Muhterem hanımefendiler,
Değerli katılımcılar;
Sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Türkiye – Afrika Kadın Liderlik Diyaloğu Paneli vesilesiyle bir aradayız. Güçlü kadınların getireceği güçlü değişimleri konuşacağız. Bu panelden çıkacak sinerjinin, kadınlar arası işbirliğine ivme kazandırmasını temenni ediyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Değerli konuklar;
Angola, Togo ve Nijerya ziyaretlerimizin hemen ardından, Türkiye-Afrika Üçüncü Ekonomi ve İş Forumu’na katılmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
Ülkemizin “Afrika Açılımı”ndan sonra, sıklıkla ziyaret ettiğimiz Afrika ülkelerine, bu sefer Angola ve Togo’u ekledik. Nijerya’yı tekrar ziyaret etme imkânı bulduk. Gönül köprümüzü daha da sağlamlaştırdık.
Bildiğiniz gibi Türkiye, TİKA’dan AFAD’A, Maarif Vakfı’ndan Diyanet İşlerine kadar birçok kurumuyla Afrika’da varlık gösteriyor. Uzun yıllardır, Afrika’nın kalkınmasına destek vermek için birçok faaliyet yürütüyor.
Ben de, bilhassa kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi için yapılan her çalışmanın yanındayım. Bu vesileyle, Afrika ülkelerinin makamları ve STK’larıyla işbirlikleri yürütüyoruz.
Çok güncel bir örnek olduğu için paylaşmak istiyorum; Angola ziyaretimizde, Ranjel Kadın Mesleki Eğitim Merkezi’nde, TİKA’nın tefrişini yaptığı bilgi teknolojileri sınıfı ve müzik odasının açılışını gerçekleştirdik.
Angola Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bir sivil toplum kuruluşu ile, işbirliği yaptık. Kadın girişimciliğini desteklemek için, kadınların, yerel yemeklerini yapıp satabilecekleri mobil stantlar hediye ettik.
Buna benzer sayısız projeyle, Afrikalı kadınların güçlendirilmesinde aktif rol alıyoruz. Bildiğiniz gibi kalkınma, eski anlayışta yalnızca ekonomik çerçevede değerlendiriliyordu.
Oysa bugün biliyoruz ki, kalkınma, sosyal ve bireysel refah ile doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla hem mikro, hem makro ölçekte gerçek bir kalkınma için siyasi, ekonomik ve sosyal değişimleri sağlayacak politikalara ihtiyacımız var. Yani kadınların istihdamı için eğitim politikalarını, eğitimin önünü açmak için sosyal değişimi tetikleyecek politikaları bütüncül olarak ele almalıyız.
Bu noktada, küresel dayanışmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yoksulluğu bertaraf etmek, cinsiyet adaletini sağlamak, çevreyi korumak ve insan haklarını teminat altına almak, ancak bu dayanışmayla mümkün olabilir.
Bildiğiniz gibi, kalkınmada kadınların rolünün ne kadar önemli olduğu, son yıllarda daha iyi anlaşılan bir farkındalık oldu.
Kadınların güçlendirilmesi, sadece ekonomik büyümeye katkı sağlamıyor. Bunun yanında gelecek nesillerin yetiştirilmesinde, nüfusun niteliğinin artmasında ve huzurlu toplumların inşasında rol oynuyor.
Nerede olursa olsun, konumları iyileşen kadınlar, yalnızca kendi toplumlarını değiştirmekle kalmıyor, coğrafyalarına yayılan bir iyilik etkisini başlatıyorlar.
Bu süreci hızlandırmak için bilhassa bazı başlıklarda kadınların desteklendiği yol haritalarına ihtiyacımız var. Eğitim, istihdam, karar alma mekanizmalardaki görünürlük, dijital dönüşüm ve çevre, bu başlıkların en başında yer alıyor.
Değerli misafirler;
Özellikle Afrika Açılımının ardından, Afrika’yla ikili ticaret ve ekonomik ilişkilerimizde epey yol aldık. Tek tarafın değil, iki tarafın da eşit kazandığı bir yaklaşımla ilerliyor olmamız, ülkemin insani dış politikasının eseridir. Birçok güç tanımının arasında, Türkiye’nin ‘müşfik bir güç’ olarak konumlanması, çabalarımızın merkezinde her zaman insanı tuttuğumuzu ifade eder.
Afrika’nın bizim için çok özel bir yeri var. Temeli insan sevgisine dayalı bir kardeşlik ilişkisinin taraflarıyız.
Afrika, yaklaşık 1.3 milyar nüfusu, iki binin üzerinde dil ve etnik grubu kapsayan çeşitliliğiyle, sınırsız bir potansiyeldir. 21. Yüzyılın parlayan yıldızıdır.
Afrika, maalesef insanlık tarihinin en zorlu sınavlarını verdi. Bu geçmişin, kıtanın gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olduğu yadsınamaz. Ancak, tüm bu deneyim bir yandan, Afrika’nın tüm dünyaya ilham olan çok özel insanlarını çıkarıyor karşımıza. Nice Afrikalı aktivist ve rol model, tüm dünyayı etkisi altına alıyor. Her türlü engele rağmen, Afrikalı kadınlar, gücün, zekânın ve azmin sembolleri oluyor.
Uzun yıllara dayanan Afrika seyahatlerimde, Afrikalı kadınların gizli kahramanlar olduklarına tanıklık ettim. En başta Afrikalı kadınların ekonomi üzerinde büyük bir katkısı var.
Kıtanın tamamında, tarım sektörünün yüzde 70’i kadınlar tarafından yürütülüyor. Yiyecek üretiminin yüzde 90’ı kadınların ellerinde gerçekleşiyor.
Tabii, şunu unutmamak gerekir ki, Afrika onlarca ülkenin olduğu büyük bir kıta. Toplumsal doku, ekonomik göstergeler ve kadınların durumu da ülkeden ülkeye çeşitlilik gösteriyor.
Genel olarak baktığımızda, Afrikalı kadınların siyasette etkin aktörler olduğunu görüyoruz. Mesela Ruanda parlamentosunun yüzde 60’ının kadınlardan oluşması, dünyadaki en yüksek orandır. Bunun yanında Afrika’da kadın girişimciliğinin son yıllarda hızla artması son derece sevindiricidir.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, Türk ve Afrikalı kadın liderlerin, bilgi ve deneyimlerini paylaşacakları pek çok paydada bulaşabileceklerine inanıyorum.
Burada özellikle bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bildiğiniz gibi, Kovid-19 salgınında neredeyse iki seneyi geri bıraktık. Yüzyılımız, dünya tarihinin en büyük felaketlerinden birinin sahnesi oldu. Salgın, hayatın birçok alanını altüst eden yıkıcı etkiler gösterdi. Fakat aynı zamanda, dijital dönüşümü hızlandırdı.
Kadın liderlerin, özellikle bu alana mercek tutmaları gerektiğine inanıyorum. Kadınların teknolojinin tüketicileri değil, üreticileri olmaları gerekiyor. Kız öğrencilerin bilim ve teknoloji alanına olan ilgisini sürdürülebilir şekilde artırmalıyız. Kadınların dijital dönüşüme yön veren aktörler olması, bugün ve gelecekte nasıl bir dünyada yaşayacağımızı belirleyecek.
İşte tüm bu sebeplerle kadın liderlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Açtığınız yolda yürümek için can atan genç kadınların ellerinden tutmak ve onların mentoru olmak önceliğimiz olmalıdır. Afrikalı ve Türk kadın liderlerin, bu anlamda örneklik sergileyecek işbirlikleri kuracaklarına can-ı gönülden inanıyorum.
Kıymetli konuklar;
2016 yılında Ankara’da kurduğumuz Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi, dayanışmamızı güçlendireceğimiz bir faaliyet alanıdır. Afrikalı kadınlar için adil bir Pazar anlayışı ile kurulan bu merkezi, elbirliği ile güçlendirelim. Hem ekonomik, hem kültürel köprüler kuralım. Bu temennilerle sözlerime son veriyorum.
Yüksek enerjisinden ve vizyonundan istifade ettiğimiz başarılı kadınlarla birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti, bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.