Afyonkarahisar’da Halka Hitaben Yaptıkları Konuşma

18.04.2023

Afyonkarahisar’ın Saygıdeğer Güzel İnsanları,

Başımızın Tacı Kıymetli Hanımlar,

Geleceğimizin Teminatı Sevgili Gençler,

Değerli Kardeşlerim,

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. İnşallah Cuma günü vasıl olacağımız Ramazan Bayramı’nızı şimdiden tebrik ediyorum. Bugün burada sizinle buluşarak bayramı erken yaşamış olduk. Biliyorsunuz geçtiğimiz Ağustos ayında Büyük Taarruz’un 100. Yılı’nda yine sizlerle kucaklaşmıştık. Bu ziyarette hasret gidermenin yanında, Afyon’un milli mücadelede gösterdiği kahramanlıklarını örnekleriyle yâd etmiştik. Cumhuriyetimize giden yol Afyon’da kazanılan zaferle başlamıştı. Biz de 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken Afyon’dan yola çıkmıştık. Şimdi de Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda Türkiye yüzyılına giden yolu yine Afyonkarahisar’dan başlatıyoruz.

Afyon, gönlü ve kalbiyle, yüreği ve bileğiyle, sevdası ve sadakatiyle her evladı Karahisar Kalesi kadar sağlam bir şehrimizdir. İşte bunun için Afyon’un 14 Mayıs’ta göstereceği güçlü duruşla Türkiye yüzyılının da öncü şehri olacağına yürekten inanıyorum, onun için buradayız.

Büyük Zafer’den Türkiye yüzyılına uzanan bu kutlu yolda bizi 21 yıldır yalnız bırakmadığınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Milli mücadeleyi zafere ulaştırırken olduğu gibi, Cumhuriyet tarihi boyunca da karşılaştığımız her zorluğu yeni bir atılımın başlangıcına dönüştürmeyi başarmış bir milletiz. Tek parti faşizmini aşan ilk adımı Demokrat Parti’nin öncülüğünde gerçekleşen milli iradenin üstünlüğüne dayalı demokrasi hamlesiyle attık. Geri kalmışlık zincirini kırma irademizi rahmetli Menderes’ten merhum Özal’a kadar uzanan bir çizgide verilen mücadeleyle gösterdik. Ülkemizin siyasi ve ekonomik bağımsızlığının tescili mahiyetindeki çabaları büyük fedakarlıklar ve bedellerle yavaş yavaş yürüttük. Türkiye son 21 yıldaki demokrasi ve kalkınma atılımlarımızla asırlık hayallerine ancak kavuşabildi.

Hanım kardeşlerim,

Şimdi birileri çıkmış bize tıpkı seccade edebiyatı yaptığı gibi bir de emperyalizm edebiyatı yapıyor. Peki, bu edebiyatı yapan kim? Emperyalistlerin tetikçisi, terör örgütleriyle kok kola yürüyen kişi. Emperyalizmin finansörü Londra tefecilerinden aldığı sözlerle adeta sevindirik olan kişi. Bay bay Kemal, acaba Londra’dan ne kadar para aldın da geldin, aldığın bir şey var mı? Laf. Emperyalistlerin Truva atı, IMF ile adamlarını otel odalarında gizli saklı buluşturan kişi kim? Bu kişinin kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? Evet, bay bay Kemal çıkmış şimdi de her zamanki iğren üslubuyla bize antiemperyalizm dersi vermeye kalkıyor.

