150 Yeni Anaokulu Açılış Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

27.05.2022

Değerli hanımefendiler, beyefendiler;
Sizleri muhabbetle selamlıyorum. “150 Yeni Anaokulu Açılış Töreni” vesilesiyle bir aradayız. Çocuklarımız için atılan bu büyük adımın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Programa ev sahipliği yapan Avcılar Ispartakule Anaokulu, yürütülen çalışmaların çok güzel bir örneği. Burada sağlanan imkânların, ülkemizin dört bir yanındaki yavrularımıza da ulaşacağını bilmek büyük bir mutluluk! Milli Eğitim Bakanlığımızı, eğitim camiamızı ve katkı sunan herkesi can-ı gönülden kutluyorum.

Kıymetli misafirler;
Sanatlar arasında belki de en zoru insan yetiştirme sanatıdır. Bu öyle bir sanat ki, ondaki cevheri işleyecek, mütekâmil insanın tohumlarını ekeceksiniz. Zamanın ruhuna sıkışmış, dünyaya ancak tek bir pencereden bakabilen, alelade kişiler olmasına izin vermeyeceksiniz. Bilakis, yaşadığı çağı, dünü, bugünü ve yarınıyla yorumlayabilecek kapasitede, çok yönlü insanlar olmalarını sağlayacaksınız.

Kendi özüne ulaşıp, oradaki ışığı etrafına yayabilecek insanların yetişmesi için gerekli zemini hazırlamak, ustalık işidir. En güzel sonuca varmak için ise, işe erkenden koyulmak gerekir.

Alman bir yazarın (Goethe’nin) çok sevdiğim bir sözü var. Şöyle diyor; “Eğer bir bireye olduğu gibi davranırsanız, olduğu gibi kalır. Ama eğer ona, olması gerektiği ve olabileceği gibi davranırsanız, olması gerektiği ve olma potansiyeli olan biri gibi gelişir.”

Dolayısıyla, çocukluk, insan ömrünün, büyük bir ciddiyetle ele alınması gereken dönemidir. İnsan hayata dair tüm yargılarını bu dönemde oluşturuyor. Duygusal kimliğini, zihinsel becerilerini çocukluğunda inşa ediyor. Aynı şekilde, hayatın en önemli sermayesi olan özgüveni bu çağda kazanıyor.

Uzmanlar insanın, zihinsel, duygusal, sosyal ve bedensel gelişiminin yaklaşık yüzde 70’inin, 0-6 yaş arasında tamamlandığını söylüyor. Yani hayatımızın ilk altı yılı, yaşamımızın geri kalanının belirleyicisi konumunda.

Her anne babanın en büyük hayali, evlatlarının okuması, okullarını bir bir tamamlamasıdır. Anaokuluna gitmiş çocukların, ileriki yıllarda okula devam etmede olumlu tutum sergilediğini biliyoruz. Hatta sadece akademik hayatlarında değil, iş hayatlarında da daha istikrarlı yetişkinler oluyorlar. 

Ayrıca anaokulları, eğitimde fırsat eşitliğinin en hızlı gerçekleştiği yer. Erken eğitimin olumlu etkileri, dezavantajlı ailelerin çocuklarına çok daha yüksek faydalar sağlıyor. En başta, sonraki kuşakların dezavantajlı kategorisine girme ihtimali zayıflıyor.

Hülasa, eğitim, kişinin hayat yolunda emin adımlarla yürümesini sağlarken, eş zamanlı olarak toplumumuza aydınlık ve güzel bir gelecek hazırlıyor.

Değerli misafirler;
Erken çocukluk eğitimi, hükümetimizin de her zaman öncelikli eğitim politikası olmuştur. 2002 yılında 320 bin çocuğumuz okul öncesi eğitim alırken, bugün bu sayının 1 milyon 800 bine ulaştığını bilmek büyük bir mutluluk!

Malumunuz, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, “Temel Eğitimde 10 Bin Okul Projesi” başlatıldı. Bu emek, toplumumuzu ileri taşıyacak büyük bir vizyonun ürünüdür.

Bunun yanında, 11. Kalkınma Planı ve 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programında, erken çocukluk eğitiminde 5 yaş zorunlu eğitim kapsamına alındı. Milli Eğitim Bakanlığımız da, her çocuğun, en az 1 yıl, okul öncesi eğitim almasını hedefledi.

Bu çerçevede, 2022 yılı sonuna kadar yüzde 78 olan 5 yaş okullaşma oranının, yüzde 100’e çıkarılacağı bilgisini almaktan büyük memnuniyet duydum. Ayrıca 3 ve 4 yaştaki okullaşma oranında da önemli bir artış hedefleniyor.

Bugün, 150 anaokulumuzun açılışını yapıyoruz. Yaklaşık 30 bin yavrumuz, bu eğitim yuvalarında, akademik hayatlarına ilk adımlarını atacaklar. Elbette hedeflerimiz bundan çok daha büyük!

Mevcut 2 bin 782 anaokuluna ek 3 bin, mevcut 30 bin ana sınıfına ek 40 bin ana sınıfı daha açacağız inşallah! Bu hedefler tamamlandığında, yaklaşık 2 milyon 100 bin evladımız, anaokulu imkânından istifade edecek.

Köylerimizde ve düşük nüfuslu yerleşim yerlerimizdeki evlatlarımızın da anaokuluna kavuşması için düzenlemeler yapıldı. Sınıf açılması için gerekli olan 10 öğrenci sayısı, 5’e indirildi. 5’ten az öğrenci olan yerlerde ise, öğretmenlerimiz çocuklarımıza gidiyor.

İmkânları kısıtlı ailelerimiz başta olmak üzere, çocuklarımızın kırtasiye ihtiyaçlarıyla, pilot bölgelerde beslenme ihtiyaçları, Bakanlığımızca karşılanıyor. En kıymetli varlığımız çocuklarımızın ellerinin kalem tutması için, tüm imkânlarımızla onların ve ailelerinin yanındayız.

Kıymetli öğretmenlerimiz;
Dünyanın en donanımlı okulları, eğer sizin özveriniz olmazsa, metruk bir binadan farksızdır. Çocuklarımıza gerçek anlamda ulaşan, dünyalarını bilgiyle, ilimle ve moral değerlerle donatan, sizin özverili çalışmalarınızdır. Mesleğinizin kutsallığını ve sizlere duyduğumuz minneti defalarca dillendirsek de inanın yetersiz kalıyor.

Bildiğiniz gibi, okul, bir çocuğun ailesinden sonraki ilk sosyal çevresidir. Henüz ana kuzusu dediğimiz can parelerimizi sizler emanet alıyorsunuz. Yaşamlarının ilk rehberi, yeri geliyor ana baba yarısı oluyorsunuz. Sizden öğrendikleriyle yoğruluyor, hayata sizin açtığınız kapıdan karışıyorlar.

Bugün, birçok insanın öğretmenliği meslek olarak seçmesindeki sebep, hayatında derin izler bırakmış öğretmenidir. Bunun bir insanın ardında bırakabileceği muhteşem ve bir bakıma ölümsüz bir eser olduğuna inanıyorum.

Küreselleşmenin her gün yeni anlamlar kazandığı bir dünyada yaşıyoruz. Maalesef, insanlar, aynı kültür ve fikir havuzundan besleniyor. Yani, gittikçe kuraklaşan bir kültürel iklimdeyiz. Medeniyetlerin zengin geçmişi hızla uzak bir tarih olurken, medeniyet halkamıza yeni kilometreler ekleyemiyoruz.

Oysa engin bir ummandan farksız medeniyet mirasımızı oluşturan her unsur, yeni nesiller aracılığıyla yaşatılabilir. Bu yolda, insanı ilmek ilmek işleyip, hezârfenler yetiştirecek olan da yine sizlersiniz!

Çocuklar, insanlığa her şeye yeniden başlayabilmenin güçlü ihtimalini sunar. Bu umudu hiçbir zaman kırmamayı, bilakis daima onu güçlendirme gayreti içinde olmayı temenni ediyorum.

Programda emeği geçen herkese kalbi şükranlarımı sunuyorum. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla!