Değerli hanımefendiler, beyefendiler;
Sizleri en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Büyük bir kültür mirasının ev sahibi Kaman’da olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Japon Büyükelçisi Sayın Suziki’ye ve Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Sayın Omura’ya böyle güzel bir etkinliği tertip ettikleri için teşekkür ediyorum.
Kıymetli misafirler;
Sözlerime tarihimizden kısa bir anekdotla başlamak istiyorum. Japonya’yla karşılıklı dostluk ve vefaya dayalı ilişkilerimiz, 19. yüzyılın sonlarına uzanır. Malumunuz, 1890’da, Sultan İkinci Abdülhamit’in Japon İmparatoruna hediyelerini ve dostluk mesajını götüren Ertuğrul Firkateyni, dönüş yolunda batar. 532 denizcimiz yaşamını yitirir. Bu kaza esnasında Oşimalı Japon köylüleri var güçleriyle denizcilerimizi kurtarmaya çalışırlar. Kazanın duyulmasından sonra Japon halkı ve makamları yaralılarımız ve şehit ailelerine büyük ilgi gösterirler. Türk-Japon dostluğu, böyle insani bir zeminde temellerini atmıştır.
İki ülkenin birbirine sevgiyle bağlı olduğuna inanıyorum. Köklü ilişkilerimizin geliştirilmesi için, karşılıklı çaba sarf etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bildiğiniz gibi, 2003, 2010 ve 2019 yılları, Türk-Japon ilişkilerini güçlendiren çalışmalarla kutlandı. Birbirimizin kültürlerine gösterdiğimiz bu yüksek ilgi ve alaka, kalbi ve samimi bir dostluğun delilidir.
Bugün de, Japon hükümetinin, “Kültürel Mirası Koruma Projesi” çerçevesinde hibe olarak yaptığı, Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ziyareti vesilesiyle bir aradayız. Burası ayrıca, Japonya sınırları dışındaki en büyük Japon bahçesi… Yaratanın, eşsiz sanatının sergilendiği büyük bir tuval!
Müzemizin, 2011’de “en yeşil müze” ödülü alması ve 2012’de ise Avrupa’da ‘yılın müzesi’ olarak aday gösterilmesinin son derece gurur verici olduğunu ifade etmek istiyorum.
Bu vesileyle, Sayın Büyükelçinin şahsında, tüm Japon makamlarına kalbi şükranlarımı gönderiyorum. Bu çalışmaların, iki ülke arasında kurulabilecek kültür köprülerinin en güzide örneği olduğuna inanıyorum. Hayatını bu kuruma adamış doktor omura ve değerli eşine kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
Değerli konuklar;
Günümüzde müzeler, objelerin sergilendiği mekânlar olmaktan çok daha önemli misyonlara kavuştular. Kültür aktarımı, topluma fayda sağlamak ve sosyal refahın yükseltilmesi müzelerin baş amaçları haline geldi. İlaveten, müzeler, halk eğitiminin de önemli bir merkezi…
Mesela, bu çatı altında kadın girişimcilere cam zanaatının öğretilmesi, kültür aktarımının ve zanaatın yaşatılma çabasının kıymetli bir örnekliğidir. Gördüğüm el emeği, göz nuru ürünlerin hepsi birbirinden nadide… Eğitmenlerimizi ve zanaatlar kadınlarımızı tebrik ediyorum.
Kültüre ve tarihe böyle büyük bir hizmetin, milattan önce 3 bin yılına uzanan Kaman’da yürütülmesi son derece sevindirici. Kaman’ımıza ve bölge insanına yapılan katkılar memnuniyet vericidir.
Buradan aldığımız ilhamla, yeni kültür projelerinde buluşmayı diliyorum. Sayın Büyükelçiye gayretleri nedeniyle şükranlarımı sunuyorum. Yerel idarecilerimize bu tür eğitim ve kültür projelerine desteklerinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. İş dünyamızı, sivil toplum kuruluşlarımızı böylesi güzel projelere katkı sunmaya davet ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyor, hepinizi muhabbetle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla!