Manavgat-Akseki Yangın Afeti Sonrası Köy Konutları Anahtar Teslim Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

07.01.2023

Sevgili Manavgatlılar,

Değerli kardeşlerim,

Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Bugün Antalya’da dolu dolu bir gün geçiriyoruz. Önce Kepez’de yaptığımız toplu açılış törenimizde, mitingimizde Antalyalılarla hasret giderdik. Resmi rakamları istedim ve dediler ki, 90 bin civarında katılım var. Ardından geçtiğimiz ay malum sel felaketine maruz kalan Kumluca’ya geçtik, Kumluca’da da yaptığımız hamdolsun oradaki görüşmede, yol kenarlarını zaten saymıyorum, 12 bin kişi de Kumluca’da vardı. Maşallah şimdi Manavgat’ta da bu saatte yine tıklım-tıklım Manavgatlı kardeşlerimle bir aradayız.

Söz verdiğimiz köy konutlarından bir kısmının anahtar teslim töreni vesilesiyle bir aradayız. Buradan Antalya Dokuma Parka giderek hanım kardeşlerimizle sohbet edeceğiz. Şu evlerin güzelliğini görüyorsunuz, söz verdik Manavgatlı kardeşlerimize ve sözlerimizi yerine getirdik, bundan mutluyuz. Çünkü AK Parti iktidarı verilen sözleri yerine getiren iktidardır. Öncelikle 2021 yazındaki yangında hayatını kaybeden 8 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu yangın, Manavgat, Alanya, Gündoğmuş ve Akseki ilçelerimizin 59 mahallesinde 11 gün süreyle etkili olmuştu. Türkiye afet müdahale planını devreye sokarak, devletimizin tüm imkânlarıyla müdahale ettiğimiz bu afet, 61 bin 500 dekar ormanımızla birlikte adeta ciğerlerimizi de yakmıştı. Söndürme çalışmalarını 8 binin üzerinde personel, 40 hava aracı, 2 bin kara aracıyla yürüttüğümüz bu yangının ardından hemen vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya başlamıştık. Evleri, eşyaları, iş yerleri ve araçları zarar gören vatandaşlarımıza 53 milyon lira, tarım alanları ve hayvanları zarar gören çiftçilerimize 213 milyon lira, enkaz kaldırma işlemleri için de ilgili birimlerimize 25 milyon lira nakdi ödeme yapmıştık. Toplamda 300 milyon lirayı bulan bu desteklerin yanında, hayırsever vatandaşlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız da 56 milyon liralık bir katkıyla vatandaşlarımızın yanında yer almıştı.

Yapılan hasar tespitinin ardından, 666 vatandaşımıza AFAD’dan, 234 vatandaşımıza kentsel dönüşümden hak sahibi olarak konut inşasına karar verdik. Bu 900 konut yanında, 4 köy konağının ve bir caminin de inşasına başlamıştık. Bölgenin mimarisine uygun şekilde tek veya iki katlı olarak inşa ettiğimiz bu evlerden yapımı tamamlanan 427’sinin anahtarlarını sahiplerine teslim ediyoruz. Evrenseki, Kalemler ve Kepezbeleni köy konakları bitmek üzeridir, kalan konutları ve diğer yapıları da en kısa sürede tamamlıyoruz.

Yapılan konutlar, tasarımıyla, malzemesiyle, çevresiyle gerçekten her vatandaşımızın sahip olmak isteyeceği güzellikle işlerdir. Ülkemizde gerçekleştirmek istediğimiz mimari zihniyet değişiminin birer örneği olarak gördüğüm bu projeleri tüm şehirlerimize yaygınlaştırmamız gerekiyor. Şimdi bu konutları hangi şartlarda hak sahiplerine vereceğimizin müjdesini de sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ekranda görüyorsunuz, inşa ettiğimiz 900 afet köy konutunu maliyeti üzerinden yüzde 66 indirimle 2 yılı ödemesiz, 18 yıl vadeyle sahiplerine vereceğiz. Ahırlı ve ahırsız tiplerine göre büyükleri 93 metrekareyle 280 metrekare arasında değişen bu konutların aylık ödemesi 2 bin 50 lira ile 3 bin 700 lira arasındadır. Toplam ödeme küçük tiplerde 445 bin lira, ahırlı tiplerde 797 bin lira olacaktır. Gerek bugüne kadar teslim edilen konutların, gerek yakında teslim edilecek konutların hak sahibi vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu çalışmaların hızla tamamlanmasında emeği geçen bakanlarımıza ve bakanlıklarımıza, kurumlarımızı, yüklenicileri huzurunuzda şahsım, milletim adına tebrik ediyorum.

Görüldüğü gibi, artık yaraların sarılmasını birkaç ayda, yıkılanların yerine yenisinin yapılmasını inşa tarihinden başlatırsak 1 yıl gibi bir sürede bitiriyoruz. Dünyada böylesine hızlı bir afet yönetimi gerçekleştirebilen başka bir örnek yok. Bırakınız yıkılanların yerine 1 yılda yenisini yapmayı, bu kadar sürede enkazı dahi kaldıramayan, temizlemeyen ülkeler biliyoruz.

Yaşanan her kriz, her afet, Türkiye’nin yönetim kapasitesini ve kabiliyetini sadece kendimize değil, tüm dünyaya tekrar tekrar ispatlıyor. Elbette gönül ister ki ne salgınla uğraşalım, ne yangın ve sele maruz kalalım, ne siyasi ve ekonomik kriz dalgalarıyla mücadele edelim. Ama hepsi de hayatın ve dünyanın birer gerçeği olduğuna göre bize düşen görev, tedbirimizi almak, hazırlığımızı yapmak, başımıza geldiğinde de en hızlı şekilde çözümüne bakmaktır. Tabii bu çalışmaları yürütürken aslında yaptığımız iş, milletin olanı millete vermekten ibarettir. Eskiden milletin olanı vesayetle, darbeyle, nice sinsi ayak oyunuyla kendi insanımıza değil emperyalistlerin doymak bilmez ihtiraslarına kurban ettikleri için felaketlerde boynumuz bükük kalıyorduk.

