Değerli hanımefendiler, beyefendiler;
Sizleri en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. “Kadının Gücü, Türkiye’nin Gücü” programı vesilesiyle, bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Bugün, iş, akademi, siyaset, STK, sanat ve spor gibi birçok alanda, ülkemizin medar-ı iftiharı kadınlarımızla, birlikteyiz. Ayrıca aramızda, vatanımızı ve geleceğimizi, güçlü kanatları altına alan, şehit annelerimiz, koruyucu annelerimiz ve engelli annelerimiz var.
Bu güzel buluşmayı sağlayan, başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza ve emeği geçen herkese, şükranlarımı sunuyorum. Kadınlara dair, son derece mühim konuların tartışılacağı panelin kıymetli konuşmacılarına, şimdiden teşekkür ediyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefa getirdiniz.
Değerli konuklar;
Sözlerimin başında, tüm kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyorum. Bu önemli gün, kadın meselelerini ele almamızın ve farkındalığımızı tazelememizin, bir vesilesi.
Bizlere güzel bir dünyanın kapısını açacak anahtar, kadınların, her alanda güçlendirilmesidir. Dünyanın tüm kadınları adına, bu gerçeğin, her toplumda hâkim bir anlayış olmasını, temenni ediyorum.
Güzel bir dünya dediğimizde, aklımıza yoksulluğun bertaraf edildiği, müreffeh, barış ve istikrar içinde, doğanın ve kaynaklarının korunduğu bir yer geliyor. Böyle bir dünyanın inşası, insan haklarının, kadın haklarının, çocuk haklarının tam olarak teslim edilmesiyle mümkündür.
Bugün dünya nüfusu, yaklaşık olarak 7,9 milyara dayandı. Bu nüfusun yarısını, kadınlar oluşturuyor. Ülkemizde de, 85 milyonluk nüfusumuzun yarısı, kadındır. Kadınlarımız, toplumsal hayatın ve ailelerimizin olduğu kadar, kalkınmanın da, ana aktörleridir.
Kalkınma dediğimiz kavram, bugünün dünyasında yalnızca, fiziksel kalkınmayı değil, toplumsal ve sosyal kalkınmayı da içine alan, geniş bir çapa ulaştı. Dolayısıyla, kadınların güçlendirilmesi, sürdürülebilir kalkınma için, bir zarurettir. Kadınların sosyal hayatta, iş hayatında veya akademik hayatta karşılaştıkları engellerin kaldırılması, ortak çabamız olmalıdır.
Hükümetimiz, tüm kurum ve imkânlarıyla, kadınların her alanda aktif rol almaları için, kapsamlı çalışmalar yürütüyor. En başta, kadınların, insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, hak ve fırsatlardan eşit yararlanmaları için türlü destek mekanizmalarıyla, kadınların yanında yer alıyor.
Güçlü bir ülke; güçlü bir aile kurumu ve güçlü kadınları olan ülkedir. Biz, kadını ve erkeğiyle bir milletiz. Milletimiz için koyduğumuz hedefleri de, kadın ve erkek omuz omuza, dayanışma içinde gerçekleştireceğiz.
Dolayısıyla, kadınların karşılaştıkları her türlü soruna, kalıcı ve dönüştürücü çözümler sunmalıyız. Hükümetimiz bugüne kadar, reform niteliğinde düzenlemeler gerçekleştirdi. Kadınların haklarının korunması için, güçlü bir hukuksal ve idari altyapının temellerini attı. Bu temelin üzerine, her gün yeni başlıklar ekleniyor. Kadınların, geleceğe ümitvar bakabilmelerini istiyoruz.
Her şeyden önce, kadına yönelik şiddetle mücadele, en önemli gündem maddemizdir. Kadına yönelik şiddet, insanlığa karşı işlenmiş, en ağır suçlardan biridir. Tüm kurumlarımız, ama’sız, fakat’sız, hiçbir bahaneye geçit vermeden, şiddete “sıfır tolerans” ilkesiyle, konuya yaklaşıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarımız, yoğun bir mesai ve koordinasyon içindeler. Dünyanın her yerinde yaygın olan ve toplumsal bir hastalık kabul ettiğimiz, kadına yönelik şiddetle mücadelede, örnek uygulamalar ortaya koyuyorlar. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi ŞÖNİM, 81 ilimizde, 7/24 esasına göre, hizmet veriyor. 2002’de 283 kişi kapasitesi olan, 11 Kadın Konukevi, bugün 3.624 kişi kapasitesiyle, 149’a çıkmıştır. Kadın Acil Destek Uygulaması KADES, İtalya’da gerçekleşen, 2021 Akdeniz Parlamenter Asamblesi Ödül Töreni’nde, ödüle layık görüldü.
KADES üzerinden yardım çağrısı alan polis ve jandarmamız, en hızlı şekilde, mağdur kadının yardımına koşuyor. Bugün yaklaşık 3,3 milyon kişi, KADES’i telefonuna indirmiş durumda. Burada tek tek sayamayacağımız, titizlikle tasarlanmış ve yürürlüğe konmuş birçok hizmet, kadınları güvence altına alıyor.
Hükümetimiz, tek bir şiddet mağduru kalmayana kadar, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda, büyük bir kararlılık içindedir.
Kıymetli misafirler;
Kadınların iş dünyasında artan sayılarla yerlerini almaları, ekonomik olduğu kadar, sosyal statülerinin artmasını sağlıyor. Son rakamlara baktığımızda, 2002 yılında yüzde 27,9 olan, kadınların iş gücüne katılma oranı, 2021 Aralık itibarıyla, yüzde 33,6’ya yükseldi. Kadın istihdam oranı, yüzde 25,3’ten, yüzde 29’a çıktı. Kayıt dışı çalışan kadın oranı, yüzde 72,5’ten, yüzde 33.8’e geriledi.
Hükümetimiz, hayata geçirdiği, evde bakım desteği, doğum izni düzenlemeleri, kreş desteği gibi uygulamalarla, iş ve aile hayatı arasındaki hassas dengeyi, koruyor. Bu anlamda, kadınların aile hayatına yönelik, rahatlatıcı uygulamaların, tüm sektörlerde yaygınlaşmasını diliyorum. Bu konuya, mutlaka cinsiyet adaleti nazarıyla yaklaşmalı, iş ve aile hayatını, çatışmalı bir alan olmaktan kurtarmalıyız.
Bununla birlikte, bildiğiniz gibi kalkınma politikaları, toplumsal değişimi de hedefliyor. Kadın ve erkek arasındaki okullaşma oranı farklarının giderilmesi, kadınların, istihdamdan, ekonominin güçlü aktörleri olmasına kadar, birçok kazanımın ilk adımıdır.
Bu konuda birçok kampanya düzenliyoruz. “Haydi Kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız” gibi kampanyalarla, kız çocuklarının ve kadınların eğitimini, çok yönlü destekliyoruz.
Tabii burada, belirtmek isterim ki, değişen dünyanın koşullarına ayak uydurmak ve bu dünyada yön tayin edenler olmak, derdindeyiz. Kız öğrencilerin, STEM dediğimiz bilim, teknoloji, matematik gibi alanlara yönlendirilmesinin, hayati önemini görmeliyiz. İçinde yaşadığımız dünya, her gün yeniden inşa ediliyor. Hayatımızın tüm alanları, teknoloji etrafında şekilleniyor. Fikir en önemli kaynak haline geldi. Dolayısıyla, kadınların hayatı tasarlayan ve liderlik eden roller üstlenmesi, adil bir gelecek için, çok önemli.
Bu güzel gelişmelerin neticesi olarak; 2002-2003 eğitim öğretim yılında, yükseköğretimde kadınların net okullaşma oranı, yüzde 13.53 iken, 2020-2021 döneminde, yüzde 48.46’ya yükseldi.
Değerli misafirler;
Kadınların isminin çokça anıldığı bugünde, konuya biraz da kendi medeniyet penceremizden bakalım. Çünkü kadınlara dair meseleleri, küresel kültürün filtrelerinden değerlendirmek, beraberinde, birçok klişeyi getiriyor. Başarılı kadın olmak, günümüzde yalnızca unvanlarla ve iş yerindeki mertebeyle ölçülüyor. Malesef, evdeki hayatı üretimsizlik olarak gösteren, bir anlayış hâkim. İşe gitmeyen kadın, adeta yok sayılıyor.
Dahası, hız ve haz odaklı, bireysellik ve materyalizmin ön planda olduğu, modern çağda, kadın ve erkeğin, tükendikleri bir yarışa sürüklendiğini, görüyoruz. Bu kısır anlayış, erkeğin olduğu gibi, kadın dünyasının zenginliğini de, çoraklaştırıyor.
O yüzden, kadın sorunlarına derman olacak, medeniyet reçetelerimizi araştırmayı, ihmal etmeyelim. Kadınlar nesilleri yetiştiren bir öğretmen, ana ocağı, medeniyetin beşiğidir. Kadınların, tarladaki emeğe karışan alın teri, bir çocuğu hayata hazırlayan emek, takdirlerin en büyüğünü hak ediyor.
Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinde, yüzlerce yıl öncesinde, kadınların toplumsal ve ekonomik hayatın liderleri olduğu gerçeğini, hatırlayalım.
Tarihimize dönüp bakarsak, sadece bugünün dünyasına değil, yarının dünyasına da rol model olacak, sayısız güçlü kadının ayak izini göreceğiz. Bizim esasımız, Bacıyan-ı Rum’dur, Milli Mücadelenin kadın kahramanlarıdır, 15 Temmuz efsanesini yazan kadınlardır.
Bilimde, sanatta, sporda ve iş dünyasındaki başarılarıyla, dünyanın her yerinde, bayrağımıza rüzgâr olan kadınlardır. İşte, geleneğiyle ve asli kimliğiyle büyüyen bu güç, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak güçtür.
Sözlerime son vermeden, böyle önemli bir günde, kadınların ve tabii çocukların, savaşlardan orantısız etkilendikleri gerçeğinin altını çizmek istiyorum. Gerek Ukrayna’da, gerek dünyanın birçok mazlum coğrafyasında savaşlar kadınların ve çocukların hayatlarını yok etmeye devam ediyor. Eğer kadınların hak ettikleri gibi insana yakışır bir hayat sürmelerini istiyorsak, önce savaşları durduralım.
Bu duygularla sözlerime son veriyorum. Tüm kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. Kadınların ışığının, tüm karanlıkları aydınlattığı, bir dünya diliyorum. Sizleri muhabbetle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.