Aziz Milletim,
Sevgili Adıyamanlılar,
Bakanlığımızın Kıymetli Mensupları,
Çok Değerli Vatandaşlarım,
Sizleri En kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Bugün canlı bağlantı yoluyla Adıyaman’la birlikte 9 ayrı şehrimizdeki 9 millet bahçemizin açılışını aynı anda yapmanın sevincini yaşıyoruz.
Hizmete verdiğimiz Adıyaman Millet Bahçesi, 505 bin metrekare. Giresun Bulancak Millet Bahçesi, 28 bin metrekare, Düzce Cumayeri Millet Bahçesi, 72 bin metrekare, Bursa Harmancık Millet Bahçesi, 40 bin metrekare, Bolu Gerede Millet Bahçesi, 295 bin metrekare. Afyonkarahisar Şuhut Millet Bahçesi, 125 bin metrekare, Adana Aladağ Millet Bahçesi, 200 bin metrekare, Sivas Şarkışla Millet Bahçesi, 150 bin metrekare, Erzincan Tercan ilçesi Camiişerif Millet Bahçesi, 52 bin metrekare olmak üzere toplam 1 milyon 466 bin metrekare büyüklüğe sahiptir. Şehirlerimizin güzelliğine güzellik katacak millet bahçelerimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bu millet bahçelerimizden her biri yeşil alanları, tesisleri, yürüyüş ve bisiklet yolları, spor sahaları ve sundukları diğer imkânlarla gerçekten göz kamaştıran projelerdir. Biz millet bahçeleriyle şehirlerimize, insanımızın nefes alabileceği yeşil alanlar kazandırmakla kalmıyoruz, aynı zamanda günümüzde çocuklardan yaşlılara, gençlerden çalışanlara kadar farklı toplum kesimlerinin sosyal ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Şehir hayatının kargaşasından yorulan vatandaşlarımız ruhlarını burada dinlendiriyor, evlatlarımız burada sosyalleşiyor, gençler burada buluşuyor. Her yaş grubundan insanımız burada spor ve egzersiz yaparak sağlıklı bir hayat sürme imkânına kavuşuyor. Pek çok kültür-sanat etkinliğinin de düzenlendiği millet bahçelerimiz, bu yönleriyle büyük bir boşluğu doldurmaktadır.
Şehirlerimize kazandırdığımız her millet bahçesiyle sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe merkezleri oluşturuyoruz. Bu millet bahçelerimizin tamamı afetlerde toplanma alanı olarak da hizmet vermektedir. Özellikle asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde bu tarz toplanma alanlarının önemini daha iyi kavradık. Çevre ve şehircilikte attığımız her adımın, hayata geçirdiğimiz her projenin bu süreçte çok ciddi faydasını gördük. Cumhuriyet’imizin 100. yılında 81 ilimizde 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefimizin ehemmiyeti de anlaşılmış oldu. Milletimize sözümüzü tutmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her işte olduğu gibi, millet bahçelerinde de kendimizle yarışıyoruz. Hedefimizi 81 milyon metrekareden 100 milyon metrekareye çıkardık. Millet bahçesi sayımızı da 500 olarak güncelledik. Şimdiye kadar toplam 21,5 milyon metrekare büyüklüğündeki 189 millet bahçemizi hizmete aldık. Hâlihazırda 27,5 milyon metrekare büyüklüğündeki 137 millet bahçemizin yapımı devam ediyor. Bu alandaki vizyon projemiz, Atatürk Havalimanı’na yapmakta olduğumuz 7,7 milyon metrekare büyüklüğüne sahip millet bahçemizdir. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi, tüm etaplarıyla hizmete girdiğinde dünyanın en gözde şehir parkları arasında yerini alacaktır.
Bu vesileyle Çevre Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Bey’e, şu ana kadar yaptığı gayretleri sebebiyle özellikle teşekkür ediyorum. Halef-selef olarak şimdi de Mehmet Bey’le bu süreci inşallah en güçlü şekilde devam ettireceğiz.
Geçen ay düzenlenen TEKNOFEST’i 2,5 milyona aşkın ziyaretçimizin katılımıyla burada gerçekleştirdik. Ardından 1,7 milyon insanımızın iştirak ettiği büyük İstanbul Mitingimizi de yine burada yaptık. Her ne kadar birileri seçim sürecinde burayı yabancı şirketlere peşkeş çekme niyetlerini ifade etseler de, milletimiz 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sandığa yansıttığı iradesiyle tüm bu niyetleri kursaklarda bırakmıştır. Şimdi biz de sandıkta tecelli eden bu güçlü iradeden aldığımız cesaretle çalışmalarımızı daha da hızlandırıyoruz. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile birlikte ülkemiz genelindeki 500 millet bahçemizin tamamını bitirdiğimizde 81 vilayetimizin çehresinin de değişeceğine inanıyorum.
Türkiye’nin bu muhteşem eserlerle buluşmasını sağlayan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza, TOKİ’mize, yüklenici firmalara, mühendisinden mimarına, işçisine, herkese şükranlarımı sunuyorum.
