.
Türkiye olarak, Afrika’dan Ukrayna’ya, Filistin’den Suriye’ye kadar tüm mazlumların uluslararası platformlarda sesi olmaya devam edeceğiz. Dilerim ki, bu çaba tüm insanlığın ortak çabası olsun!
Şahsen, ziyaret ettiğim tüm mazlum coğrafyalarda kadınların ve çocukların sorunlarıyla yakından ilgileniyorum. Ne yazık ki, tüm bu krizlerin en büyük mağdurları, her zaman kadınlar ve çocuklar oluyor.
O nedenle, kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, çocukların sağlıklı ve mutlu yaşamlar sürdürebilmesi için özel projeler geliştiriyoruz.
2016’da, Türkiye’de açtığımız, Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi, bunun güzel bir örneğidir. Afrika’nın farklı ülkelerinden kadınların el emeklerini alıyor, bu adil pazarda satıyor ve gelirini olduğu gibi onlara gönderiyoruz.
Değerli konuklar;
Üzülerek söylüyorum ki, insan hayatına verilen önem tüm coğrafyalarda eşit değil. Bu anlamda dünyamız büyük çelişkiler içinde.
Bir yandan çocuk haklarından bahsediyor, diğer yandan savaşların sürdüğü ülkelerdeki çocuk parklarının bomboş oluşuna kayıtsız kalabiliyoruz. Ya da insan hakları ihlallerinden bahsederken, Filistin gündem dışı kalabiliyor.
Unutmayalım ki, insanlar, barışı ve refahı herkesin ortak paydası yapmakla mükelleftir. Rabbimiz, Rahman Suresi’nde, “İyiliğin karşılığı yalnız iyiliktir” buyuruyor. Bundan daha güzel bir müjde olabilir mi?
Buradan herkese seslenmek istiyorum; gelin, birbirimizi hayatın karnından kardeş kabul edelim. Dünyanın tüm çocuklarına, insanlığın öz evlatları nazarıyla bakalım. Dünyayı herkes için güvenli ve insan onurunun ayakta kaldığı bir yer haline getirelim.
Bu duygularla sözlerime son veriyorum. Sizleri muhabbetle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla!