Gaziantep Nurdağı Belpınar Ve Mesthüyük Köyleri, Kahramanmaraş Türkoğlu Özbek Köyü Köy Evleri Anahtar Teslim Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

22.04.2023

Sevgili Gaziantepliler,

Nurdağı’nın Saygıdeğer Güzel İnsanları,

Değerli Kardeşlerim,

Sizleri ne kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Bu yılki Ramazan ayını ve Ramazan Bayramını 6 Şubat depremlerinin yüreklerimizde açtığı yaraların ve evlerimizde sebep olduğu yıkımların gölgesi altında geçirdik. Depremlerde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki vatandaşımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum.

Şimdi şurada bir pankart görüyorum, “gemiler yürür işte karadan vazgeçilir mi hiç yapılamaz denilenleri yapan adamdan.” Bir tane daha görüyorum, ”yarım kalan çeşme heykeli Bay Kemal’in de bir hatırası olsun istedik.” Bir tane daha görüyorum, “Bay Kemal, gölge etme oradan…” Neyse altına devam edelim mi? Diyor ki, “bir cacık olmaz altılı masadan.” Ama bir genç diyor ki, “tıpış tıpış değil, gümbür gümbür sandığa gideceğiz.” Allah razı olsun.

Bin yıllık vatanımız Anadolu’nun nice güzellikleriyle beraber afetleriyle bizimle yaşıyor, yaşayacak. Ülkenin yöneticileri ve vatandaşları olan bize düşen görev, binalarımızı sağlam yaparak, derelerimizin önünü kesmeyerek, tabiatla barışık yaşayarak afetlere karşı hazırlıklı olmaktır, gerisi Rabbimizin takdiridir.

Son deprem felaketinin ardından hemen kolları sıvadık, insanımızı güvenli binalara kavuşturmak için depremin 15. gününden itibaren temelleri atıp inşaatlara başladık. Yaptığımız tespitler doğrultusunda derem bölgesinde 507 bini konut ve 143 bini köy evi olmak üzere 650 bin yeni yuva yapıyoruz. Bunlardan 319 binini 1 yıl içinde teslim ederek şehirlerimizi ayağa kaldırmayı planlıyoruz.

Nitekim deprem bölgesine yaptığım son ziyaretlerin tamamında her şehrimizde yeni konutlarımızın ve köy evlerimizin temel atma törenlerini gerçekleştirdik. Şu ana kadar 105 binin üzerinde konutun yapım sürecini başlattık, bunların yarıya yakınının temelini de attık. Sadece konut yapmıyoruz, okuluyla, sağlık merkeziyle, çarşısıyla, pazarıyla, yeşil alanıyla, parkıyla yepyeni hayat alanları inşa ediyoruz. Yine sadece depremde yıkılan yerlerin değil, bölgedeki şehirlerimizin tamamının altyapısını da yeniliyoruz. Küçük sanayi siteleri kurarak, konutla birlikte istihdamı da gözetiyoruz. Cumhuriyet tarihinin bu en büyük konut ve şehircilik seferberliğini Allah’ın izniyle anlımızın akıyla tamamlayacağız.

Biliyorsunuz daha önce pek çok depremde, selde, yangında vatandaşlarımızı kısa sürede yeni evleriyle buluşturmuştuk. İnşallah burada da aynısını yapacağız. Van’da bunu yaptık mı? Bingöl’de bunu yaptık mı? Antalya’da, Manavgat’ta, Muğla’da bunları yaptık mı? Kütahya’da, Simav’da bunları yaptık mı? Değerli kardeşlerim, bay bay Kemal’in milletvekili olduğu İzmir’de bunu yaptık mı? Hadi sen de yap; yapamaz, bunların nasibi yok.

Ayrıca, biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde yeni bir kentsel dönüşüm kampanyasının müjdesini milletimizle paylaştık. Riskli binalarda yaşayan İstanbullu kardeşlerimize dönüşüm bedelinin yarısını devlet olarak bizim karşılayacağımız, yarısını da çok uygun şartlı borçlanma imkânı getirdiğimiz bir teklif sunduk. Bir kısmı yerinde, bir kısmı rezerv alanlarda yürütülecek bir çalışmayla yılda 300 bin konutu dönüştürerek, 5 yılda İstanbul’da riskli bina bırakmamayı amaçlıyoruz.

Şimdi bakalım kentsel dönüşüm konusunda kim ne demiş, kim ne yapmış, şöyle ekrandan izleyelim.

Gördünüz, değerli kardeşlerim, bay bay Kemal ve avenesinden bu ülkeye fayda gelmez. Ne İstanbul’un başındaki Belediye Başkanından, ne Ankara’nın başındaki Belediye Başkanından, ne İzmir’in başındaki Belediye Başkanından hiçbir şey olmaz. Bunlar, çöp, çukur, çamur demektir. Bunlar, susuzluk demektir. Bunlar, Allah göstermesin, şöyle bir yağmur olduğu zaman her tarafı lağımın götürdüğü şehirler demektir, hep bunları yaşadık. Ve biz iş yapmanın, insanlarımızı güvenli ve huzurlu konutlara kavuşturmanın peşindeyiz, bunlar da her konuda yaptıkları gibi kentsel dönüşümde de projelerimize takoz olmanın peşinde. Milletimiz her iki zihniyeti de görüyor, biliyor.

İşte ben İstanbul’a Belediye Başkanı olduğum zaman, İstanbul’da ne vardı? Susuzluk vardı, çöp vardı, çamur vardı ve meşhur Ümraniye çöplüğünün patlaması neticesinde 39 vatandaşımızın ölümü vardı. Kimdi? CHP, Büyükşehir’de de o vardı, ilçede de o vardı. Biz oraları şu anda park, bahçe haline getirdik.

Değerli Kardeşlerim,

Bunlara 5 tane koyun teslim edemezsiniz, teslim ederseniz kaybeder gelirler. Ülkemizin tüm yerleşim yerlerini afetlere dirençli hale getirene kadar kimsenin bizi engellemesine izin vermeden çalışmayı sürdüreceğiz.

Kardeşlerim,

Bugün Ramazan Bayramının ikinci, depremin 75. günündeyiz ve bütün 11 vilayeti Cumhur İttifakı olarak defaatle dolaştık, durmak yok... Durmak yok... İlk temelleri atışımızın 60. gününde inşasını 45 günde tamamladığımız 10 köy evinin anahtarlarını teslim ediyoruz. Mimarisi, inşası ve diğer tüm özellikleriyle gerçekten çok güzel eserler olan bu köy evlerimizin hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum.

Bugün aynı zamanda çiftçilerimize 10 yeni müjde veriyoruz. Evet, ilk olarak bugün burada hepsi de özgün mimari eseri olan ahırı, köy konağı, akıllı tahtası, camisi, peyzajıyla akıllı köy evleri örneklerini milletimizin takdirine sunuyoruz. Bu projeyle, gelişmiş altyapısı, internet destekli teknolojisi, yenilebilir enerjisi, sıfır atık uygulaması, sürü yönetim sistemi, entegre meteoroloji yazılımı ve daha çok pek özellikleriyle yeni bir model ortaya koyuyoruz.

İkinci olarak, afet alanlarındaki köy evlerimizde hayatını sürdürecek çiftçilerimize Ziraat Bankamız vasıtasıyla sıfır faizli hayvancılık kredileri verecek, hayvan ve yem alımlarını destekleyeceğiz. Böylece, ahırlar dolacak, üretim artacak, çiftçilerimizin kazançları yükselecek.

Üçüncü olarak, afet alanları dışındaki bölgelerde buralarda yaşayan gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızdan bu kırsal dönüşümden yararlanmak isteyenlere de el uzatıyoruz. Bu kardeşlerimize ilk evim kampanyası şartlarıyla akıllı köylerden ev sahibi olma imkanı getiriyoruz.

Dördüncü olarak, halen köylerde yaşayan vatandaşlarımızdan mevcut evini yıkıp bu modele uygun sağlam, güvenli, teknoloji destekli eve kavuşmak isteyenlere de uygun şartlı finansman sağlayacağız.

Beşinci olarak, ülkemizdeki et ve süt fiyatlarının izahı olmayan seviyelere çıkmasına yol açan sıkıntıya çözüm getirecek bir adım atıyoruz. Kırsal dönüşüm kapsamında 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezleri haline getirecek teşvikler vereceğiz. Böylece bir yandan hayvan varlığımızı yükseltirken, diğer yandan da en az yüzde 30 verim artışı hedefliyoruz.

Altıncı olarak, sözleşme üretim modeliyle aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az bir asgari ücret garantisi vereceğiz.

Yedinci olarak, tarımsal üretimde basınçlı sulama altyapısını güçlendirerek birim alanda daha çok rekolte ve gelir elde edilmesini sağlayacağız.

Sekizinci olarak, sözleşmeli üretimi yaygınlaştırarak hem üreticimizin gelirini garanti altına alacak, hem arz güvenliğini temin edecek, hem de gıdadaki fiyat dalgalanmalarının önüne geçeceğiz.

Dokuzuncu olarak, jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sebze ve meyve yetiştirme amaçlı sera yatırımlarındaki desteği artıracağız.

Onuncu olarak, tarımsal üretimin en büyük girdisi olarak üre gibi azotlu gübrelerdeki dışa bağımlılığımızı azaltacak önemli bir projeyi devreye alıyoruz.

Nasıl, iyi mi?

Şimdi Karadeniz gazından üre sağlayacak bir fabrikayı Zonguldak’ta kuruyoruz. Bay bay Kemal ve onun yandaşları ne diyor? Hani diyorlar doğal gaz, hani Karadeniz’den doğal gaz çıkacaktı? İki akşamdır, üç akşamdır doğal gazın nasıl yandığını Karadeniz’de Sakarya’da görmedin mi? Ama bunlarda göz var bakar kör, kulak var duymaz, kalpleri var değerli kardeşlerim, kesinlikle mühürlü.

Özel sektör yatırımı olarak kurulan bu fabrikayla ilgili süreçler tamamlandı, yakında onun da inşasına başlıyoruz. Kırsal dönüşüm projemizin en önemli özelliği, teknolojik altyapıyla kırsaldan giderek kopan gençlerimizi yeniden üretimle buluşturacak olmasıdır. Şimdi gelin kırsal dönüşüm projemizle yapacaklarımızı bir de görüntülü olarak izleyelim, akıllı köyler.

Evet, amacımız, Türkiye yüzyılını üretimin yüzyılı yapmaktır. Amacımız, Türkiye yüzyılını üreticinin yüzyılı yapmaktır. Bu projenin ülkemize, çiftçilerimize ve gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Kardeşlerim,

Ülkemizin artık felaketlerin yıkıcı etkilerine teslim olmadığının en güzel örneği, işte burada gördüğünüz manzaradır. Görüldüğü gibi, bir yandan temel atıyor, bir yandan anahtar teslim etmeye başlıyoruz, bir yandan da tarihimizin en önemli kırsal dönüşüm projelerinden birini hayata geçiriyoruz. Bundan sonraki günlerde de biten her köy evini, önümüzdeki aylardan itibaren bitmeye başlayacak her konutu sahipleriyle buluşturarak yolumuza devam edeceğiz.

Dünyada bu kadar büyük bir afetin ardından bu kadar kısa sürede arama-kurtarmadan enkaz kaldırmaya, geçici barınma alanlarından kalıcı konut inşasına kadar her alanda kat edilen böyle bir mesafe yoktur. Allah’a hamdolsun, artık Gaziantep’te neredeyse çadır kent kalmadı, her yer konteyner kentlerle dayandı, döşendi. Hatay dışında her yerde enkaz kaldırma çalışmalarını tamamladık. Deprem bölgesinin her köşesinde yeni konutlarımızın inşaatları hızla yükseliyor. Geçici barınma merkezlerinde 3,5 milyon vatandaşımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayarak hayatlarını sürdürmelerini sağlıyoruz. Hava şartlarının da düzelmesiyle beraber bölgemizde hayat yavaş yavaş normal seyrine girmeye başladı. İnşallah önümüzdeki yıl bu vakitlerde tüm şehirlerimiz eski canlılığına, eski dinamizmine kavuşmuş olacak.

Biz bazı deprem turistleri gibi buraya fotoğraf çektirmeye, görüntü vermeye gelmiyoruz. Biz, hem acıları paylaşmaya, hem yaraları sarmaya geliyoruz. Bu anlayışla, yüreklerindeki sızının hiçbir zaman dinmeyeceğini bildiğimiz depremzede vatandaşlarımızın daima yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Acılarını paylaşırken hayatlarını daha iyiye götürecek her türlü desteği ve imkanı kendilerine sağlamaya devam edeceğiz.

Rabbimden ülkemizi bu tür afetlerden, her türlü kaza ve beladan muhafaza eylemesini diliyorum.

Değerli Kardeşlerim,

Gaziantep sadece bu bölgemizin değil, ülkemizin üretim, istihdam, ihracat merkezleri arasında giderek yıldızı daha da parlayan bir şehrimizdir. Şehirde faaliyette olan 1240 fabrikaya sürekli yenileri ilave ediliyor, kuruluş safhasındaki 6. Organize Sanayi Bölgesi de devreye girdiğinde bu rakam 2 bine çıkacak.

Şehrin ihracatı aylık 1 milyar doları buldu. Sanayiden turizme, tarımdan insani yardımlara kadar her alanda şehrimizin başarılarını yakından takip ediyoruz. Ülkemize böylesine büyük katkılar yapan bir şehrin önünü açacak projelere destek olmak da boynumuzun borcudur.

Bu kapsamda, bir diğer deprem bölgemiz Hatay için de büyük önem taşıyan Amanos Tünellerinin inşasına yakında başlıyoruz. Amanos Tünelleri Gaziantep’in sanayideki üretim gücünü İskenderun Limanıyla katlayarak artıracaktır. Aynı şekilde bu tüneller Hatay’ın muazzam potansiyelini Anadolu’yla buluşturarak şehrin kısa sürede deprem durgunluğunu özellikle üzerinden atmasına vesile olacaktır.

Kardeşlerim,

Depremde Gaziantep’te en çok yıkıma maruz kalan ilçeleri Nurdağı ve İslahiye’ye ekonomik katkı sağlayacak projelere de özel destek veriyoruz. İslahiye’de birinci ve ikinci organize sanayi bölgelerini zaten hayata geçirmiştik, şimdi Nurdağı’nda da bir organize sanayi bölgesi kuruyoruz. Her iki ilçemizin yatırımcılar için cazibesini artırmak gayesiyle ilave teşvikleri devreye alacağız.

Biliyorsunuz, Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren hattının duraklarından biri de Nurdağı’dır, bu hattın yapımını da hızlandırıyoruz. Depremin yaralarını sarmak için bu iki ilçemizde yapacağımız 50 bin konuta ilave olarak Gaziantep şehir merkezinde de 50 bin konutluk bir proje planlıyoruz. Görüldüğü gibi, tüm şehirlerimiz, Gaziantep’i ve ilçelerini de deprem öncesinden daha iyi bir konuma getirmek için gece-gündüz çalışıyoruz.

Ülkemizi son 21 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla Türkiye yüzyılı için hazırladık.

Değerli Kardeşlerim,

Şu anda teslimini yapacağımız buradaki köy evleriyle elhamdülillah bir adımı açık ve net attık. Ama hepsinden öte, Türkiye yüzyılı vizyonumuzla önceliklerimizin başına Karadeniz doğal gazını geçirdik mi? Geçirdik. Karşımızdaki muhalefet inansa da-inanmasa da biz Karadeniz doğal gazını elhamdülillah karayla buluşturduk. Şimdi ise Karadeniz gazının ve petrol üretimimizin gelirlerinin bir kısmıyla ne yapıyoruz biliyor musunuz? Aile ve gençlik bankasını kuruyoruz. Bir taraftan Karadeniz doğal gazı, bir taraftan da Gabar’da karadan çıkacak olan petrol, bunlarla artık Türkiye çok daha vakur, çok daha kararlı bir şekilde geleceğe yürüyor.

Bu banka, ev hanımlarımızın emekliliğini desteklemeden gençlerimizin eğitimine, istihdamına, evliliğine bedelsiz katkı sağlamaya kadar pek çok alanda milletimize hizmet verecek. Ev hanımlarımızın emekliliğini de, gençlerimizin istihdamını ve evliliğini, aile yapımızın güçlü bir şekilde devam etmesi hususunda kritik önemde görüyoruz.

AK Parti LGBT’ye karşı mı? Milliyetçi Hareket Partisi LGBT’ye karşı mı? Cumhur İttifakı LGBT’ye karşı mı? Peki, CHP LGBT’ye karşı mı? İP karşı mı? Bunun yanında HDP karşı mı? Bunlar LGBT’ci, bunlar bizim kutsal aile yapımıza karşı. İşte 14 Mayıs bunun için çok önemli. 14 Mayıs, LGBT’cilere, kadına şiddetin yanında olanlara ders verme günü olacaktır.

Bugüne kadar girdiğimiz her mücadeleyi milletimizle aynı istikamete bakarak, aynı hassasiyetleri paylaşarak, aynı amaçla yol yürüyerek kazandık. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde de milletimizle birlikte zafere ulaştıktan sonra deprem şehirlerimizi beraberce ayağa kaldırmayı sürdürecek, Türkiye yüzyılını beraberce inşa edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu duygularla bir kez daha bayramınızı tebrik ediyorum.

Köy evlerini teslim ettiğimiz vatandaşlarımıza yeni yuvalarında güle güle oturmalarını diliyorum. Depremde evini kaybeden her bir vatandaşımıza bu mutluluğu yaşatana kadar durmadan, dinlenmeden, tereddüt etmeden çalışacağımızın altını bir kez daha çiziyorum.

Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.