Eskişehir Gençlerle İftar Programı’nda Yaptıkları Konuşma

18.04.2023

Sevgili Eskişehirliler,

Kıymetli Genç Kardeşlerim,

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerifin artık son 3 gününe girdik. Dün Kadir Gecesi’ni kutladık ve Cuma günü Ramazan Bayramı’yla müşerref olacağız. Bu duygular içerisinde sizleri en kalbi duygularla, muhabbetle selamlıyorum. Bu güzel Ramazan akşamında istikbalimizin teminatı siz gençlerimizle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. İftar sofrasında gönüllerimizi buluşturan herkese teşekkür ediyorum.

Gözlerinde aydınlık yarınlarımızın müjdesini gördüğüm siz gençlerimize de soframıza teşrifleriniz için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Rabbimden hususiyle bu ay boyunca tuttuğunuz oruçları, eda ettiğiniz ibadetleri, yaptığınız iyilikleri katında kabul eylemesini niyaz ediyorum.

Cuma günü kavuşacağımız Ramazan Bayramı’nızı da şimdiden kutluyor, her birinize ailelerinizle, sevdiklerinizle birlikte huzurlu bir bayram diliyorum. Bu sene rahmet, bereket ve yardımlaşma ayı olan Ramazan’ın manevi iklimini en güzel şekilde teneffüs etmenin gayretindeyiz. Ülkemizin üzerine 6 Şubat depremlerinin gölgesinin düştüğü bu mübarek günlerde özellikle depremzedelerimizi hiç yalnız bırakmadık. Evi yıkılan, düzeni bozulan tüm insanlarımızı yeni yuvalarına kavuşturmak için durmadan, dinlenmeden çalışıyoruz. İnşallah hep birlikte fedakarlık yaparak, acıyı hep beraber omuzlayarak, el birliği, gönül birliği içinde bu zor günlerin de üstesinden geleceğiz.

Özellikle istikbalimizin güvencesi olan siz gençlerimizin bu hassasiyetle empati ve dayanışma ruhuyla hareket ettiklerini görüyorum. İlk günden itibaren depremzedelerimizin imdadına koşan, varını yoğunu afet bölgesi için seferber eden, bugün de sahada gece-gündüz koşturan gençliğimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak her birinizle gurur duyduğumu buradan tekrar ifade etmek istiyorum.  Hazreti İbrahim’in Aleyhissalatu Vesselam ateşine su taşıyan karınca misali imkânları dâhilinde çaba gösteren, yardım yapan afetzedelerimizin yükünü hafifleten tüm gençlerimizden, gönüllülerimizden Allah razı olsun diyorum.

Sevgili Gençlerimiz,

Elbette deprem bölgesiyle yakından ilgilenirken, diğer illerimizi, diğer vilayetlerde yaşayan vatandaşlarımızı da ihmal etmedik; dün İstanbul’da çok önemli 2 projenin törenine katıldım. Önce ülkemizi finans sektöründe yeni bir lige çıkaracak olan İstanbul Finans Merkezi’nin ilk kısmının açılışını gerçekleştirdik. Toplam 65 milyar liralık yatırım değerine sahip İstanbul Finans Merkezi, 15 sene içinde milli gelire yaklaşık 130 milyar dolar katkı yanında, 102 bin ek istihdam da sağlayacak.

Tıpkı Avrupa, Amerika, Asya ve Ortadoğu’daki benzerleri gibi ülkemizde finansal bir ekosistemin oluşuna sevile olacak. Bu ne demek biliyor musunuz? Yani bugün New York piyasası neyse finansta, Londra piyasası finansta neyse, işte şimdi İstanbul’da da Ataşehir’de kurduğumuz İstanbul Finans Merkezi aynen bunlarla yarışa girecek, hatta bunları aşacak.

Tabii İstanbul Finans Merkezi’nin bir stratejik önemi, ekonomimize aslı katma değeri önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak. Mimarisiyle, çevre dostu özellikleriyle, altyapısı ve üstyapısıyla şimdiden dikkatleri üzerine toplayan bu projeden asıl sizler istifade edeceksiniz. Bugüne kadar bu tür projeler Türkiye’de uygulanmadı. İnşallah emaneti bizden devraldığınızda bu eserleri kazandırdığımız için bizi hayırla anacak, bizler için de dua edeceğinize inanıyorum.

Dün yine İstanbul’da Fikirtepe’de 20 milyar liralık yatırımla hayata geçireceğimiz 12 bin 418 konut projesinin ilk etabının törenini yaptık.

Bugün ilk olarak Afyon’la vatandaşlarımızla buluştuk, daha sonra Eskişehir’de yatırımlarımızın toplu açılış törenini gerçekleştirdik. Ve Afyon’da Afyonkarahisar Müzesi’nin açılışını yaptık. Afyon’da ilk defa böyle bir müzeye bölge sahip oluyor. Gerçekten çok çok güzel bir müzeyi inşa ettiler, yaklaşık bedeli 350 milyon lira.

Geçtiğimiz haftalarda 60 yıllık hayalimiz olan TOGG’u, dünyanın ilk SİHA gemisi özelliğine sahip TCG Anadolu’yu ülkemizin hizmetine sunduk. Muhalefet TOGG için ne diyor? Maket. TCG Anadolu için ne diyor? Maket. Elinize dilinize dursun, bunun nesi maket ya? Tabii şimdi bunların altına birer TOGG versek inanın kullanamazlar maket ya. Şu anda TCG Anadolu’yu sabah 10’dan itibaren benim vatandaşlarım kuyruğa giriyorlar, tıklım-tıklım gelip geziyorlar. Niye? Ya Türkiye’nin hayatiyetinde ilk defa böyle bir esere savunma sanayinde sahip oluyoruz, yok bugüne kadar, ilk defa oluyor.

Şimdi bunun personel sayısı 1350, bu sayı belki daha da artacak, yani erinden, erbaşından bütün subay, komuta kademesine kadar 1350 personeli var. Ve şimdi inşallah birkaç gün daha Sarayburnu’nda kalacak, ondan sonra şöyle bir Boğazda TCG Anadolu’yu turlayacağız. Ve Savunma Bakanıma da bir talimatla, bir buyrukla şöyle bayramdan sonra da bir müddet daha Sarayburnu’nda veya bölgede bu gemimiz ziyarete açık olarak kalsın, çünkü görmeyen gözler görerek, bizzat yaşayarak bununla gururlansın ya, benim de uçak gemim var desin.

Sevgili Gençler,

Göreve geldiğimizde bizim yerli savunma sanayimiz neydi? Yüzde 20, ama şimdi yüzde 80. Yüzde 80’e nasıl ulaştık? İşte TCG Anadolu’larla ulaştık, İHA’yla ulaştık, SİHA’yla ulaştık, Akıncı’yla ulaştık ve Kızılelma’yla ulaştık. Yatıyorlar kalkıyorlar, televizyon ekranlarında Selçuk aşağı Selçuk yukarı, Selçuk aşağı Selçuk yukarı. Ya ne yaptı Selçuk? Neymiş, damatmış. Ya bunların rahmetli babası Allah kuruşu bankalardan kredi almadan çalıştı, böyle çalıştı ve şu anda çocukları da aldıkları bu terbiyeyle devam ediyorlar. İhraca yönelik çok ciddi bir potansiyel var, talepleri karşılayamıyorlar.

Ve öyle bir baba ki, devletin bunlara tahsis ettiği yerleri bile almıyor. Ya yapma, bak devlet tahsis ediyor, niye almıyorsun? Çünkü sen stratejik bir yatırım yapıyorsun, sana bunu hak olarak devlet veriyor. Yatıyorlar kalkıyorlar, ne kadar imansız, kitapsız komünist varsa televizyonda bunları konuşturtuyorlar, bunlar çünkü devlet düşmanı, millet düşmanı. İşleri güçleri, neymiş Erdoğan bunlara bol bol para vermiş; elinize, dilinize dursun. O kuyruğundan ayrılmadıklarınız bu devletin bankalarından para aldılar ama, bu aile bu konularda çok hassas.

İşte şimdi İstanbul Finans Merkezi gibi TOGG’un ve TCG Anadolu’nun da Türk ekonomisi, sanayisi ve üretim gücü açısından ne manaya geldiği inşallah ilerleyen dönemlerde çok daha iyi anlaşılacaktır.

Bilhassa TOGG’un üretimi ve piyasaya girmesiyle Türkiye otomobil sektöründe değişen trendleri ilk defa vaktinden önce yakalamıştır.

Şimdi burada atacağımız bir adım var; o da şu: Pil meselesi. Gemlik’teki fabrikanın yanında bir büyük alanı da bunun için tahsis ediyoruz ve burada da inşallah lityum pillerinin üretimini yapacağız ve bu pillerin üretimiyle de o zaman tabii TOGG’un mesafe noktasında, menzil noktasındaki alanı çok daha ne olacak, artacak ve bu rahatlatacak.

Tabii bu arada da istasyonlar enerji noktasında bunlar da artıyor. Türkiye geneline daha çok yayılıyorlar ve bu yaygınlaşma da özellikle TOGG’un arz-talep dengesindeki konumunu farklı hale getirecek.

Ve ben zaten TOGG’u yetiştirebileceklerine hiç ihtimal vermiyorum. Kalite acayip, yani direksiyona geçtiğiniz zaman bir rahatlık var, en ufak bir motor sesi filan zaten duymuyorsunuz. Tabii elektrikli de olduğu için ses-mes yok. Hanımla konuşursan belki, bunun dışında yok. Ve virajlarda vesaire gayet kontrollü, rahat bir sürüş emniyeti var.

Biliyorsunuz bir zamanlar Devrim arabasının rafa kaldırılmasıyla milletimiz yıllarını ekonomik olarak da yüzlerce milyar dolarlarla kaybetti. Tam 60 yıl boyunca ülkemiz kendi markasıyla, kendi teknolojisiyle otomotiv piyasasında maalesef yer alamadı. Bu yılları artık telafi edemesek de inşallah TOGG ile yarının teknolojisinde hak ettiğimiz yeri muhakkak alacağız. TOGG’un ülkemizi kazandırdığı know-how ve teknolojiyle Türkiye’yi elektrikli otomobil sektörünün öncülerinden biri haline getireceğiz.

Bu projelerin her biri aynı zamanda ülkemizi yüksek teknolojiye dayalı tasarımda, üretimde, istihdamda, ihracatta öne geçirecek, geleceğimize yön verecek adımlardır. Yedili koalisyon ne yaparsa yapsın, biz sizin için, sizin mutlu, müreffeh geleceğiniz için koşturmaya devam edeceğiz. Doğru hamlelerle, doğru adımlarla ve elbette ve doğru kadrolarla Türkiye yüzyılının inşasını beraberce gerçekleştireceğiz.

Sevgili Gençler,

Biz, seçim öncesinde naftalin kokulu vaat bohçasını açıp sonrasında ağzını bağlayanlardan değiliz. Biz önce hayal kurar, hedefleri belirler, programa ve projeye dönüştürür, ardından da bunları tek tek hayata geçiririz. Meydanlarda ne söz verirsek, göreve geldiğimizde ahdimize sadık kalır, vaatlerimizi mutlaka gerçeğe dönüştürmeye çalışırız. Kapı gıcırtısına dans edenlerden de, elleriyle kalp yaparak gençlere sempatik görüneceklerini düşünenlerden de bu ülkeye hayır gelmez. Gençleri anlamak, mutfakta video çekerek veya otobüs kapısında raks ederek değil, onların geleceklerine yatırım yaparak olur. Gençliği, gençleri sevmek demek; onlar için proje geliştirmek, gençlere hizmet etmek, gençlerin faydalanacağı eserler inşa etmek demektir.

Gençlere güvenmek; onları siyasi dolgu malzemesi olarak kullanmakla değil onların siyasette önünü açmakla, sorumluluk vermekle olur. Biz son 21 yıldır hep bunu yaptık. Yüzyılın seçimine giderken de partimizin üç dönem kuralını işleterek 18-30 yaş aralığındaki gençlerimize milletvekili listelerimizde geniş yer verdik. “Parlamentoyu çoluk-çocukla mı dolduracaksınız” diyenlere inat, biz gençliğimize, gençlerimizin potansiyeline güveniyoruz. Sizlerin zamanının misafiri olduğumuzun bilinciyle özellikle gençlerimize karşı sorumluluk duygusuyla hareket ediyoruz. Saçma sapan vaatlere nefes harcamıyoruz. Onlar ne veriyorsa, benden beş fazlası diyen eski Türkiye siyasetçileri gibi lafla el yükseltip gerçekte hayatları karartmıyoruz. Somut, gerçekçi, hayata dokunan ve ülkemizi geleceğe hazırlayan iyi çalışılmış projelerle gençlerimizin huzuruna çıkıyoruz.

Türkiye yüzyılı vizyonumuza nasıl ulaşacağımızı, milletimiz için, bilhassa da siz gençlerimiz için neler yapacağımızı ayrıntılarıyla ortaya koyduk. Seçim Beyannamemiz bizlere kapsamlı bir yol haritası sunuyor. Bugüne kadar gençlerimiz için hayata geçirdiğimiz sayısız hizmete, reforma ve düzenlemeye ilave olarak önümüzdeki dönem için yapacaklarımızı burada tek-tek saydık.

Gençlik Kartı uygulamasıyla kültür ve sanat etkinliklerinden üniversiteli gençlerimizin ücretsiz veya indirimli yararlanmalarını sağlayacağız.

Yükseköğrenimdeki gençlerimize aylık 10 gigabayt ücretsiz internet erişim imkânı ile bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar alımında vergi muafiyeti getireceğiz. Genç girişimcilerimiz için tarım girişimcilik bölgeleri kuracağız. Kendi işini kuran genç girişimcilerimize faizsiz kredi desteği sunacağız.

Gençlerimizin dünyayla etkileşimini artıracak yüksek lisans ve doktora programları için yurt dışına gönderilen öğrenci sayısını yükselteceğiz. Üniversiteye devam etmek istemeyen gençlerimizi mesleki sertifikalar ile iş gücü piyasalarına katılımını teşvik edeceğiz. Gençlik mesleki veri tabanı kurarak, iş dünyasının talepleri ile gençlerimizin yetkinlik ve becerilerinin eşleşmesini sağlayacağız. Beyin göçünü tersine çevirecek, gençlerimizin gelecek umutlarını güçlendirecek, ülkemize hizmet etme aşkını artıracağız.

Gençlerimizin dünya gençleriyle buluşmasını ve kültürel etkileşimini sağlayan hareketlilik hibe programlarının sayısını yükselteceğiz. Başvuran tüm öğrencilerimize verdiğimiz burs ve kredi imkânlarını daha da genişleteceğiz. Bu sene 407 binden fazla gencimizin başvurduğu kamu ve özel sektördeki staj imkânlarının sayısını artıracağız. Bunların dışında birçok projeyle, yatırımla, eserle inşallah sizlere aşkla hizmet edeceğiz.

14 Mayıs’ta sizlerden geleceğinize sahip çıkmanızı istiyorum. 14 Mayıs’ta sizlerden sandıkları patlatmanızı bekliyorum. 14 Mayıs’ta bu ülkenin gençlerinin tekaüt vakti çoktan geçen 7’li koalisyonu artık siyasetten de ıskartaya ayıracağına inanıyorum. Ben gençlerimize güveniyorum.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

Her birinizi en kalbi duygularımla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum, kalın sağlıcakla.