Öncelikle tüm Malatya’ya, Malatyalı kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum.
Milletçe tarihimizin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadık. Pazartesi günü ülkemiz sabah 04:17 7.7, 9 saat sonra da 7.6 şiddetinde bir depremle sarsıldı. Kahramanmaraş merkezli bu depremler maalesef 10 ilimizde çok ciddi yıkıma ve can kaybına neden oldu. Depremin vurduğu illerimizden biri de Malatya’ydı. Dün ve önceki gün Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Gaziantep, Osmaniye ve Kilis’i ziyaret ederek maruz kaldığımız afetin büyüklüğünü bizzat yerinde tespit etme fırsatı buldum. Bugün de önce Adıyaman’daydım, Adıyaman’dan sonra şimdi de Malatya’da sizlerle bir aradayım.
Milletçe yüreklerimizde yanan ateşi tarif edecek kelime bulamıyorum. Kayıplarımızın sayısı arttıkça maalesef üzüntümüz de katlanarak artıyor. Son tespitlerimize göre, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı ülke genelinde 19 bin 388’e, yaralı kurtarılanların sayısı 77 bin 711’e ulaştı. Ülkemizin dört bir yanından deprem bölgesine gelen sivil toplum kuruluşlarımız ve gönüllülerimiz sahada aktif olarak çalışmaya devam ediyorlar.
Ordumuz, polisimiz, jandarmamız gerek güvenlikle ilgili bir zafiyet olmaması, gerekse yardım faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi için olağanüstü gayret sarf ediyorlar. Şu an 10 ilimizde yurt dışından gelen ekiplerle birlikte toplam 141 bini aşkın personel bilfiil görev yapıyor. AFAD ve diğer kurumlarımız depremzedelerimizin barınma ihtiyaçlarının süratle karşılanması için çadır, konteyner, prefabrik yapıların kurulumunu gerçekleştiriyor.
Kurumlarımız ve hayırseverler seyyar mutfak ve aşevleri aracılığıyla depremzedeler için yardım ekiplerimize sıcak yemek sağlıyor. Kendi yerlerinde kendi imkânlarıyla günlük 20 bin kişilik, 50 bin kişilik, 100 bin kişilik sıcak yemek hazırlayıp ekmek yapıp şehirlerine ve çevredeki yerleşimlere dağıtan kişiler, kurumlar, sivil inisiyatifler olduğunu biliyoruz.
Kamu kurumlarımız, belediyelerimiz ülkemizin dört bir köşesinden yüzlerce yemek ve ekmek üretim aracını bölgeye gönderdi. Hiçbir ayrım gözetmeden burada canla-başla çalışan herkesten Allah razı olsun. Devletimiz personeliyle, kurumlarıyla, aracı-gereceğiyle, hâsılı tüm imkânlarıyla vatandaşının yanındadır.
Tüm bu çalışmalar için öncelikle 100 milyar liralık bir kaynak tahsis ettik. AFAD acil yardım ödeneğinden oturduğu binalar yakılmış, ağır veya orta hasar görmüş vatandaşlarımıza hane başına 15 bin lira taşınma yardımı yapmaya başlıyoruz. Yine bu hanelerdeki vatandaşlarımızdan konteyner kentler dışında barınacaklara ev sahibi olanlar için aylık 5 bin lira, kiracı olanlar için aylık 2 bin lira kira yardımı yapacağız.
AFAD’ın yardım kampanyasına Meclisimizden iş dünyamıza kadar geniş bir katılım olduğunu biliyoruz. Uluslararası camiadan da hem üzüntü beyanları, hem yardım teklifleri almaya devam ediyoruz. Amacımız, en kısa sürede acıları dindirmek ve insanımızın mağduriyetini gidermektir.
Enkaz kaldırma çalışmalarının ardından inşallah yeniden inşa çalışmalarına başlayacağız. Çevre ve Şehircilik Bakanıma talimatı verdim, TOKİ aynı şekilde gerekli talimatı aldı ve süratle 10 ilimizde bir taraftan enkaz kaldırma çalışmalarını yapacak, diğer taraftan rezerv alanlarda da inşaatlarımızın yapımına başlayacağız. Sizlerden de bu konuda bir yıl müsaade istiyorum, bir yıl içerisinde Allah’ın izniyle bu işi bitireceğiz.
Hiçbir insanımızı çaresiz, sahipsiz bırakmayacağız. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızdan devletlerine güvenmelerini istiyorum. Bazı istismar şebekelerine sakın kulak vermeyin. Bu süreç istismar süreci değildir. Bugün, birlik olma günüdür, dayanışma gündür, tek yürek olarak vatandaşlarımızla el ele verme günüdür. Özellikle sosyal medya platformları vasıtasıyla yalan-yanlış haberlerle sizleri galeyana getirmek isteyen provokatörlere kesinlikle prim vermeyin. Milletimizin acısı üzerinden ister ticari, ister siyasi, ister başka amaçla istismar peşinde koşanların hepsini de mahşeri vicdan kaydediyor. İşte olağanüstü hal yasasını çıkardık mı? Çıkardık. Niye çıkardık? Bunu istismar etmesinler diye.
Bazı yerlerde soygunlar oldu, marketler soyuldu. Düşünün, bu millet harama hiçbir zaman tevessül etmez. Ve o marketlerin sahiplerine müracaat etseler onlar zaten marketlerinde ne var ne yok hepsini seferber eder. Şu anda binlerce tır deprem bölgesine geliyor mu? Geliyor. Giyecek, yiyecek, her şey geliyor. Niye? Bu millet vefakâr, bu millet cefakâr, bu millet hiçbir zaman mağdura, mazluma el uzatmadan yapamaz, bizim mayamızda bu var. Her şeyden önce Müslümanız ve biz bir ekmeği paylaşmasını da gayet iyi biliriz.
Ve her zorluğun sonunda bir kolaylığın, her karanlığın sonunda bir aydınlığın, her gözyaşının sonunda bir ferahlığın olduğunu çok iyi biliyoruz. İçinden geçtiğimiz bu sancılı dönemin de üstesinden hiç endişe etmeyin hep beraber geleceğiz. Ülkemizin daha önce yaşadığı felaketlerdeki yaraları nasıl hızla sardıysak, inşallah burada da aynısını yapacak, hiç kimseyi aç, açıkta bırakmayacağız.
Rabbim bizleri bir daha böyle ağır imtihanlarla yüz yüze bırakmasın diyorum. İlk günden itibaren deprem bölgesinde fedakârca çalışan tüm ekiplerimize, gönüllülerimize, sivil toplum kuruluşlarımızın her birine teşekkür ediyorum.
Bütün bu vilayetlerimizde bakan arkadaşlarım görevli, işi koordine ediyorlar, AFAD aynı şekilde koordinasyonunu sürdürüyor ve bütün parti teşkilatımın tüm elemanları aynı şekilde bu çalışmalarını sürdürüyor.
Bir kez daha Malatyalı kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum; Allah yar, yardımcımız olsun.