Sevgili Öğrenci Kardeşlerim,
Çok Değerli Öğretmenlerimiz,
Eğitim Camiamızın Kıymetli Mensupları,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün tamamladığımız 2021-2022 eğitim-öğretim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm öğrencilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Tabii şu anda önümdeki alanı görünce gençlik yıllarım aklıma geldi. Çünkü bu stadyumda –Altunizade Stadyumu olarak geçerdi- çok top oynadım ve bu stadyumun hatıraları var bende. Sakatlandığımız zamanlar oldu, ama o heyecanı yaşamak ve o heyecanı yaşarken bir taraftan da öğrencilik yıllarımızı devam ettirmek bizde farklı anılar bıraktı.
Sevgili Öğrenciler,
Ülkemizin dört bir yanında şu an karne sevinci yaşayan tüm evlatlarımızı tek-tek tebrik ediyor, hepsinin gözlerinden öpüyorum. Tabii dünyanın en büyük Türk Müziği Çocuk Korosu’nu az önce saygıdeğer hocamızın riyasetinde dinledik. Gerçekten bu kadar kısa zamanda nasıl hazırlandınız, nasıl bu coşkuyu bize yaşattınız; gerçekten takdire şayan. Ve bize Türk klasik müziğinden sunduğunuz parçalarla bundan sonraki süreçte de değişik yerlerde inanıyorum ki bu sunumları birlikte yapmakta fayda var. Eğitim-öğretim yılı boyunca yağmur, kar, çamur demeden evlatlarımızı en güzel şekilde yetiştirmek için fedakârca görev yapan öğretmenlerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Şartları zorlama pahasına çocuklarının eğitiminden taviz vermeyen anne-babaları da buradan kutlamak istiyorum. Eğer saygıdeğer hocalarımız uygun bulurlarsa, müsaade ederlerse öğrencilerimiz bulundukları yerde oturabilirler, çimde oturmak da gayet güzeldir.
Her eğitim-öğretim yılı sonunda işte bugün burada olduğu gibi zihni açık, ufku geniş, bilgili, kültürlü, ahlaklı nesillerin yetişmekte olduğunu görmenin bahtiyarlığını yeniden yaşıyoruz. Evlatlarımızla her bir araya gelişimizde, her buluşmamızda Türkiye’nin aydınlık yarınlarına dair umutlarımız daha da güçleniyor. Çünkü yarının mühendisleri, doktorları, öğretmenleri bugün karne alan çocuklarımızın arasından çıkacak. Yarının bilim insanları, sanatçıları, düşünürleri, siyasetçileri bugün okul bahçelerinde neşe ile koşturan evlatlarımızın içinden çıkacak. Yarının Türkiye’sini gözlerinin parıltısı kalbimizi ısıtan işte bu çocuklar, gençler inşa edecek.
Bunun için tam 20 yıldır önce eğitim-öğretim diyoruz. Bunun için eğitim-öğretimi her işin başı olarak görüyoruz. Bunun için bütün imkânlarımızı eğitim-öğretim için seferber ediyoruz. Eğitim-öğretime harcanan her kuruşun, Türkiye’nin geleceğine yapılan en büyük yatırım olduğunu düşünüyoruz. Erkeğiyle, kızıyla tüm evlatlarımız okusun. Zengininden fakirine her vatandaşımızın çocuğu en nitelikli eğitim-öğretim imkânına kavuşsun istiyoruz. Bu amaçla; eğitimin kalitesini artırmak, eğitimi yaygınlaştırmak, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla çok yönlü bir mücadelenin içindeyiz. Hükümetlerimiz döneminde hazırladığımız tüm bütçelerde aslan payını daima eğitim-öğretime tahsis ettik.
81 vilayetimize anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye ve üniversiteye kadar çok sayıda eğitim kurumu kazandırdık. Evet, göreve geldiğimizde 78 üniversitemiz varken, şimdi 207 üniversitemiz var. Yurtlarıyla, pansiyonlarıyla, spor salonlarıyla, kütüphaneleriyle ülkemizin eğitim altyapısını tamamen yeniledik. Özellikle maddi durumu sınırlı ailelerimize verdiğimiz maddi desteklerle çocuklarını okula göndermelerini teşvik ettik. Son 2,5 yılımıza damga vuran salgın sürecinde eğitime yaptığımız tüm bu devasa yatırımların hamdolsun meyvesini toplama fırsatı bulduk.
Geriye doğru baktığımızda şu gerçeği net bir şekilde görebiliyoruz: Şayet eğitim bütçemizi 10,3 milyar lira seviyesinden bugünkü 274,3 milyar lira seviyesine çıkarmasaydık, derslik sayımızı 343 binden alıp 611 bine yükseltmeseydik, öğretmen kadromuzu 730 bin yeni atamayla güçlendirmeseydik, 81 vilayetimizdeki tüm okulları en modern teknolojiyle teçhiz etmeseydik, velhasıl 2002’den beri eğitim-öğretime gereken önceliği vermeseydik biz de diğer ülkeler gibi salgın döneminde çok ciddi sıkıntılarla, çok büyük zorluklarla karşılaşırdık.
Son 20 yılda tüm bunları ve daha pek çok adımı atarak evlatlarımızın eğitiminde kesinti yaşanmasının önüne geçtik. Öğrenci sayısı en fazla artan ülke olmamıza rağmen, uluslararası kalite göstergelerinde en yüksek artış sağlayan ülkelerden biriyiz.
Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak vatandaşlarımızın sırtındaki büyük bir yükü ortadan kaldırdık. Şimdiye kadar ücretsiz olarak evlatlarımıza ulaştırılan toplam kitap sayısı dört milyar adedi buldu. Ayrıca, yıllardan beri şikâyet edilen yardımcı kaynak sorununu da çözdük. Artık yardımcı kaynaklar da Bakanlığımız tarafından hazırlanıp ücretsiz bir şekilde öğrencilerimize ulaştırılıyor. Bugüne kadar dağıtılan yardımcı kaynak kitap sayısı 36 milyonu geçti. Sene sonuna kadar inşallah 100 milyon yardımcı kaynağı öğrencilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.
Her yerde matematik anlayışı ile TÜBİTAK ve üniversitelerle iş birliği halinde matematik seferberliğini başlattık. Okul öncesi eğitim seferberliğimizde de yılsonuna kadar 3 bin anaokulu ve 40 bin ana sınıfı hedefini gerçekleştirmek için gece-gündüz çalışıyoruz.
Sevgili Öğrenciler,
Bugünden itibaren yaklaşık 3 ay sürecek uzun bir tatil dönemine başlıyorsunuz. Tatil, elbette dinlenmek, oyun oynamak, arkadaşlarımız ve sevdiklerimizle birlikte keyifli vakit geçirmek demektir. Sizler de güneşin tadını çıkaracak, belki bir topun, belki bir uçurtmanın, belki bir kelebeğin peşinde saatler boyu koşacak-koşturacaksınız. Bisiklete binecek, parklarda oynayacak, arkadaşlarınızla doyumsuz sohbetlere dalmanın mutluluğunu yaşayacaksınız. Kiminiz memleketine gidecek, büyüklerini ziyaret edecek, akrabalarınızla bir araya geleceksiniz. Kiminiz tatilini daha farklı yerlerde daha farklı faaliyetlerle geçirecek. Tüm bunları yaparken tatilin dinlenmeyle birlikte yeni şeyler öğrenme fırsatı olduğunu da lütfen unutmayın. Tatilin sevincini doyasıya yaşarken kitaptan, okumaktan, araştırmaktan asla vazgeçmeyin. Bilgisayarda veya sokakta arkadaşlarınızla oyun oynarken aynı zamanda yeni şeyler öğrenmekten, kendinizi geliştirmekten de geri durmayın. Özellikle günlerinizi sadece bilgisayarla, internetle, tabletle ekran başında ziyan etmeyin; o da aşırı bir bağımlılığı getirir, o bağımlılık da tehlikeli. Bir sanat dalıyla veya bir spor branşıyla muhakkak ilgilenmeye çalışın. Çevrenizdeki imkânları en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını arayın.
Milli Eğitim Bakanlığımız bu amaçla sizin için çok önemli bir proje başlattı. Bu sene öğrencilerimize yönelik yaz okulları açıyoruz. Matematik, yabancı dil, bilim ve sanat alanlarında açılacak olan yaz okullarıyla tatilinizi en verimli şekilde değerlendirmenizi arzu ediyoruz. Aynı şekilde Gençlik ve Spor Bakanlığımızın, Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve diğer kurumlarımızın sizlere yönelik pek çok çalışması var. Her birinizin devletimizin sizlere sunduğu bu imkânlardan en güzel şekilde istifade edeceğine inanıyorum. Sözlerimi bitirmeden önce bu hafta sonu Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek tüm gençlerimize Rabbimden başarılar niyaz ediyorum.
Burada bulunan öğrencilerimiz başta olmak üzere karne sevinci yaşayan tüm yavrularımızı tebrik ediyorum. Evlatlarımızı yetiştiren, milletimize ve insanlığa faydalı bir fert olmalarına katkı sağlayan öğretmenlerimize tekrar şahsım, milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu vesileyle Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi daha ömürlerinin baharındayken bölücü terör örgütü tarafından alçakça şehit edilen öğretmenlerimizi rahmetle yâd ediyorum.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, Allah’a emanet ediyor, gözlerinizden öpüyorum.
Kalın sağlıcakla.