“Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi” Kapanış Programında Yaptıkları Konuşma

31.12.2021

Değerli hanımefendiler, beyefendiler,

Kıymetli öğretmenler,

Sevgili öğrenciler;

Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Bugün, Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi’nin kapanış programı vesilesiyle bir aradayız. Hikmet Barutçugil Güzel Sanatlar Lisesi’nde, sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Bildiğiniz gibi, Milli Eğitim Bakanlığımız kısa bir süre önce tüm okullarımızın bir kütüphanesi olması için güzel bir proje başlattı. Proje kapsamında, kütüphanesi olan okullarda içeriklerin zenginleştirilmesi de hedeflendi.

Projenin gerçekleşme hedefi yıl sonuydu ve Bakanlığımız bu hedefi yakaladı. Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığımızı ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

Bugün lisemize adını veren, kıymetli ebru sanatçımız Hikmet Barutçugil de aramızdalar. Kendisi UNESCO’un “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanına sahip, ülkemizin yetiştirdiği büyük bir değer. Tüm öğrencilerimizin, bu güzel buluşmadan ilham alacağına inanıyorum.  

Kıymetli misafirler;

Kitap, insan hayatında en az yemek içmek kadar elzem, temel ihtiyaçtır. Çünkü insanın iç dünyası için en önemli gıda, okumak, öğrenmek ve keşfetmektir. Bu ihtiyaç giderilmediğinde, insan olma yolculuğumuz ağır aksak gider ki, bu aslında bir insan için felakettir.

Edebiyattan bilime kadar, her kitabın her satırı, bir keşif yolculuğudur. Ve bu yolculukta insan hem kaptandır hem yolcu… Okuduğumuz kadar ilerler, ilerlediğimiz kadar seyre dalarız. Bir kitabın iki kapağı arasına yeri geliyor en muhteşem insan hikâyeleri, yeri geliyor çağların tarihi ve hatta uzak gezegenler sığıyor.

Dolayısıyla kütüphaneler, kitapların raflarda depolandığı mekânlardan çok daha fazlasıdır. O raflarda bambaşka coğrafyalar, bilim tarihinin en heyecan verici anları, öğrenilecek yeni diller ve kazanılacak sonsuz beceriler vardır.  Yani kitaplar bir anlamda, insanlığın ortak birikiminin saklandığı sandıklardır.

Bu doğrultuda, insanın kitapla kurduğu bireysel iletişim, öğrenmeyi ömür boyu süren bir eylem haline getirir. Vakti gelince okul hayatı mezuniyetle biter. Oysa kitaplar, insanın son nefesine kadar ona eşlik eder. Dolayısıyla, her yeni günde, her yeni satırda ufkumuz genişler.

Eğitimde de kütüphaneler, temel yapı taşlarından biri olduğu kadar, okulların kalbidir. Öğrenciler kütüphaneler aracılığıyla, kişisel gelişimlerini gerçekleştirirler. Bilgiye erişme becerileri artar. Bunun yanında araştıran, okuyan, üreten bireyler haline gelirler. Elbette, bu becerileri kazanmış insanlar çok daha özgüvenli olurlar. Doğal bir sonuç olarak da hayatta daha çok başarı elde ederler.

Yaşadığımız çağda bilgi, hâkim bir güç haline geldi. Öğrenmeyi okul duvarlarının arasına sıkıştırmamak, zenginleştirilmiş kütüphanelerle daim kılmak, bugün her şeyden önemli. O nedenle, Milli Eğitim Bakanlığımızın yaptığı bu projenin son derece takdire şayan olduğunu düşünüyorum.

Çok kısa bir zamanda, kütüphanesi olmayan 16 bin 316 okulda kütüphane kurulumu tamamlandı. Kitaplıkların üretimini de meslek liselerimiz yaptı. Onlara da bu güzel katkıları için ayrıca tebrik ve teşekkürlerimi gönderiyorum. Ne kadar güzel bir dayanışma örneği göstermişler!

TÜBİTAK, 138 bin 940 adet dergi hibe etti. Bu değerli yayınların çocuklarımızın istifadesine sunulmasından çok memnun oldum. TÜBİTAK yayınlarından çıkan, her yaş grubu için,  çok değerli kitaplar olduğunu biliyorum. Umuyorum ilerleyen süreçte, bu kitap koleksiyonları da kütüphanelerimizde yerini alır. Türk Dil Kurumumuz da 385 bin yazım kılavuzu hibe etti. Bunun yanında, MEB Kültür Yayınlarından çıkan 120 eser de yine raflarda yerini aldı. Bu büyük işbirliğine katılan herkesi can-ı gönülden kutluyorum.

Bildiğiniz gibi, kütüphaneler, koleksiyonlarını dijital yayınlarla da çoğaltıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığımız da, “MEB Yayınları Uygulaması ve İnternet Sitesini” hizmete açmış. MEB Kültür Yayınları tarafından basılan eserlere, bu mecrada erişilebilecek olması gerçekten çok sevindirici.

Tabii, iş kitapları raflara koymakla bitmiyor. Mühim olan, kitapla okur arasındaki kucaklaşmayı sağlamak, sadık ve sürekli bir ilişki tesis etmektir. Okuma kültürüne zemin olacak etkinlikler bu işin formülüdür. Bu noktada da çok güzel faaliyetler yürütüldüğünü belirtmek isterim.

Eser ve yazar tanıtımı, imza günleri, karakter günleri, roman karakterleri canlandırma festivali ve okul kütüphanesi radyosu, bu faaliyetlerden bazıları. Tüm bunlar kitap okumayı içselleştiren ve ömür boyu devamlılığını sağlayan çalışmalar. İnşallah evlatlarımız, kitapla içiçe bir hayat sürecekler. Cemil Meriç’in dediği gibi; “kitap okumak iki ruh arasında âşıkane bir mülakattır.” Bu mülakatın, tüm çocuklarımızın hayatında daim olmasını temenni ediyorum.

Sevgili öğrenciler;

Sevdiğim ünlü bir söz şöyle der; “Elimde olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim.” Çünkü kitaplar yolumuzu aydınlatır, bizi insan olmanın basamaklarında üst mertebelere çıkarır. İnsan okudukça ruhunu çiçekler sarar. Sizler güzel sanatlar lisesi öğrencileri olarak, üreten, üretmek için ilham toplayan gençlersiniz. Yaptığınız işlerle, hayata güzellik ve incelik katıyorsunuz. O yüzden kitaplardan hiç ayrılmayın. Kitabın sizleri zaman içinde ve coğrafyalar arasında çıkaracağı yolculuklara talip olun.

Sizler, güzel arkadaşlıkların kurulduğu, gençlik denen baharın ilk günlerini yaşıyorsunuz. Unutmayın ki kütüphaneler bugün yalnızca kitap deposu değil, ince fikirli insanların biraraya geldiği yaşam alanlarıdır. Kütüphanelerde vakit geçirdikçe, kendi kalibrenizde insanlarla da buluşacaksınız. Birçok yeni ve ilham verici fikrin tohumlarını birbirinizin zihinlerine ekeceksiniz.

Bildiğiniz gibi, internet kullanımı hepimizin hayatlarında çok yaygın. Bugün dünyada 5 milyara yakın insanın aktif internet kullanıcıları olduğu söyleniyor. Tüm dünyada insanlar, 7 saate yakın bir zamanı internette geçiriyor. Bunun 2 buçuk saate yakını ise sosyal medyada harcanıyor. Küresel olarak 4 milyardan fazla aktif sosyal medya kullanıcısı var. Son beş yılda ise, sosyal medya kullanıcı sayısı neredeyse iki kat artmış durumda. Üzülerek ifade ediyorum ki, sosyal medya, birçok insan için bilgi kaynağı olarak görülüyor.

Maalesef gerçek bilgi ile malumat arasındaki çizgi insanların zihninde kaybolmuş durumda. Sevgili gençler şunu unutmayın ki, hakikatle yalanın birbirine karıştığı sosyal medyanın en güçlü panzehiri, faydalı kitaplardır. İnşallah sizler de, kitapların sizleri taşıyacağı o olağanüstü dünyadan bol bol istifade edersiniz.

Kıymetli misafirler, değerli öğretmenler ve öğrenciler;

Sözlerime son vermeden önce, öğrencilerin hayatlarına dokunan, onları vatana millete hayırlı evlatlar olarak yetiştiren tüm öğretmenlerimize teşekkür etmek istiyorum. Fedakârca bu ülkenin eğitim neferleri olarak çalışıyorsunuz. Allah emeklerinizden razı olsun.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyorum. Hepinizin yeni yılını kutluyor, yeni yılın tüm insanlığa huzur, barış ve sağlık getirmesini temenni ediyorum. Sizleri muhabbetle selamlıyorum. Kalın Sağlıcakla.