Kardeşlerim,

Bu kardeşiniz Başbakan olduğunda Davos’ta IMF’in Başkanı’yla görüşme yapıyoruz, şu anda masanın etrafında olan birisi daha vardı, o zaman ekonomiyle ilgileniyordu, ona da o görevi vermiştik, -kim olduğunu anladınız değil mi- yanımda. Ve IMF’in Başkanına dedim ki, adamlarınızı gönderiyorsunuz, bu adamlarınız geliyor, bizden taksitleri alıyor mu? Alıyor. Taksitleri alırsınız, ama Türkiye’yi yönetmezsiniz; Türkiye’yi ben yönetirim, ben. Yanımızda olan kimdi? Babacan. Şimdi atıyor, tutuyor, vah zavallı. Ve sevgili kardeşlerim; 2013 yılına kadar biz IMF’yle yürüdük, 2013’te bütün ödemeleri bitirdik ve IMF’yle yolları ayırdık; işte AK Parti budur. Bize ne dediler, bu bay bay Kemal’in adamları, İYİ Parti’nin adamları? Bunlar otellerde görüşmeler yaptılar, dediler ki, IMF’ten yardım almanız lazım, borç almanız lazım ki Türkiye ekonomisini düzeltsin. Evet, almadık. Ne oldu, biz yola yürüdük mü? Herhangi bir şey oldu mu? Eyvallah. Ve 2103’ten sonra bizim IMF’le ilişkimiz yok. Peki, o zaman Merkez Bankamızın rezervi neydi? 27,5 milyar dolar, peki şimdi elhamdülillah 3 haneli rakamlara geçtik.

Ey milletim, sen şahitsin, bizim siyasi hayatımızın tamamı emperyalistlerle ve onların taşeronlarıyla mücadele etmekle geçti. Vesayetin gücünü kırarken, emperyalizme meydan okuduk. Suriye ve Irak harekâtlarıyla emperyalistlerle onların ülkemize yönelik oyunlarını yine biz bozduk. 15 Temmuz gecesi bay bay Kemal tankların arasından kaçıp da Belediye Başkanına giderken, biz Yeşilköy Havalimanı’nda halkımızla beraberdik. Emperyalistlerin silahşorlarına milletimizle birlikte göğsümüzü biz siper ettik. Milletin kanını yıllarca sülük gibi emen faiz lobilerine geçit vermeyerek emperyalistlerin para musluklarını biz kestik. Ülkemizi bölgemizdeki çatışmalardan uzak tutarak barış için çalışarak, emperyalistlerin felaket senaryolarını biz paçavraya çevirdik. Dış ticarette milli paramızın kullanımını artırarak emperyalistlerin finans düzenine biz çomak soktuk. Savunma sanayinde yerlilik oranını; geldiğimizde neydi? Yüzde 20. Nereye çıkardık? Yüzde 80’e. Egemenliğimize göz diken emperyalistleri biz hüsrana uğrattık.

Şimdi TCG Anadolu İstanbul Sirkeci’de halkın ziyaretine açıldı. Halk hayran, ama bu CHP lobisi, masanın etrafındaki yedililer, onlar TCG Anadolu’yu gördükçe kuduruyorlar. Biz yaptık, çünkü onlar yapamazdı. Ve şu anda TCG Anadolu’yu gezenler Allah’ımıza hamdolsun böyle bir uçak gemimiz var, diyor. İHA’mız var, SİHA’mız var, akıncımız var, Kızılelma’mız var, hepsi de TCG Anadolu’nun şu anda güvertesinde. Biz yaparız, yaparsa Cumhur İttifakı yapar.

Afrika’dan Balkanlar’a, Asya’dan Ortadoğu’ya tüm mazlum ve mağdurların elinden tutarak emperyalist sömürge düzenine biz dur dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden bu kardeşiniz dünya 5’ten büyüktür diyerek haykırarak emperyalistlerin kurduğu küresel sisteme biz itiraz ettik.

Buradan şimdi bay bay Kemal’e sesleniyorum, şayet bizim emperyalizme karşı duruşumuzu öğrenmek istiyorsan, git, sırtını sıvazlayan Batı’daki ağababalarına sor. Git, hamburgercideki buluştuğun Pensilvanya’daki alçaklara sor. Git, dağdaki kadrolarının başlarını ezdiğimiz bölücü yandaşlarına sor. Git, Türkiye deyince gözleri parlayan mazlumlara sor. Git, Karabağ’da işgalden kurtulan yerlerdeki kardeşlerimize sor. Git, Doğu Akdeniz’de haklarına sahip çıktığımız Kıbrıs Türk’üne sor. Sor ki, bizim kime secde ettiğimizi, kime de duruşumuzla, mücadelemizle, direnişimizle diz çöktürdüğümüzü sana anlatsınlar.

Biz, ne emperyalistlerin, ne de onların tetikçilerinin önünde secde ederiz, biz sadece Allah’ın huzurunda rükûda eğilir, ancak onun için secdeye varırız.

Bay bay Kemal, unutma, sen ayakkabılarınla seccadenin üzerinde gezinirsin. Biz, secdeyi de biliriz, senin ayakkabıyla çiğnediğin seccadeyi de biliriz, kıbleyi de biliriz, Kâbe’yi de çok iyi biliriz.

Hanım Kardeşlerim,

Biz, 1 metrelik bez parçası dediğin başörtüsünü de biliriz, rengini şehitlerimizin kanından alan ay-yıldızlı al bayrağımızı da çok iyi biliriz. Ya bu bay bay Kemal başörtüsüne 1 metrekarelik bez parçası demiyor muydu? Ne diyeyim ben buna? Ama gel gör ki şu anda işte yanına almış üç tane yavrucuk, onlarla beraber bir yedili masa oluşturmuşlar ve bu yedili masada bunlar maalesef bu ülkenin kaderiyle oynuyorlar. Ülkesine emperyalistlerin siyasi ve ekonomik sistemine teslim etmekten başka projesi olmayandan antiemperyalizm dersi almayız. Kısır siyasi hesapları uğruna PKK’sından FETÖ’suna terör örgütlerinin emrine girenlerden onurlu duruş dersi de almayız.

Bizim ömrümüz bu ülkenin ve milletin hakkının yedi düvele karşı savunmakla geçti. Daha yedi kişiyi aynı masada oturtmaktan, aynı hizada tutmaktan aciz olan birisi Türkiye’nin hakkını yedi düvele karşı nasıl savunur soruyorum sizlere?

Gençler,

Hanım Kardeşlerim

Şimdi buradan Afyonkarahisar’ın Zafer Meydanı’ndan öyle bir ses verin ki, bay bay Kemal’den emperyalist ağababalarına kadar duymayan kimse kalmasın. Hazır mıyız? 14 Mayıs’ta durmak yok, yola devam diyor muyuz?  14 Mayıs’ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta Türkiye yüzyılı için yarın değil, hemen şimdi diyor muyuz?

14 Mayıs’ta emperyalistlerin de, onlara sırtını dayayarak horozlananların da, Türkiye’nin başına musallat olmak için gün sayan terör örgütlerinin de, terör örgütlerine güvenerek iktidar rüyası görenlerin de, hepsinin de heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz?

Maşallah, ben ne diyeyim ya, siz cevabı verdiniz, işi de bitirdiniz. Afyonkarahisar bu coşkusu ve muhabbetiyle yanımızda olduğu müddetçe Türkiye yüzyılının inşasının önüne Allah’ın izniyle kimse geçemez.

Kardeşlerim,

Türkiye’nin en büyük sıkıntısı, bu ülkenin siyasetini yalan, iftira ve nefret diliyle zehirleyerek inşa değil, yıkım üzerinden iktidar rüyası görenlerdir. Halbuki biz 20 yıldır sadece eser ve hizmet siyasetiyle bu ülkede neler başarılabileceğini cümle aleme gösterdik. İşte havalimanından buraya gelene kadar yol boyu her taraf maşallah tıklım-tıklım doluydu. Afyonkarahisar’dan, Afyonkarahisarlılardan Rabbim razı olsun. İnşallah Türkiye yüzyılını da eser ve hizmet siyaseti üzerinden yükselteceğiz.

Şimdi 26 gün kaldı; 26 gün, ana kademe, kadın kolları, gençler, gece-gündüz çalışmaya var mıyız? Kapıları çalıyoruz değil mi? Ve inşallah ben diyorum ki, her bir AK Partili 100 kişiyi daha ne yapmalı, sandığa taşımalı, var mıyız? Ülkemizin 81 vilayetinin her biri gibi Afyonkarahisar’ımıza da kazandırdığımız yatırımları tek tek saymaya kalksak herhalde saatler yetmez. Bunun için Afyonkarahisar’a son 20 yılda güncel rakamlarla yaptığımız yatırımın tutarı ne biliyor musunuz? 68 milyar liralık yatırım yaptık. Sadece ana başlıklarıyla bunların bir kısmını anlatayım.

Eğitimde 3 bin 22 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesini kurduk.

Gençlik ve sporda 11 bin 217 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları yaptık. 59 adet spor tesisi inşa ettik.

Sosyal yardımlarda Afyonlu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 3,2 milyar lira tutarında kaynak aktardık.

Sağlıkta toplamda 1341 yataklı 23 hastane dahil 53 adet sağlık tesisini şehrimize kazandırdık.

Çevre ve şehircilikte TOKİ eliyle 9 bin 624 konutu tamamlayıp, vatandaşlarımıza teslim ettik, 2 bin 59 konutun yapımına devam ediyoruz. Ayrıca, ilk evim kampanyamız çerçevesinde Afyon’a 3 bin 110 konut daha yapacağız. Afyon’da 9 millet bahçesinden 4’ünün yapımı sürüyor. Tarihi 3 bin yılı bulan Frigya Vadilerinin Anadolu Açık Hava Müzesi’ne dönüştürülmesi projesindeki çalışmalarımız etaplar halinde devam ediyor. Bu akşam bu müzenin açılışını yapacağız, muhteşem bir müze, muhakkak gidin görün.

Ulaştırmada 2002 yılına kadar Afyonkarahisar’a ne kadar yol yapıldı biliyor musunuz? 54 kilometre. Biz bunu 592 kilometreye çıkardık. Çay-Bolvadin-Emirdağ ve Akşehir-Afyon yolunu inşallah bu yıl bitiriyoruz.

Afyonkarahisar sınırları içerisindeki demir yollarını yeniledik, Gar binasını restore ettik. Ankara-Afyonkarahisar-İzmir yüksek hızlı tren hattının yapımı devam ediyor. Bu hattın 2025 yılında tamamlanmasıyla Afyonkarahisar’dan Ankara’ya 1,5 saatte, İstanbul’a 3,5 saatte ve İzmir’e 2 saatte gidilebilecek.

Tarım ve ormanda Afyonkarahisar’a 43 baraj, 28 gölet, 54 içme suyu tesisi, 86 sulama tesisi, 2 arazi toplulaştırma projesi, 229 taşkın koruma tesisi, 3 yer altı depolama ve 4 atık su arıtma tesisi inşa ettik. Ve hemşehriniz Veysel Eroğlu Hocamıza da buradaki emekleri sebebiyle çok çok teşekkür ediyorum, Allah kendisinden razı olsun. Belediye Başkanlığımdan itibaren yanımda yol ve dava arkadaşım olarak yürüdü ve bu son seçimlere kadar beraber geldik.

Kardeşlerim,

Afyonkarahisar’da 711 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak, yıllık 2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Afyonlu çiftçilerimize toplamda 3,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.

Bu vesileyle Başmakçı ilçelerimizdeki çiftçilerimize de bir müjdemiz var. Az önce Sayın Valim konuyu bana iletti, Oda Başkanı iletti, Başmakçı ilçemizde kuş gribi hastalığı nedeniyle itlaf ve imha edilen 3 milyona yakın hayvan ve malzemelerinin bedeli olan 225 milyon lira tazminatı inşallah en kısa sürede ödüyoruz.

Sanayi ve teknolojide Afyon’a 3 yeni organize sanayi bölgesi, 1 teknopark, 1 araştırma-geliştirme merkezi kurduk.

Enerjide toplamda 137 bin doğal gaz abonesi bulunan ilimizin 15 ilçe ve beldesine doğal gaz arzını sağladık. Bayat, Sultandağı ile İhsaniye’nin aralarında olduğu 17 ilçe ve beldemize de en kısa sürede doğal gaz arzını sağlayacağız.

Dediğim gibi, saatlerce anlatsak bitmeyecek yatırımlarımız var.

Kardeşlerim,

Bu bay bay Kemal’e ve yanındaki o avanelerine bu ülke kalacak olursa, inanın ne doğal gaz, ne altyapı-üstyapı, bunların hiçbirini bulamazsınız. Bunlara kalsa, bunlar ne diyor biliyor musunuz? Diyor ki; bu yollarla, köprülerle, havalimanlarıyla, üniversitelerle soğan-patates gelir mi ya diyorlar. Ya bunlar olmazsa, bu soğan-patates hangi yoldan gelecek? Bunlar olmazsa, siz Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna nasıl gideceksiniz? İşte bak geldik, şu anda biz Afyonkarahisar Havalimanı’na indik, oradan da buraya ulaştık; ama bir zamanlar bunlar yoktu, şimdi bunlar oldu. Bunlar medeni değil, bunlar gayri medeni.

Biz geldik, 78 üniversite vardı Türkiye’de, şimdi 208 üniversite var. 81 vilayetin tamamında üniversite var, üniversitesi olmayan ilimiz yok. Niye?

“İlim ilim bilmektir,

İlim kendin bilmektir.

Sen kendin bilmezsen

Ya nice okumaktır”

Hatırlayın, biz göreve geldiğimizde sıraların üzerinde kitap var mıydı? Şu anda benim yaş kategorimde olanlar bilir, biz teksir kâğıtlarıyla okurduk. Ama biz ne yaptık? Dedik, bu acıyı yavrularımıza çektirmeyeceğiz, biz birinci hamur kâğıt, kuşe kâğıttan kitapları sıraların üzerine koyduk mu? Ücretsiz olarak bütün yavrularımız artık kitabını alıyor mu? İlme saygı budur. Bay bay Kemal, bu kadar büyükşehir belediyelerin var, ne yaptınız? Yurtlardan bahsediyor, bir sene içinde yurt sorunlarını çözeceğim diyor. Neyi çözdün? Hadi bu yurtlarda bunu yapsaydın ya? Şu anda 850 bin öğrencinin yurt sorununu biz çözdük. Ve şu depremde de işte bu yurtlar ne oldu? Online sistemine geçtik ve bu yurtlarda depremden gelen birçok kardeşimizi misafir ettik.

Şimdi burada 14 Mayıs seçimlerinin arifesinde Afyonkarahisar’a ve milletimizin tamamına sormak istiyorum. Biraz sonra adaylarımı sizlere tanıtacağım. İşte adaylar, işte eser ve hizmetler, işte vizyonlar, işte sandık; hepsi de sizin tartınıza, kantarınıza çıkacak. Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz Türkiye yüzyılını kime emanet edersiniz? Gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edersiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Bu mafyayla, bu terör örgütüyle el ele, omuz omuza Kandil’le işbirliği yapan bay bay Kemal’e mi emanet edeceksiniz? Bunların Parlamentodaki uzantısı malum HDP’ye mi emanet edeceksiniz? İYİ Parti’ye mi emanet edeceksiniz? Adı İYİ, ama onun dışında her şey var. Ülkemizin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik gücüyle dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz?

Ah kardeşlerim; bunlar çok önemli sorular. Bu soruların cevabını aklınızda ve vicdanınızda vermeden sandığa gidemezsiniz? Onun için tekrar soruyorum; Hanımlar; bakkala ekmek almak için bile göndermeye güvenemeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz?

Beyler; dükkânınızı, atölyenizi, tezgâhınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz?

Gençler; dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğundan şüphe duyacağınız birine ülkenin geleceğini teslim edebilir misiniz?

İşte 14 Mayıs’ta tüm bunları göz önünde bulundurarak kararı vereceksiniz.

Gördüğüm kadarıyla Afyon zaten kararını vermiş. Rabbim hepinizden razı olsun.

Şimdi bazıları içinden, “20 yılda yaptıklarınız tamam da bundan sonra ne yapacaksınız onu söyleyin” diyordur. Onlara cevabımız şu: Türkiye yüzyılı vizyonumuzu geçtiğimiz yılın 28 Ekim’inde Cumhuriyetimizin yeni asrının selamlaması olarak açıkladık. Bu vizyonla milletimize 17 başlık altında Türkiye’yi önümüzdeki asrın lider ülkesi haline dönüştürmeyi vadettik.

Hazır mısınız?

Öyle bir haykıralım ki ekranları başında bizi izleyenler, tüm Türkiye bunu duysun.

Tek millet… Tek bayrak… Tek vatan… Tek devlet…

Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

Kalın sağlıcakla.  Rabbim yar yardımcınız olsun.