Aziz Milletim,
Sevgili İstanbullular,
Değerli Misafirler,
Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün Cumhuriyet tarihimizin en kara günlerinden birinin yıldönümü vesilesiyle bir aradayız. Bundan 63 yıl önce bir 27 Mayıs günü Türkiye çok partili siyasi hayata geçtikten sonraki ilk askeri darbesine maruz kaldı. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grubun gerçekleştirdiği bu darbe demokrasi ve kalkınma hamlemizi engellemekle kalmamış, yüreklerimizde derin yaralar açmıştır. Demokrat Parti’nin Genel Başkanı ve Başbakanı olarak ülkemize verdiği hizmetlerle milletimizin gönlünde özel bir yeri olan Menderes, darbe yönetimi tarafından kurulan uyduruk mahkemenin kararıyla idam edildi. Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada, uzun yıllar boyunca vatandaşlarımızın dilinde “Yaslıada” olarak telaffuz edilmiştir.
Biz burayı aldık, şehitlerimizin anısını ilelebet yaşatacak şekilde Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik. Bugün de idamlarına giden sürecin başlangıcı olan darbenin yıldönümünde rahmetli Menderes ve arkadaşlarını hayırla yâd etmek üzere burada, anıt mezardayız. Dünya durdukça Menderes, hayırla, Fatiha’yla, dua ile yâd edilecektir. Menderes’i devirenler, yargılayanlar, idam edenler ve tüm bu süreci doğrudan-dolaylı destekleyen ise milletimiz tarafından hep nefretle anılmıştır, öyle de anılmaya devam edecektir.
Evet, Menderes bu milletin adamıydı. Başkalarının adamı olanlar ise, ne Menderes’i, ne de onun gibi ülkenin demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzası bulunanları asla hazzetmediler. Sadece bununla kalmayıp her fırsatta onlarla milletin arasını açmak, onu da başaramazlarsa vücutlarını ortadan kaldırmak için uğraştılar, didindiler. Hemen yakındaki bir diğer anıt mezarda, ebedi istirahatgahında olan rahmetli Özal da benzer saldırılara maruz kalmış, benzer sıkıntılar yaşamıştı.
Bizim de Belediye Başkanlığından itibaren Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerimiz aynı mücadelelerle geçti. Ama hamdolsun, ülkemizle ilgili karanlık hevesler hiçbir zaman tüm manasıyla başarıya ulaşamadı.
Türk demokrasisi bir 27 Mayıs’la aldığı yarayla sendelemiştir, şimdi 63 yıl sonra yine bir 27 Mayıs da yarın gideceğimiz sandık başında darbeler, cuntalar, muhtıralar döneminin bittiğinin müjdesini cümle aleme duyurmak için sabırsızlanıyoruz. Milletimiz gerisinde pek çok mücadelenin, acının, fedakârlığın bulunduğu demokrasisinin kıymetini çok iyi bilmektedir. Seçimlerdeki katılım oranları, milletimizin demokrasi yoluyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkışının ifadesidir. Türkiye, seçimleri dünyada örneği olmayan katılım seviyesi yanında şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleştirmesiyle de farkını ortaya koymuştur.
Kardeşlerim,
Sizleri bu duygular içerisinde en kalbi hassasiyetle selamlarken, tekrar Sayın Başbakanımıza, diğer tarafta Cumhurbaşkanımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Diğer tarafta Erbakan Hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Sizleri en kalbi duygularla selamlarken, yarın sabah hassasiyetle sandıklara gitmenizi de tavsiye ediyorum. Yarın, özellikle bizim için özel gün.
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.