Aziz Milletim,
Bizim dünya görüşümüzün özünde tabiatı ve kâinatı bir emanet olarak görmek vardır. Uçsuz bucaksız güzellikleriyle gökyüzü bize emanettir. İçinde milyarlarca canlıyı yaşatan denizler bize emanettir. Yetiştirdiği türlü nebatatla toprak bize emanettir. Hayatımızı idame ettiren hava bize emanettir. Hasılı gözümüzün gördüğü veya görmediği her şey bizlere emanettir. Emanetin sahibi de önce Rabbimiz, sonra da gelecek nesillerdir. Bu hassasiyetle tabiata en güzel şekilde sahip çıkmanın gayretindeyiz. Çevre bilincinin özellikle toplumumuzda kök salması için gerçekten yoğun çaba harcıyoruz.
Geçen yıl yayınladığımız Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle 5 Haziran haftasının Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanmasını kararlaştırdık. Bu seneki Çevre Haftamızın temasını da “Temiz Dünya, Temiz Deniz” olarak belirledik. Çevreye kontrolsüz bir şekilde atılan plastikler, bilhassa denizlerimizdeki hayatı tehdit ediyor. Beş sene önce başlattığımız Sıfır Atık Hareketinin temel hedeflerinden biri, plastik kirliliğinin önüne geçmektir. Bu amaçla 81 ilimiz için sıfır atık yönetim planları oluşturduk. Ülkemiz genelinde 166 bin bina ve yerleşkeye sıfır atık sistemi kurduk. Böylece 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı 2022 yılında yüzde 30’un üzerine çıkardık.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler tarafından 30 Mart’ın Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak tüm dünyada kutlanmasını sağladık. Atık ve geri dönüşüm farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmalarımızı bundan sonra da sürdüreceğiz.
Rabbimizin ve evlatlarımızın emaneti olan çevreyi korumakla kalmayıp bizden sonraki nesillere daha da güzelleştirerek teslim edeceğiz. “Yarın kıymetin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz” buyuran Sevgililer Sevgilisi Peygamberimizin ümmeti olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Zaten başka bir tavrımız da olamaz.
Bize düşen, çevrecilik adına siyasi ajandalarını dayatmaya çalışanların baskılarına boyun eğmeden emanete hakkıyla sahip çıkmaktır. Bizim görevimiz, orman varlığımızı daha artırarak geleceğe nefes olmaktır. Millet bahçeleriyle şehirlerimizde yeşil vahalar oluşturmaktır. Başarılı atık yönetimiyle toprağımızı, denizlerimizi, nehirlerimizi korumaktır. Çevreci binalar yaparak yaşadığımız yerleri fıtrata uygun şekilde mamur etmektir. Yarın kıyametin kopacağını bilsek dahi elimizdeki fidanı toprağa dikerek mesuliyetimizi yerine getirmektir. Bu anlayışla, bizden önceki 60 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katını biz sadece 21 yıla sığdırmayı başardık. Bugüne kadar 6,5 milyar fidanı vatan toprağı ile buluşturduk. Bugün de 9 milyon fidanın dikimini gerçekleştireceğiz. Türkiye’yi nerede olursa olsun 81 vilayetimizin her birini yemyeşil hale getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız.
Kardeşlerim,
6 Şubat depremlerinin bizlere hatırlattığı hususlardan biri de, sağlam, dayanıklı ve güvenli binalar inşa etmemiz gerektiğidir. TOKİ’miz tarafından deprem mevzuatına uygun yapılan konutlarda hamdolsun hiçbir sorunla karşılaşmadık. Aynı şekilde son yıllarda inşa edilen hastanelerimiz, kamu binalarımız, spor tesislerimiz bu süreçte başarılı bir sınav verdi. Ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz. Kentsel dönüşüm projelerinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu da yine depremle birlikte daha yakından gördük. Marjinal kesimlerin engelleme çabalarına rağmen dönüşüm yapabildiğimiz yerlerde yıkılan bina sayımız dolayısıyla can kaybımız da az oldu. Ama kentsel dönüşüm projelerinin önünün kesildiği bölgelerde maalesef üzüntümüz katlanarak arttı. Bu tecrübeler ışığında artık kentsel dönüşüm meselesinde daha kararlı, daha dirayetli adımlar atacağız. Doğrudan insanımızın hayatına dair böylesi bir konuda tamahkarlığa izin vermeyeceğiz. İdeolojik saplantılarla hareket edenlerin de, gözünü para hırsı bürümüş olan muhterislerin de kaprislerine boyun eğmeyeceğiz. Kanuni, idari ve mali açıdan ne gerekiyorsa onu yapmak suretiyle inşallah bu meseleyi çözüme kavuşturacağız.
Vatandaşlarımızın yarısı bizden kampanyasına yönelik yoğun ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarıma bir kez daha seslenmek istiyorum; eğer binanız depreme dayanıklı değilse, sel veya heyelan tehdidi altındaysa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini başlatın. Afetle karşılaşmadan, deprem kapımızı çalmadan önce siz tedbirinizi alın. Mülk sahiplerinin desteğiyle şehirlerimizi afetlere karşı daha dirençli hale getireceğimize inanıyorum.
Kardeşlerim,
Bu düşüncelerle açılışını yaptığımız millet bahçelerinin tüm şehirlerimize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyorum. Adıyamanlı kardeşlerime 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta şahsıma ve ittifakımıza gösterdikleri büyük teveccüh için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. En yakın zamanda inşallah deprem vilayetlerini de tek tek yeniden dolaşacağım. Diğer illerimizdeki vatandaşlarıma da aynı şekilde destekleri için teşekkür ediyorum.
6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim ülkemizi her türlü afetten korusun diye dua ediyorum. Yeniden buluşmak dileğiyle sizleri Allah’a emanet ediyorum.