Türk Telekom Ailesinin Kıymetli Mensupları,
Değerli Misafirler,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, Türk Telekom’un 175’inci kuruluş yıldönümünün hayırlı olmasını diliyorum. Kuruluşundan bugüne, Türk Telekom’a emek veren, katkı sağlayan, ülkemizin böyle gurur verici bir kuruma sahip olmasına vesile olan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Türk Telekom Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hariri’ye, ülkemize gösterdikleri güven ve bugüne kadar yaptıkları katkı için ayrıca teşekkür ediyorum. Yönetim Kurulu’ndan 81 ilimize yayılan 34 bin mensubunun her birine kadar tüm Türk Telekom çalışanlarına, görevlerinde başarılar temenni ediyorum. Bu kurumda 40 yıllık hizmetlerini tamamlayan Türk Telekom çalışanlarını da kutluyorum.
Değerli Kardeşlerim,
Küresel düzeyde her alanda etki ve iddia sahibi bir ülke haline gelen Türkiye’nin bu konumunu en iyi yansıtan örneklerinden biri Türk Telekom geliyor. Bugün ülkemizde, kendi imkanlarımızla oluşmuş ve içinden küresel markalar çıkarmış bir telekomünikasyon sektöründen bahsedebiliyorsak, bunda en önemli pay Türk Telekom’a aittir.
Türk Telekom, ülkemizin en köklü kurumlarından posta idaresinin bir parçası olarak yürüttüğü faaliyetlerini, 2005 yılından bu yana da özel sektör çatısı altında sürdürüyor. Türk Telekom’un özelleşme süreci uzun ve oldukça sancılı geçti. 2005 yılında tamamlanan bu sürecin ardından kurumda yaşanan gelişmeler, verdiğimiz kararın doğruluğunu ortaya koydu. Özelleştikten sonra 17 milyar liralık yatırım yapılan kurum, faaliyet alanını genişletti ve altyapısını güçlendirdi.
Biz, hep ifade ettiğim gibi, bu ülkenin ve milletin geleceği için katkı sağlayan, üretim ve istihdam gerçekleştiren herkesin sonuna kadar yanındayız, sonuna kadar destekçiyiz. Bugün gelinen yere, yapılan yatırımlara baktığımızda, Türk Telekom’un özelleştirilmesi aşamasında ifade edilen eleştirilerin ne kadar yanlış, ne kadar haksız olduğunu bir kez daha görüyoruz. Açık söylüyorum; Türk Telekom eskisi gibi verimsiz bir kamu kuruluşu olarak devam ediyor olsaydı, 10 yılda böyle bir yatırıma imkân olur muydu, doğrusu çok şüpheliyim. Bir bütün olarak devletin yatırım öncelikleri ile bir kurumun yatırım önceliklerinin çok farklı olması gayet tabiidir.
Özelleşen Türk Telekom, tamamen kendi önceliklerine odaklandığı için, 10 yılda böylesine bir başarı ortaya koyabildi. Biz her alanda aynı performansı yakalamanın çabası içindeyiz.
Fakat şunu çok açık, net söylemeliyim. Bugün siyasetin diliyle, siyasi hedefler gütmek suretiyle özelleştirme mantığına karşı olan siyasi mantıklar var. Ve bu siyasi mantıkların elinde ülkemiz hiçbir zaman büyüyemez, tam aksine küçülmeye devam eder. Bunu dünyanın ileri gelen komünistleri bile anladı, ama bizimkiler hala anlayamadı, burada ciddi bir sıkıntı var.
Devletin stratejik alanlar dışında üretim ve hizmet sektörlerinden çekilerek temel altyapı yatırımlarına ve sosyal içerikli konulara yönelmesi gerektiğini savunuyoruz. Türk Telekom, bunun en önemli ve en başarılı örneklerinden biridir. Bu başarının diğer kurumlarımıza da örnek olmasını temenni ediyorum.
Değerli Arkadaşlar,
Ülkemizin bugün telekomünikasyon alanında bulunduğu yer, bilhassa genç kuşaklar için, son derece tabii, olması gereken bir düzey gibi algılanıyor olabilir. Ama orta ve üstü kuşaklar, Türkiye’nin bu alanda neler yaşadığın, nerelerden geçerek buraya geldiğini gayet iyi biliyor. 1960’lı, 1970’li yılları bir kenara bırakıyorum, 1980’li yıllarda dahi, ülkemizde evinde telefon sahibi olmak, çok büyük bir imtiyazdı, çok büyük bir ayrıcalıktı. Santraller aracığıyla yapılan telefon görüşmeleri için, talebinizi yazdırıp, saatlerce beklemeniz gerekiyordu. Doğrudan aramalara geçildiğinde ise, hat bulmak, karşınızdaki kişiyle sağlıklı bir görüşme yapabilmek gerçekten oldukça zordu.
Tabii, burada bir hakkı teslim edip, geçtiğimiz günlerde 22’nci ölüm yıldönümünde rahmetle andığımız Turgut Özal’ın, bu alana verdiği özel önemi, bilhassa ifade etmemiz gerekiyor. Telefonla iletişimin bir imtiyaz, bir istisna olmaktan çıkıp, köylere kadar uzanan yaygın bir alışkanlık haline dönüşmesi, Özal dönemiyle birlikte oldu. Onun açtığı yolda devam edilerek, bugünlere gelindiğini hepimiz çok iyi biliyoruz, bunu çok iyi de bilmemiz gerekir. Hakkı teslim etmemiz gerekir. Daha önce telefon sırasına yazılıp 10 yıl, 20 yıl bekleyenler vardı. Özal’ın bu konuyu ülkenin öncelikli meselelerinden biri olarak görüp ciddi bir yatırım süreci başlatmasıyla bu sancılı dönemi geride bıraktık.
Şimdi gelirken şöyle arkadaşlardan doğrusu bir ayakta brifing aldık. Mesela, şimdi 4G meselesi konuşuluyor. Ben de diyorum ki; dünya şu anda 5G’yi konuşuyor. Biz 3G’deyiz, dolayısıyla 4G ile bizim zaman kaybetmemize gerek yok. Öyleyse biz şu anda 3G’de biraz daha sabır, şurada iki yıl içerisinde Türkiye de 5G’ye geçmeli, biz buna bir defa adım atmalıyız.
Aksi takdirde Türkiye adeta 4G ile bir çöplük haline döner, bunu aşmamız lazım. 3G’de iyi bir noktadayız, sabırlı olalım ve biz 5G’ye çalışalım 3G’den 5G’ye atlayalım, yapmamız gereken bu. Bunu yapar mıyız? Kesinlikle yaparız. Bu safhalara biz iyi geldik.
1980’li yılların ikinci yarısından itibaren, ülkemizin hemen her yerinde, telefon talepleri kısa sürede karşılanmaya başlandı. Bununla birlikte telefon görüşmelerinin kalitesi de arttı. Türkiye, “Telgrafın Tellerine Kuşlar Mı Konar” türküsünün verdiği mesajlardan, çalmayan telefonlar üzerine şarkıların yazıldığı günlere geldi.
Sonra hayatımıza araç telefonları, mobil telefonlar girdi. Ardından da cep telefonlarıyla tanıştık. Buna rağmen klasik telefonların hayatımızdaki önemi asla azalmadı. Altyapısı güçlendirilen, hizmet kalitesi ve çeşitleri artırılan klasik telefon sistemi, ev ve iş hayatımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerini koruyor. Türk Telekom, iletişim alanındaki farklı hizmetleri bünyesinde toplayan yapısıyla, bunları birbirlerini destekleyecek şekilde halkımızın hizmetine sunarak, bu alandaki önemli konumunu sürdürüyor.
Türkiye’nin 2023 hedefleri konusunda da, Türk Telekom’un, kendi alanında yapacağı yatırımlar ve sunacağı hizmetlerle bize büyük destek sağlayacağına inanıyorum. Çünkü biz artık teknolojiyi ithal eden veya sadece kullanan değil, aynı zamanda tasarlayan, geliştiren ve ihraç eden bir ülke olmak istiyoruz. Grup şirketleri aracılığıyla bu kapsamda önemli başarılar ortaya konduğunu biliyorum. Son 10 yılda internet bağlantı hızını 16 kat, internet kullanımını 30 kat artıran Türk Telekom’un atılımlarını takdirle takip ediyorum. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde Türk Telekom’un, teknoloji geliştirme konusunda çok daha atak, çok daha kararlı bir yaklaşım benimseyeceğine inanıyorum.
2023 yılında 160 milyar dolara ulaşacağı öngörülen bilişim sektörü içinde, Türk Telekom’un öncü ve farklı yerini koruyacağını düşünüyorum. Uzun süredir Türkiye’nin en değerli şirketi unvanını elinde bulunduran Türk Telekom’dan, buna uygun şekilde, performansını katlayarak artırmasını bekliyorum, ama biraz bu ara rekabet halinde olduğu şirketten geri düşme gibi bir durumu var. Rekabeti artırın, rekabeti artırın, rekabette fayda vardır. Bugün artık iletişim sektöründe Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yerini almış olan Türkiye’nin, 2023 yılında, her konuda olduğu gibi bu alanda da liderliği zorlayacağına inanıyorum.
Değerli Kardeşlerim,
Türk Telekom, sadece kendi sektöründe değil, sosyal sorumluluk projeleri ve spor alanındaki başarılarıyla da marka değerini ortaya koyan bir kuruluşumuzdur.
Benim doğum yılım ve o yıl -daha sonra tabii bunu okuyorum, öğreniyorum- PTT adıyla kurulan 1998’de bugünkü adını alan bu kulübümüz geçmişte futbol, voleybol ve basketbolda çok önemli başarılara imza attı. İllerimizde de oradaki Türk Telekom müdürlüklerinin desteğiyle her branşta pek çok evladımızın spor hayatına atıldığını, önemli başarılar elde ettiklerini biliyoruz. Bilhassa basketbolda 4 defa Türkiye Kupası finali oynayan, 2007-2008 sezonunda da kupayı Ankara’ya getiren, Türk Telekom Spor Kulübünün başarılarını takdirle takip ediyoruz, play-off konusunda kendilerinden güzel haberler bekliyoruz.
Bu vesileyle kendilerini bir kez daha tebrik ediyor, başarılarının artarak devamını diliyorum.
Sözlerime son verirken Türk Telekom’un 175. kuruluş yıl dönümünün bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum, daha nice yıl dönümlerini bu şekilde sevinçle, iftiharla yaşamanızı diliyorum. Yönetim Kurulu’ndan ülkemizin en ücra köşesindeki memuruna, teknisyenine, işçisine kadar Türk Telekom’un tüm mensuplarına hizmetleri için başarılar diliyorum, teşekkür ediyorum.