Tarih kitaplarına 1939 Erzincan depremi olarak geçen felakette, insanlarımız aylarca yıkıntıların altından çıkamamıştı. Daha yakın bir vakitte, 1999 depreminde devletin günlerce, hatta haftalarca ulaşamadığı yerler olduğunu biliyoruz. Hamdolsun, milletimizden aldığımız destekle kurduğumuz sistem sayesinde son dönemde yaşanan hiçbir felakette insanlarımızdan “nerede bu devlet” feryadı duymadık. Tam tersine, hafızalarımızda sadece her felaketin ardından kendine anında sahip çıkan devletine dua eden insanlarımızın görüntüleri kaldı. İnşallah Türkiye’yi bu seviyesinin gerisine asla düşürmeyecek, teknolojinin verdiği imkanlarla hem altyapımızı güçlendirmeye, hem afet müdahale sistemimizi geliştirmeye devam edeceğiz.

Değerli Kardeşlerim,

İnsanlarımızın yaralarını sarar, kayıplarını telafi ederken tabiatı da ihmal etmedik. Sadece ülkemize değil, dünyaya örnek olan bir çalışmayla yanan alanları hızla tekrar canlandıracak projeleri hayata geçirdik. Biliyorsunuz her yangında oldu gibi Manavgat yangınında da birileri çıktı, ormanın inşaat yapılmak için bilerek yakıldığını veya yanan yerlerin bu amaçla kullanılacağını iddia etti. Bu iftirayı, bu yalanı, bu fitneyi ısrarla milletimizin kulağına ve gönlüne sokmaya çalışanlara en güzel cevabı gerçekleştirdiğimiz ekolojik restorasyonla verdik.

Yangında zarar gören 60 bin hektara yakın alanın 30 bin 500 hektarında tabii gençleştirme, 14 bin 400 hektarında suni gençleştirme, 467 hektarında endüstriyel plantasyon projesi uyguladık, kalan 14 bin 500 hektarın üzerindeki kısmı da tabiat koruma alanı olarak ayırdık. Tabii gençleştirme alanlarımızdaki çalışmalar neredeyse bitmek üzeredir. Geçtiğimiz ilkbahar ve sonbahar aylarında 135 bin kilo kızılçam, 2 bin 320 kilo karaçam, 6 bin 200 kilo sedir tohumunu bu alanlarda toprakla buluşturduk. Suni gençleştirme ve plantasyon alanlarındaki çalışmalarda da sona geldik. Buralarda dozer ve ekskavatörlerle 5 bin 200 hektara yakın toprağı işleyerek fidan dikimi, 5 bin 670 hektar alanda da tohum ekimi yaptık. Gelecek yıllarda ortaya çıkacak ihtiyacı da göz önünde bulundurarak sınır hatlarına ve yol kenarlarına yangına dayanaklı 95 bin adet harnup, 89 bin adet servi, 70 bin adet zakkum, 42 bin adet de çeşitli türde ağaç fidanı diktik. Ayrıca, köylü vatandaşlarımızın 95 bin harnup ve 70 bin defne fidanı dikmesini teşvik ettik. Böylece toplamda 2 milyon 750 bin fidanı toprakla buluşturarak yangından zarar gören alanların yüzde 90’ındaki çalışmaları bitirdik. Kalan kısımları da inşallah bu sezon tamamlayacağız. Dikim yapılan yerlerdeki bitki örtüsü artık gözle görülür hale gelmeye başladı.

Bu vesileyle, sizlere bir de müjde vermek istiyorum. Sorgun bölgesindeki 2 milyon 800 bin metrekarelik bir alanı millet bahçesi olarak düzenleyerek Manavgat halkının hizmetine sunma kararı aldık. Biliyorsunuz Manavgat’ımıza Türkbeleni Millet Bahçesi’ni zaten kazandırmıştık. Antalya’mızın diğer ilçelerinde yapımı süren 5 millet bahçemize bugün Sorgun millet bahçesini de dahil ediyoruz.

Ülkemizin en eski turizm bölgelerinden biri olan Manavgat’ı yeni yatırımlar ve desteklerle çok daha ileri seviyelere çıkartmakta kararlıyız. Aynı zamanda Manavgat’ın da projesi olan Antalya-Alanya Otobanı bunlardan biridir. Yapımını Kültür ve Turizm Bakanlığımızın üstlendiği 2 yeni atık su arıtma tesisiyle 2050 yılına kadar denizlerimizin temizliğini garanti altına alıyoruz.

Antalya Havalimanımızın yıllık 80 milyona çıkacak kapasitesinden hiç şüphesiz Manavgat da istifade edecektir.

İç Anadolu’yu Manavgat’a bağlayan bölünmüş yol projemizdeki her gelişme doğrudan ilçemize katkı sağlıyor.

İnşallah Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılı coşkusunu hep beraber yaşayacağımız 2023’ü Türkiye yüzyılının da başlangıcı haline yine birlikte getireceğiz. Bu duygularla bir kez daha anahtar teslimini yaptığımız evlerin hak sahibi vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Köy konutlarımızın inşasında emeği geçen bakan ve bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, yüklenicileri tekrar tebrik ediyorum.

Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla.