Yeni Altay Tankı’nın Testler İçin TSK'ya Teslimi Programı’nda Yaptıkları Konuşma

23.04.2023

Sevgili Sakaryalılar,

Savunma Sanayimizin Değerli Mensupları,

BMC Şirketimizin Kıymetli Yöneticileri ve Çalışanları,

Hepinizi en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında bugün son gününü idrak ettiğimiz mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Sizlerin şahsında ailelerinizin, yakınlarınızın, dost ve kardeşlerinizin de bayramlarını kutluyorum. Rabbim bizleri sevdiklerimizle birlikte gönül huzuruyla geçireceğimiz daha nice bayramlara kavuştursun diyorum.

Biraz geciktik kusura bakmayın, zira Akyazı’da bugün farklı bir artık törenler mi desem, kutlamalar mı desem, yollar sağ-sol, devamlı önümüzü kestiler. Siyasetin böyle bir özelliği var, eğer selam vermez geçerseniz faturasını ağır ödersiniz, onun için de tabii biz selam vermek durumunda kaldık. Ama borçlu çıkmadık, elhamdülillah güzel geçti.

Bugün Altay Tankı’nın bu teslim töreninde de gönüllerin teslim alınması bize ayrı bir güzellik kattı. Ve Yeni Altay Tankı’nın testler için Silahlı Kuvvetlerimize teslim töreni münasebetiyle de sizlerle beraberiz.

Öncelikle bu tören vesilesiyle tüm şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere ebediyete irtihal etmiş tüm gazilerimizi burada bir kez daha rahmetle yâd ediyorum.

 Arifiye’ye en son yılbaşında gelmiş, 9 Ocak’ta Fırtına Obüsleri’nin teslimat törenlerini gerçekleştirmiştik. Bu törenle 6 adet yeni nesil Fırtına Obüsü’nü Silahlı Kuvvetlerimize teslim etmiştik. Bugün de bir başka gurur verici projemizin, yeni nesil Altay Tankımızın test için teslim heyecanını yaşıyoruz. Malumunuz üzere güvenlik güçlerimizin kullandıkları kara aracı talebini yerli, milli imkânlarla karşılamak için uzun yıllardır yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

Şimdiye kadar bu kapsamda birçok kurum ve kuruluşumuz, özellikle de çeşitli tip ve özelliklerde pek çok araç ürettik. Taktik tekerlekli zırhlılardan mayına karşı korumalı araçlara çok sayıda aracın üretimini başarıyla gerçekleştirdik. Yine fırtına obüslerinden farklı kalibrede silah ve silah kulelerine sahip pek çok muharip aracı da ordumuzun hizmetine sunduk. Böylece amfibi hücum araçlarından sınır güvenliğine yönelik sistemlere kadar çok geniş bir yelpazede ürün gamına sahip olduk. Ayrıca, envanterde bulunan tank ve zırhlı muharebe araçlarımızın en son teknolojilerle modernizasyonlarını yaptık, yapıyoruz. Bunlarla birlikte araçlarımızdaki silah sistemlerini, elektronik sistemleri, anti-tank mühimmatlarını, ekipman ve teçhizatları da üretiyoruz. Hatta son dönemde dışarıdan temin ettiğimiz ve ambargolara maruz kaldığımız zırh sistemlerinin yerli ve milli imkânlarla imalatına da başladık. Aynı şekilde muhtelif tip ve özellikte hafif ve orta sınıf insansız kara aracını güvenlik güçlerimizin hizmetine verdik. Ağır sınıftaki araçlarla ilgili çalışmalarımızı da inşallah çok yakında neticelendiriyoruz. Kara aracı alanında çok şükür neredeyse bütün ihtiyaçlarımızı yerli ve milli kabiliyetlerle karşılar hale geldik. Bununla yetinmiyor, dost ve müttefik ülkelere de kara aracı ihraç ediyoruz. Türkiye artık bu alanda dünyada ilk sıralarda yer alan, ürünleri birçok ordu tarafından kullanılan tedarikçi bir ülke konumuna gelmiştir. Çatışma bölgelerinde sınanan araçlarımız muadillerine göre çok daha güvenli ve dayanıklı olduğunu ispat etmiştir. Araçlarımızın ünü yayıldıkça önümüzdeki dönemde çok daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Ülkemizin modern ana muharebe tankı olacak Yeni Altay Tankı ile savunma sanayi atılımlarımızı taçlandırmayı hedefliyoruz. Yeni Altay Tankımız 10 yıl önce ilk ortaya konan prototipten çok farklı ve üstün kabiliyetlere sahiptir. Diğer savunma projelerimiz gibi Altay Tankı’nın geliştirilmesi sürecinde de pek çok zorlukla karşılaştık. Projemiz engellenmeye çalışıldı. Her stratejik üründe olduğu gibi buna da çamur atıldı. Gizli-açık ambargolarla süreç sabote edilmek istendi. Maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen yılmadık, pes etmedik, geri adım atmadık. Mevcutla yetinmek yerine daha iyisini, daha modernini, bugünün değil yarının teknolojisiyle mücehhez olanını üretmek için canla başla çalıştık. Bilhassa mühendislerimiz pek çok engelin üstesinden gelmek için büyük bir fedakârlıkla emek harcadılar. İhracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine, yerli ve milli alt sistemler tasarladılar. Değişen muharebe sahasının ihtiyaçlarına teknolojik, dijital ve mekanik birçok yeni sistemi tankımıza entegre ettiler. Sonuçta yüksek yerlilik oranı, ileri teknolojisi, dünyadaki benzerlerinden üstün özellikleriyle ortaya Yeni Altay çıktı. Bu projede tankların en önemli özelliklerinden beka kabiliyetini de güçlendirdik. Hem gelişmiş zırh yapısıyla, hem aktif koruma sistemi AKKOR’un da eklenmesiyle Yeni Altay üçüncü nesilden de öte bir tank hâline geldi. İşte bu şekilde ortaya çıkan tanklarımızın ilk ürünlerini bugün Silahlı Kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Ordumuz tarafından testleri tamamlandıktan hemen sonra tanklarımızın seri üretimine başlayacağız.

Diğer yandan Arifiye Tesisleri’nde, hani diyorlar ya burayı Katar’a sattık falan diye. Her şey burada, böyle bir şey söz konusu değil, adamın hayatı yalan, başka bir sermayesi yok. Ve burada yüzde 51’i bize aittir, yüzde 49 Katar’a aittir. Tabii en önemli yanı bir de şudur: Sürekli sermaye noktasında takviyede burayı takviye eder durumdadır. Ama bütün bunları bilmeden yalan üstüne yalan, yalan üstüne yalanla burada bütün siyasi sermayesini tüketmeye çalıştılar ve hamdolsun işte bu eserler bu şekilde ortaya çıkıyor. Bütün bunlarla beraber hamdolsun BMC Firması güç kazandı ve kazandığı bu gücüyle beraber de yatırımlarına ne yapıyor, devam ediyor.

Arifiye Tesisleri’nde Türkiye’nin 400 beygir segmentindeki ilk yerli ve milli motorların seri üretimini de gerçekleştirdik. Bu motorları 600 beygir, 1000 beygir ve 1500 beygir tank motorları takip edecek. BMC Power tarafından geliştirilen Batu hazır hale gelince, Yeni Altay’ı inşallah kendi yerli milli motorumuzla envantere almaya devam edeceğiz. Ülkemizin özellikle ihracat noktasında önünü ciddi manada kesen motor ve transmisyon meselesini de böylece çözüme kavuşturacağız.

Yeni Altay Tankımızın bu coğrafyada Silahlı Kuvvetlerimiz için çok önemli bir güç çarpanı olarak görev yapacağına inanıyorum.

Milli Savunma Bakanlığımızı, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, Savunma Sanayi Başkanlığımızı, BMC Savunma’yı ve projede emeği olan bütün mühendis ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum. Yeni Altay'ların ülkemize, milletimize ve kahraman ordumuza hayırlı olması diliyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Atalarımızın sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas, tespitinin ete kemiğe büründüğü alanların en başında savunma sanayimiz gelir. Savunma sanayinde geliştirilen her ürünün gerisinde maddi güç yanında yıllar süren çok ciddi bir emek, sabır, özveri ve çalışma vardır.

Bugün dünyada parmakla gösterilen SİHA’larımızın, büyük takdir toplayan zırhlı kara araçlarımızın, savaş gemilerimizin, firkateynlerimizin, füzelerimizin ve diğer sistemlerimizin her biri böyle ortaya çıktı. Diğer alanlarda olduğu gibi burada da işe önce paradigmayı değiştirmekle başladık. Ben şöyle bir 20 sene, 21 sene önceyi şöyle bir hatırladığımda, biz silahlarımızda bırakın böyle tank, top filan filan bunları bir kenara, obüsleri bir kenara, tabanca tabanca, bunları üretemiyorduk. Şimdi ne oldu? Tabancanın daniskasını üretiyoruz. Amerika bize biliyorsunuz bir ara bu Glock’ları filan falan vermemeyle bizi tehdit etti. Ama şimdi Glock’tan daha üstünlerini biz yapar hale geldik, onlar bizden istiyor. Mesele; inanmak, azmetmek. Erbakan Hocamızın her zaman bir lafı vardı; iman öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır. Mesele, inanacaksın, ondan sonra da tabii ki neticesini alacaksın. Kolay olanı değil, vakit de olsa zor olanı, çetin olanı, ülkemiz için en hayırlı olanı seçtik. Şimdi bütün onların envai çeşidini artık ülkemizde özel sektörde de yapıyoruz, onun da önünü açtık, öbür tarafta devlet olarak işte BMC gibi, Makine Kimya gibi, buralarda da üretir hale geldik. Ağızlarını her açtıklarında bize yapamayız, beceremeyiz diyen mandacı kafalara inat en iyisi biz yaparız dedik ve yola koyulduk. Sadece araç değil artık bunların bütün mühimmatını yapar hale geldik. Eğer siz aracı yaptınız, mühimmatı yoksa duman olursunuz, adım attırmazlar, ama şimdi bu safhalar aşıldı.

Hedefimizi tam bağımsız savunma sanayi olarak belirledik. Savunma sanayi projelerini bizzat himaye ettik, takip ettik, destekledik. Kendimizin imal edebileceği hiçbir ürünü dışardan almama yoluna gittik. Firmalarımızı destekledik, özel sektörün önünü açtık, yeni yatırımları teşvik ettik. Sorunlara odaklanmak, daha ilk denemede pes demek yerine sonuca ve başarıya kilitlendik. Hamdolsun, 20 yıl gibi çok kısa bir sürede savunma sanayinde yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığı yüzde 20’ler seviyesine düşürdük.

2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayı 750’yi geçti. Savunma projelerimizin toplam bütçesi 2002 yılında 5,5 milyar dolar iken, ihale sürecindeki projeler dahil 75 milyar dolarlık proje hacmine ulaştık; nereden nereye. Bundan 20 yıl önce sadece 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı varken, geçtiğimiz sen sonu bu alanda 4 milyar 400 milyon dolar ile rekor kırdık. Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik. Sadece son birkaç hafta içerisinde milletimizin gurur kaynağı olacak pek çok projeyi gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını yaşattık. Milli Muharip Uçağımızı ve Hürjet’i hangardan çıkardık. İnsansız savaş uçağımız Kızılelma’nın irtifa testlerini yaptık. Ülkemizin en büyük, dünyanın da ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan TCG Anadolu’yu Deniz Kuvvetleri’mize tespit ettik. TÜBİTAK’ın geliştirdiği Türkiye’nin metre altı çözünürlüklü yer gözlem uydusu İMECE’yi ve diğer uygulamalarımızı yörüngesine uyguladık. Dün de yerli ve milli ilk helikopter motorumuz TS1400 ile Gökbey’in test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdik. Bu yatırımlarla kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanı sıra ülkemizde bir savunma sanayi ekosisteminin oluşmasını da böylece sağlamış olduk. Bugün savunma sanayi alanında 2700’den fazla firmamız faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerde başta gençlerimiz, genç mühendis ve teknisyenlerimiz olmak üzere on binlerce kardeşimiz istihdam ediliyor. Gençlerimiz savunma sanayi projelerinde geliştirilen bütün teknolojileri hızla diğer alanlara uyarlayarak katma değerini artırıyor. Yeni yatırımlarla savunma sanayinin hem milletimizin güvenliğine, hem ülkemiz ekonomisine, hem de istihdama daha fazla katkı yapacağına inanıyorum.

Kıymetli Arkadaşlar,

Hatırlarsanız geçmişte birileri terör örgütlerinin kâbusu İHA ve SİHA’ları “maket uçak” olarak tarif ediyordu. Bugün de donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu ile ilgili ne diyorlar? İki bombalık ömrü var; bunlar çıkıyor. Ya bunlar bu ülkenin evladı olamaz, bunlar Türk evladı olamaz. Ve bu hazımsızlık ne yazık ki bu ülkede siyaset yapanların bile her yerine girmiş.

Arife günüden itibaren evlerimizde kullanmaya başladığımız Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz; böyle vicdansızlık olur mu ya? Ya siz yaptınız da niye yapıyor musunuz dedik ya? Bırakın işte şu anda bu iktidar bunu yapıyor. Onu da geçiyorum, yollarımızı süsleyen TOGG’un halen ülkemizde üretilmediğini iddia edecek kadar gözünü kin ve nefret bürüyenleri zaten hiç saymıyorum.

Hasılı Türkiye’nin başarılarına sevinemeyen, milletimizin mutlu olmasını hazmedemeyen kifayetsiz muhterislerin Yeni Altay Tankımız konusunda da çeşitli iftiralar atması kuvvetle muhtemeldir. Tıpkı uzanamadığı ciğere murdar diyen kedi misali, bunlar da yapmadıkları, bu gidişle de hiçbir zaman yapamayacakları projeleri kötülemeye, itibarsızlaştırmaya devam edeceklerdir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, ülkemize ve milletimize hizmet çabalarımızı baltalamaya bunların güçleri yetmeyecek. Türkiye yüzyılının inşasının önüne geçemeyecekler. Ülkemizi eski karanlık ve istikrarsızlık günlerine geri döndüremeyecekler. Etnik ve mezhebi farklılıklarımızı kaşıyan fitne siyasetleriyle milletimizin birlik ve beraberliğini bozamayacaklar. Eli kanlı terör örgütlerini bu ülkenin başına tekrar bela edemeyecekler.

Hükümet olarak ülkemize yönelik tüm oyunları bozmayı, çok daha stratejik, çok daha önemli projelerle onları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Milletimizin İHA’dan, SİHA’dan, Akıncı’dan, TCG Anadolu’dan, Yeni Altay’dan rahatsız olanlara, göreve geldiklerinde savunma sanayi hamlelerine dokunmaktan, bunları engellemekten bahsedenlere fırsat vermeyeceğine inanıyorum. Milletimizin savunma sanayimizle birlikte Türkiye’nin 21 yıllık kazanımlarına sahip çıkacağından asla şüphe duymuyorum.

Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.

Yeni Altay Tankımızın kahraman ordumuza bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Ve bütün engelleri, tümsekleri, vadileri Yeni Altay Tankımızla terör örgütlerinin nasıl aştığını şu anda görür gibiyim. İnanıyorum ki bütün bu engeller Yeni Altay Tankımız için dümdüz ovalar haline gelecektir.

Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

Kalın sağlıcakla.