Saygıdeğer Devlet ve Hükümet Başkanları,
Sayın Genel Sekreter,
Değerli Heyet Üyeleri,
Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. 16’ncı Zirvemiz vesilesiyle, sizlerle bir araya gelmekten bahtiyarım.
Başarılı şekilde tamamladıkları Dönem Başkanlıkları dolayısıyla değerli kardeşim Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Serdar Berdimuhammedov’a teşekkür ediyorum. Dönem Başkanlığını devralan aziz kardeşim Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev’e gösterdiği müstesna misafirperverlik için şükranlarımı sunuyor, Mevla’dan başarılar temenni ediyorum. Zirvemizin ve yapacağımız istişarelerin ülkelerimiz ve bölgemizin istikrarı, refahı için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Değerli Dostlar,
Küresel düzeyde ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Koronavirüs salgınının global ekonomide ve ticarette açtığı yaralar henüz kapanmadı. Akabinde yakın coğrafyamızda patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşının yıkıcı sonuçlarıyla yüzleştik. Enerji ve gıda fiyatlarındaki aşırı yükselişin tetiklediği enflasyon son 60-70 yılın zirvesine çıkarak, sıkıntıları daha da artırdı. Bu zorluklar karşısında etkin mücadelenin yollarını ararken, işgal edilmiş Filistin topraklarında başlayan çatışmalar hepimizin yüreğini dağladı. Bugün itibariyle İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 34. günü geride bıraktık. İsrail tarafından acımasızca öldürülen 11 bine yakın Gazzelinin yüzde 73’ü kadın ve çocuklardan oluşuyor. Batılı ülkelerin tam desteğini alan İsrail yönetimi insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsini çiğneyerek okulları, camileri, kiliseleri, hastaneleri, üniversiteleri, sivil yerleşim yerlerini bombalamaya devam ediyor. Çocukları katletmeyi meşrulaştıran bir fanatizmle karşı karşıyayız. Sürekli insan hak ve hürriyetlerinden, demokrasiden bahseden Batılı ülkeler ise İsrail’in tüm bu katliamlarını uzaktan seyrediyor. Bu ülkeler ve kuruluşlar bırakın çocuk katillerini eleştirmeyi, ateşkes çağrısı dahi yapamayacak kadar acziyet içindeler.
Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakanlara fikir özgürlüğü bahanesiyle göz yumanlar, Filistin bayrağına dahi tahammül edemiyorlar. 7 Ekim’den beri şahit olduğumuz ikiyüzlülük örneklerini artırmak mümkündür. Gelişmeler Müslümanlar olarak birliğimizi güçlendirmemiz gerektiğini bizlere bir kez daha göstermektedir. İnsani ateşkesin sağlanması ve çatışmaların yayılmasının engellenmesi için diplomatik girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bölgeye insani yardım ulaştırmak için de yoğun şekilde çalışıyoruz.
Bugüne kadar 230 tonu aşan 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini Mısırlı kardeşlerimizin de desteğiyle El-Ariş Havalimanı’na sevk ettik. İki sivil insani yardım gemisinin bölgeye gönderilmesiyle ilgili hazırlıklarımız devam ediyor. Eşimin himayesinde inşallah 15 Kasım tarihinde İstanbul’da devlet hükümet başkanlarının eşlerinin katılımıyla uluslararası bir toplantı gerçekleştirilecek. Böylece Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı acıların dindirilmesi için güçlü bir dayanışma sergilenecek. Akan kanın durması noktasında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olarak sergileyeceğimiz duruş çok çok önemli. Filistin davamızın savunulmasında birlikte sesimizin yükseltilmesi çok ama çok mühim.
Hatırlayın, Charlie Hebdo olayında 25 kişi öldürülmüştü, dünya liderleri Paris’te hep birlikte yürüyüş yaptılar. Şu an 11 bin çocuk, kadın öldürüldü dünya sessiz. Başta Amerika, Batı hep birlikte sessizler. Çocuk ve kadın bunları her gün televizyonlarda izliyoruz. Burada özellikle Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olarak hep birlikte Müslümanlar olarak sesimizi bugün çıkartmayacaksak, yükseltmeyeceksek sesimizi ne zaman yükselteceğiz?
Değerli Kardeşlerim,
Daha şeffaf, daha adil bir uluslararası ekonomi ve finans sistemine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuluyor. Türkiye olarak mevcut konjonktürde uluslararası ekonomik sistemdeki bu aksaklıklara karşı insan odaklı girişimlerimizi sürdürüyoruz. 500 milyonluk nüfusu ve 1,5 trilyon doları bulan toplam geliriyle Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bu açıdan şüphesiz önemli bir konuma sahip. Bununla birlikte teşkilat üyelerinin birbirleriyle ticaretinin sadece 85 milyar dolara tekabül etmesi düşündürücüdür. Bu rakamın bizlere yakışmadığına inanıyorum. Ticaret hacmimizi ilk etapta 100 milyar dolar seviyesine çıkartmak için gayretlerimizi artırmalıyız. Ticaretten enerjiye, ulaştırmadan çevreye kadar iş birliği potansiyelimizi güçlendirmeliyiz. 2025 vizyon belgemizin de stratejik hedefleri arasında yer alan ve maalesef 20 yıldır hayata geçirilemeyen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşmasını artık yürürlüğe koymamız gerekiyor. İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret ve Yatırım Bankası Ecobank’ın tüm üyelerin katılımıyla daha faal hale getirilmesi bu maksada hizmet edecektir.
Turizm ve seyahat sektöründe de iş birliğimizi güçlendirmeliyiz. Turizm bakanlarımızca Ekim ayında düzenlenen toplantıda bu konular geniş şekilde ele alındı. Toplantıda Erzurum’un Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2025 yılı turizm başkenti seçilmesine verdiğiniz destek dolayısıyla teşekkür ediyorum. Sizleri de bu vesileyle medeniyetler kavşağı Erzurum’umuza davet ediyorum.
Değerli Dostlar,
TANAP başta olmak üzere son yıllarda gerçekleştirdiğimiz ciddi enerji altyapı yatırımları sayesinde gerek ülkemizin, gerek bölgemizin enerji arz güvenliğine önemli katkılarda bulunuyoruz. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ülkeleri olarak, birlikte atacağımız adımlarla bu alanda daha fazla rol alabiliriz. Unutmayın, birlikten kuvvet doğar. Bu şiarla, enerji alanında yeni teknolojilerin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji ve hidrojen gibi daha temiz girişimler için müşterek yatırımlarımızı arttırmamız bu manada faydalı olacaktır.
Tüm üyelerimizi Türkiye’nin imzaladığı Bakü’de kurulacak Ekonomik İşbirliği Teşkilatı temiz enerji merkezi şartını imzalamaya davet ediyorum. Çevre sorunlarının küresel bir tehdit haline gelmesi karşısında hepimizin üzerine düşeni yapması lazım.
Ayrıca, yine eşimin öncülüğünde 2017 yılında Sıfır Atık girişimini başlattık. Birleşmiş Milletler çatısı altında küresel bir girişim haline gelen söz konusu proje kapsamında son olarak 1 Kasım tarihinde ülkemizde Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu’nun ilk resmi toplantısını tertipledik. Bu girişimimize destek vermeye devam edeceğinize inanıyorum.
Değerli Kardeşlerim,
Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişiminin değeri, mevcut gelişmeler karşısında daha fazla artmıştır. Hepimizin faydasına olan koridorun işlerliğini eşgüdüm içinde geliştirmeye devam etmeliyiz. Aynı anlayışla, Karabağ’dan Afganistan’a kadar ortak coğrafyamızın yaşanan meydan okumalar karşısında da saflarımızı sıkıştırmalıyız. Karabağ’da 30 yılı aşkın süre devam eden işgalin tamamen sona ermesiyle birlikte bölgemizde kalıcı barışa bir adım daha yaklaştığımızı görüyoruz. Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi, bu süreci kolaylaştıracaktır. Azerbaycan’ın Batı bölgeleriyle Nahçıvan’ı birbirine bağlayacak ulaştırma hatlarının en yakın zamanda tesis edilmesi de stratejik önemi haizdir.
Afganistan’da sürdürülebilir istikrarın ve güvenliğin tesisi için de Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olarak birlikte çaba sarf etmeliyiz. Türkiye olarak kısa süre önce Herat vilayetinde depremle sarsılan Afgan halkına yardımlarımızı sürdürüyoruz. Salı günü yaklaşık 510 tonluk gıda, sağlık, giyim ve diğer yardım malzemesi taşıyan iyilik trenimiz, Afganistan’a doğru yola çıktı. İnşallah bundan sonra da zor zamanlarında tüm kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
Aziz Kardeşlerim,
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın gözlemci üyesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin zirvemizde Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar tarafından temsil edilmesi, Kıbrıslı kardeşlerimize reva görülen haksız uygulamalar karşısında önemli bir mesajdır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyeleri olarak gayri hukuku uygulamalarla haksız bir şekilde baskı ve izolasyon altında tutulan Kıbrıs Türklerinin seslerini duyurmak hepimizin sorumluluğudur. Bu doğrultuda burada bir kez daha Kıbrıs Türkleri ile her alanda ilişkilerin tesis edilmesi ve geliştirilmesi çağrımı tekrarlıyorum. Bu yönde adım atan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi ve dayanışmamızı daim eylesin ediyorum.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, sizleri bir kez daha hürmetle selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum.