Van’da gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizle birlikte Çözüm Süreci’ni nihayete erdireceğiz. Terör eski Türkiye’de geçerli bir yöntemdi. Yeni Türkiye, terörün arkasına saklanarak siyaset yapanların olmayacaktır. Kürt kardeşlerim üzerinden bir gelecek inşa etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli temaslar için bulunduğu Van’da toplu açılış törenine katıldı ve halka hitaben bir konuşma yaptı.
Beşyol Meydanı’nda gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Van’ın tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki ve köylerindeki kardeşlerime buradan selamlarımı gönderiyorum. Van bizi yine hasretle bağrına bastı. Sizlere teşekkür ediyorum” dedi.
Ziyaret vesilesiyle, Van’da yapımı tamamlanan, toplam yatırım bedeli 1 milyar 412 milyon lira olan 80 eser ve hizmetin toplu açılışını yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılı Ekim ayında da Van’a geldiğini ve yatırım bedeli 1,5 milyar lira olan yatırımların toplu açılışını gerçekleştirdiğini hatırlattı.
“TÜRKİYE’DE BATI’DA NE VARSA DOĞU’DA DA O OLACAK DEDİK VE YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Van’a hizmetleri 1,5 katrilyonluk bölümler halinde kazandırdık, kazandırıyoruz. 12 yılda Van’a yaptığımız toplam yatırım ne biliyor musunuz? Tam 17,5 katrilyon lira. Doğu ve Güneydoğu bölgelerimize, 12 yılda yaptığımız toplam yatırım ne biliyor musunuz? Bu yılın fiyatlarıyla 260 katrilyon lira, yani yaklaşık 100 milyar dolar” dedi. Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin adının yıllarca ihmalle, geri kalmışlıkla, yoklukla, yoksullukla anıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara, “Bugün Van’ın yollarının, diğer bölgelerin yollarından eksiği var mı? Bugün Van’daki okulların, üniversitenin, diğer bölgelerdeki okullardan geri kalır yanı var mı? Bugün Van’daki hastanelerin, hizmetlerin diğer bölgedeki hizmetlerden geri kalır tarafı var mı? Artık her hangi bir kalp ameliyatı için kalkıp da Ankara’ya, İstanbul’a gitmeye gerek var mı? Nereden nereye? Bunlar bizimle geldi, bizimle oldu. Van’daki toplu konutlarımızın, diğer bölgelerimizden fazlası var, eksiği yok. İşte Erciş’teki toplu konutlara bakın, denize nazır. Van gölü değil, biliyorsunuz, Van Denizi. Bunları biz yaptık. Niye benim Van’daki Kürt kardeşlerimi, Türk’ten Zaza’dan, Arap’tan, Laz’dan, Gürcü’den, Abhaz’dan ayırt etmedik. Yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Bu yatırımları bu şekilde yürüttük. Ne diyordum ben size; Batı’da ne varsa, Doğu’da da o olacak” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar oldu mu? Oldu. Bundan sonra da olacak. Buna rağmen eğer bugün Van, arzu ettiğimiz yerde değilse, inanın bunun sebebi biz değiliz. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Siz bunun sorumlularını gayet iyi biliyorsunuz. Bu seçimlerde Van geleceğine sahip çıkıyor mu? Bu seçimlerde Van tercihini hizmetten yana yapıyor mu? Ama o Pensilvanya hizmeti değil, bunları birbirine karıştırmayalım. Allah birliğimiz, beraberliğimizi, uhuvvetinizi daim kılsın” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Millî Eğitim Bakanlığının 41 eserini, Gençlik ve Spor Bakanlığının Erçiş’te tamamladığı 12 Dev Adam Spor Salonu’nu, Van 100. Yıl Üniversitesi’nin 9 farklı projesini, Kültür ve Turizm Bakanlığının çeşitli restorasyon projelerini, Sağlık Bakanlığının yatırımlarını, Kalkınma Bakanlığı Fuar Merkezi ve Urartu Müzesi inşaatını ve AFAD’ın altyapı projelerinin açılışını gerçekleştirdiklerini anlattı.
“7 HAZİRAN’DA TERÖRÜ ARKASINA ALANLAR MI KAZANACAK, YOKSA BU MİLLETE SEVDALI OLANLAR MI?”
Konuşmasında, 2002 yılında Van’da 36 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu ve bunun 79 senede yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, 12 yılda Van’a ne kadar bölünmüş yol kazandırdık? 475 kilometre. Şimdi soruyorum; ey benim Kürt kardeşim, sen hizmete mi oy vereceksin, yoksa musluklardan kan akıtanlara mı oy vereceksin? Bilboardlarda, raketlerde, duraklarda musluklardan kan akıyordu, fakat eleştiriler başlayınca, şimdi bugün baktık ki musluklardan akan suyun rengi değişmiş. Ah benim Kürt kardeşim, canım kardeşim biz size sevdalıyız, ama siz bizi anlamakta zorlanıyorsunuz. 7 Haziran bir kırılma noktasıdır. 7 Haziran’da terörü arkasına alanlar mı kazanacak, yoksa bu millete sevdalı olanlar mı kazanacak? Bu bakımdan çok önemli.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van Belediyesi'nin, şehre su dahi vermediğini, su sorununu kendilerinin çözdüğünü, belediyenin görevini yerine getirmediğini söyledi.
“VAN ARTIK GELECEĞİNE DAHA UMUTLA VE GÜVENLE BAKIYOR”
Konuşmasında Van depreminde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Depremde biz buraya geldik, gece dolaşıyoruz. Erciş, Van bakıyorum ki ortada belediye yok. Onların iş makineleri yok, kayıp. Ankara durmadı, bütün imkânları ile seferber oldu. Biz depremin ardından 'En kısa sürede Van'ı daha güzel hale getireceğiz' dedik. Getirdik mi? İlçelerimizi getirdik mi? Benim Vanlı Kürt kardeşlerim o kısa sürede Van dışına gönderilmişlerdi ve tekrar şimdi açılan evlere döndüler. Söz verdiğimiz her şeyi hamdolsun yaptık. Kayıplarımızı geri getiremeyiz ama deprem sırasında şehirde oluşan yıkımı tümüyle telafi ettiğimize inanıyorum. Van artık geleceğine daha bir umutla daha bir güvenle bakıyor. İnşallah el birliği içerisinde Van'ı 2023 Türkiye'sinin, bölgesinde parlayan yıldızı haline getireceğiz."
“TÜRKİYE’DE RET, İNKÂR VE ASİMİLASYON POLİTİKALARI GERİDE KALDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından basılan "Feqiye Teyran'ın Divanı" kitabının artık Türkiye'de ret, inkâr, asimilasyon politikalarının geride kaldığının örneği olduğunu belirterek, AK Parti'yi kurdukları zaman bölgenin kanaat önderlerinin kendilerinden olağanüstü hal uygulamasını kaldırmalarını istediğini ve bunu bir ay içerisinde gerçekleştirdiklerini söyledi.
“BİRİLERİ BENİM KUR’AN’IN KÜRTÇE MEALİNİ SİZLERLE PAYLAŞMAMDAN RAHATSIZ OLDU”
Batman, Diyarbakır, Siirt ve Mardin'de paylaştığı Kur'an-ı Kerim'in Kürtçe mealini gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez olmak üzere kitabın basılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri benim Kur'an'ın Kürtçe mealini sizlerle paylaşmamdan rahatsız oldular. Hatta terör destekli olan partinin eş başkanı da dedi ki, 'Bu aslında Diyanet İşleri Başkanlığına ait değil, bu bir özel vakfın hazırladığı Kürtçe Kur'an mealidir.' Bir başkasında da dedi ki 'Bu bir tane olarak basıldı ve Cumhurbaşkanına gönderildi.' Hemen ertesi gün Diyanet İşleri Başkanlığı cevabını verdi, dedi ki, 'Biz şu anda ilk etapta 10 bin Kürtçe Kur'an meali bastırdık ve bunu bölgeye gönderdik, gönderiyoruz. Onların rahatsızlığının aslında bizatihi Kur'an'ın kendisinden kaynaklandığını biliyorum. Zaten kendileri de bunu açıkça söylüyor. Ne diyorlar, 'Okullardan zorunlu din dersleri kaldırılsın.' Niye kaldırılsın? Niye rahatsız oluyorsun? Zorunlu din dersi Anayasa'nın amir hükmü olarak var. Nasıl var, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi olarak var" dedi.
Din dersini seçmeli olarak da müfredata koyduklarını da kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İmansız olan bir milletin batması haktır, sen sahip olursan bu millet batmayacaktır" dedi. "Kendilerine yeni Kâbe arayanları" Kur'an'ın elbette rahatsız edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların da kimler olduğunu biliyorsunuz. Benim Kürt kardeşlerim, dinine sadıktır, dinine sahiptir. Öyleyse Zerdüştlük dinini kendilerine din edinen yöneticilere gerekli cevabı verecektir diye düşünüyorum" diye konuştu.
“HDP VE CHP’NİN DİN VE İNANÇ KONUSUNDA BİRBİRİNDEN FARKI YOK”
HDP ve CHP'nin din ve inanç konusunda birbirinden farkı olmadığını savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin Çankaya'yı, HDP'nin de Taksim'i kendisine Kabe olarak seçtiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kabemize de Kur'anımıza da sahip çıkmayı sürdüreceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marjinallere, her türlü aşırılıklara, her türlü sapkınlık içerisinde olanlara verdikleri değeri Kabe'ye vermeyenlere bu millet asla itibar etmeyecektir. Siyasette pusulayı şaşırmışlardı şimdi de kıbleleri yok, kıblelerini şaşırdılar. Allah şaşırtmasın. Bir defa bu yola girdi mi nerede duracağınızı artık Allah bilir. Görüyorsunuz seçimde proje diye bula bula Diyaneti kapatmayı bulmuşlar. Diyanet ile ne alıp vermediğin var? İstiyorlar ki Diyanet kapansın, camiler, cemaat sahipsiz kalsın, dertleri o. Bunu bir zamanlar CHP yaptı değil mi? CHP camileri kapattı mı? Sattı mı? Buraları ahırlara çevirdi mi? Şimdi terör destekli olan partinin de derdi bu. Benim Vanlı kardeşim buna izin verir mi?" dedi.
İMAM HATİPLERE HALKIN GÖSTERDİĞİ TEVECCÜH
Bugün açılışı yapılan kurumlar arasında İmam Hatip kız kursu, 3 Nisan İmam Hatip Ortaokulu, Van Gölü İmam Hatip Ortaokulu'nun olduğunu da belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin eğitimde 4+4+4 uygulamasına son vererek 1+8+4 sistemine geçmek istediğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin bu formülü daha önce de uyguladığını ve imam hatiplerin orta kısımlarını kapattığını belirterek 600 binin üzerindeki öğrenci sayısının 60 bine kadar indiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletim artık bu şifrelerin ne anlama geldiğini biliyor. Geldik, orta kısımları da açtık mı? Katsayıları, kotayı kaldırdık mı? 'İmam hatipliler ve meslek liseleri tüm üniversitelere girebilir' dedik mi? Şimdi sayı 60 binden 1 milyona yükseldi" diye konuştu.
Dün Arnavutluk'ta yaptığı ziyaret ile ilgili olarak bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Namazgâh Camisi'nin temelini attıklarını hatırlattı. Tarihin yeniden canlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhteşem bir mimariyle güzel bir eserin ayağa kalkacağını dile getirdi. Sloganlarla konuşmasının kesilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, sizlerle gurur duyuyoruz. Varlığınız, bize güç katıyor. Sağ olasınız" dedi.
“ÜLKESİ İÇİN ÇALIŞANLARA BEDDUA EDENLERE MİLLETİMİZ GEREKEN CEVABI VERECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihî bir kalenin içerisinde yıkılmış olan mescidin de TİKA tarafından yapıldığını belirterek buranın açılışına gittiklerini bildirdi. Orada çok duygulu anlar yaşadıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, beş binin üzerinde katılımcı olduğunu belirtti. Buraya Kosova'dan ve tüm Balkanlardan gençlerin geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşkodra İmam Hatip'ten de gelmişlerdi, orada genç kızlarımız bize güzel bir tablo sundular ve genç bir kızımız da gerçekten bizi duygulandıran sessiz çığlığı orada seslendirdi" diye konuştu. "Şimdi ben Rabbime hamdediyorum. 'Yarabbi, bu nesil nerelerde ne şekilde yetişiyor. Şimdi soruyorum, 'Van Diyanet'in kaldırılmasına izin verir mi?" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Öyleyse 7 Haziran önemli değil mi? Gereği yapılmalı değil mi? Diyanet İşleri Başkanımıza saldırıyorlar. Terörün desteğindeki parti de saldırıyor, paralel yapı da saldırıyor. El ele vermişler. Ana muhalefet saldırıyor. Bunlarda saygı diye bir şey yok. Çok enteresan. Ne diyorlar? 'O Mercedes, bunların yapacağı işlerin kaynağıymış' ve bir de bedel koyuyorlar. Neymiş? Değeri bir milyon. Eski rakamla bir trilyon. Böyle bir şey yok. Dün Arnavutluk seyahatinde Diyanet İşleri Başkanımızla beraberdik. 'Nedir bunun fiyatı?' dedim. Söyledi, 330 bin lira. Şimdi, bu iftirayı atanların çoğunun altında Mercedes var. Türkiye'de bizim koskoca Diyanet İşleri Başkanlığımızda makama tahsisli bir Mercedes araç olmasından daha doğal, daha tabi ne olabilir? Sayın Diyanet İşleri Başkanımıza ve ailesine edepsizce, ahlaksızca saldıranlara gereken dersi vermeye hep birlikte hazır mıyız? Bu makamlara biz sahip çıkacağız, sahip çıkmamız lazım. Eğer, dini kanaat önderleri bu noktada korunmayacak olursa, bilesiniz ki bu aynen tesbihin ucundaki imame gibidir. O imame koptuğu zaman tesbih nasıl dağılırsa, evet önümüzdeki önderler, onlar yok olduğu zaman aynen dağılırız. Buna fırsat vermeyeceğiz. Buna hazır mıyız? Bu millet, Ali'siz Alevilik fitnesini çıkartanları aday gösterenlere, hak ettiği cevabı da verecektir, buna inanıyorum. İşte, terör örgütünün desteklediği o siyasi partide de ne yazık ki Ali'siz Aleviliğin önde olanlarından da bir tane var. Ben, Aleviliği öyle tanımadım. Hazreti Ali'yi sevenler olarak tanıdım. Alevilik, Hazreti Ali'yi sevmekse ben Aleviyim. Ama bunların böyle bir derdi yok. Darbecileri cennetlik ilan ederken, ülkesi için gece gündüz çalışanları ağızlarını köpürterek beddua edenlere milletimiz hak ettiği cevabı verecektir. Öyle mi, buna da var mıyız?"
Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklarken farklı bir Cumhurbaşkanı olacağını söylediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben, tarafsız değil, milletin tarafında olan bir Cumhurbaşkanı olacağım' demiştim" dedi.
“YENİ TÜRKİYE VİZYONUNU, YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ TEKLİFİNİ MİLLETİMİZE ANLATIYORUM”
Türkiye'nin yeni bir seçimin arifesinde olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de Türkiye'yi dolaşarak milletle buluştuğunu, kucaklaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın da Kırıkkale'de, Cumartesi İstanbul'da, Pazar Kayseri'de olacağını bildirdi. Yeni Türkiye vizyonunu, yeni Anayasa ve başkanlık sistemi teklifini millete anlattığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için destek istiyorum. Herhangi bir parti ismi zikretmeden, seçimden sonra bu vizyonu hayata geçirmek üzere diyorum ki '400 milletvekili gerek.' Kime istiyorum? Bu vizyonu kim hayata geçirecekse, ona istiyorum" dedi.
“BU MİLLETİN BÜYÜKLÜĞÜNE UYGUN OLARAK HAREKET EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimle yaptığım bu hasbıhali, yeni Anayasa çağrımı da tenkit ediyorlar. Durmadan, muhalefetteki partiler, Yüksek Seçim Kurulu’na müracaat ediyorlar. Ne diyorlar, söyleyeyim. 'Bu Cumhurbaşkanı, meydanlara çıkmasın' diyorlar. Hele hele bu terör örgütü desteğinde olan parti var ya, iki kere müracaat etti. İkisinde de ret cevabı aldı, yine usanmadı. Yine devam ediyor. Bunlar, Anayasayı falan da bilmiyor. Okuyun Anayasayı. Böyle, bir şey yok. Cumhurbaşkanının önünü kesemezsiniz. Çıkar meydanlarda konuşur. Yeter ki meydanlarda konuşulacak insan bulsun. Ben, şu anda milletimle beraberim. Van'da da milletimle beraberim. Arnavutluk'taki dostlarla soydaşlarla da beraberim. Önümüzdeki hafta Bosna-Hersek'te olacağım. Yine aynı şekilde. Hem ülkemizde hem dünyada dolaşacağız. Niye? Evet, bu millete küçük olmak, küçük düşünmek yakışmaz. Bu milletin büyüklüğüne uygun olarak hareket edeceğiz" diye konuştu.
Yeni Anayasa konusunu ilk kez gündeme getirmediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010'da gerçekleştirilen Anayasa değişikliğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2010 yılında kapsamlı bir Anayasa değişikliği yapmıştık. Bu değişiklik yeni Anayasa talebinin bir öncüsü, bir denemesi mahiyetindeydi. Çünkü biz temelleri 27 Mayıs darbesiyle atılan, 12 Eylül'de de tahkim edilerek millete dayatılan bu darbe Anayasasının mutlaka değişmesini istiyoruz" diye konuştu.
ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ ADASI PROJESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs'ın anlamlı bir gün olduğunu vurgulayarak, "Yaslı Ada"yı bundan önceki seçimlerde "Özgürük ve Demokrasi Adası" yapacakları müjdesini verdiklerini ifade etti. Yassıada ve Sivriada projesini yaptırdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O zaman Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Hanım kardeşimiz Çiğdem Hanım bu projeyi ekibiyle yapmıştı. Bugün de Sayın Başbakanımız tüm aile kalanlarıyla bunun yanında bakan, milletvekili arkadaşlarımız da bugün temeli attılar. Kendilerine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Çünkü bu proje ulusal bir proje olmayacak, uluslararası bir proje olacak. Bu proje, 'demokrasi nedir, özgürlük nedir' bunun haykırıldığı zeminin oluştuğu projedir" dedi.
“BİZ 12 EYLÜL’ÜN KALINTILARINI SİLMEK İÇİN UĞRAŞIRKEN ONLAR ISRARLA 12 EYLÜL’ÜN MİRASINA SAHİP ÇIKMIŞLARDI”
Yeni Anayasayı da bizzat milletin yapmasını istediğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2010 yılında, geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı seçiminde bize karşı bir araya gelen hatırlayın 14 siyasi parti vardı ve bugün bizi eleştirenlerin tümü bir araya gelmişlerdi. Biz 12 Eylül'ün kalıntılarını silmek için uğraşırken onlar ısrarla 12 Eylül'ün mirasına sahip çıkmışlardır. 12 Eylül darbesini yapan şahıs, geçtiğimiz günlerde öldü. Cenazesinde gözlerimiz de 2010 yılında darbecilerin mirasına sahip çıkanları aradı ama göremedik. Mesele 12 Eylül'ün izini silmeye gelince karşımızda saf tutanlar 12 Eylül'ü yapanın cenazesine gelmemişlerdi ama biz biliyoruz ki bunlar gönülleri ve zihinleriyle orada hem de en öndeydiler. 12 Eylül zindanlarında en ağır işkenceleri görenleri temsil ettikleri iddiasında olanlar, 2010'da demokrasinin değil, darbecilerin yolundan gitmeyi tercih etmişlerdi. Çünkü bunların kendileri 12 Eylül darbesinin mamulü, böyle olduklarını da her fırsatta gösteriyorlar" diye konuştu.
“PARALEL YAPININ PENSİLVANYA’DA BİR ELEBAŞI VAR”
"Paralel yapının Pensilvanya'da bir elebaşı" olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu elebaşı ne diyor, 'Said-i Nursi Kürt olduğu için gidip ziyaret etmedim' diyor. Kürt kardeşlerime olan kinini bu derece açıkça ifade ediyor" dedi. "Bunlar ne yaptılar, biz paralel yapıyla tüm gücümüzle mücadele ederken Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin arka kapılarında bu yapıyla ittifaka girdiler, iş birliği anlaşması yaptılar" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "İstanbul'da geçmişten beri benim Kürt kardeşlerimi tahkir eden, tahrik eden, onlara her türlü eziyeti müstahak gören ne kadar vesayetçi varsa onlarla al takke ver külah iş birliği içine girdiler. Kürt kardeşlerime yapmadıkları eziyeti bırakmayan tek parti CHP'sinin bugünkü temsilcisi olan partiyle neredeyse genel merkezlerini birleştirecekler, o derece yakınlar. Kürt kardeşlerime yönelik ret ve inkâr politikalarının en hararetli savunucusu olan partiyle meydanlarda aynı ağızla aynı üslupla konuşuyorlar. Hepsi bir olmuşlar işi gücü bırakmışlar, şu anda sadece iktidarı eleştiriyorlar ve yalan yanlış her şey var. Ya siz millet için milletin geleceği için ne diyorsunuz, onu söyleyin. Bir proje üretin. Ardından benimle uğraşıyorlar, benimle ne işiniz var. Ben yeni Anayasa diyorum var mı bu konuda bir düşünceniz, alternatif bir teklifiniz var mı? Onu getirin ben başkanlık sistemi diyorum. Siz mevcut durumdan memnun olabilirsiniz ama istikrar ve güven iklimini garanti altına almak için Türkiye'nin yeni bir sisteme ihtiyacı olduğundan bihabersiniz. İnanın 5 tane koyun verin bunlara kaybedip gelirler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP'nin iktidar ortağı olduğu hükümeti hatırlatarak, "Üç buçuk yıl kaldı ya bırakıp kaçtılar, erken seçime gittiler. Aynı şekilde ana muhalefetin yavrusu olan parti o da iktidar ortağıydı, koalisyonu bozdular erken seçime gittiler. Biz partimizi yeni kurmuştuk. 16 ayda tek başımıza iktidar olduk, fark bu" diye konuştu.
“TÜRKİYE, 2023 HEDEFLERİNE YENİ BİR İDARİ YAPIYLA GİDEBİLİR”
Türkiye'nin 2023 hedeflerine yeni bir idari yapıyla gidebileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yüzden büyük projeleri anlattığını söyledi. Marmaray'a değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışının üzerinden 18 ay geçen Marmaray'ı bugüne kadar 73 milyon kişinin kullandığını bildirdi. Bu projeleri hayata geçirirken kendilerine sürekli olarak "yapamazsınız" dendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama onlar bilmiyordu ki biz dedemiz Fatih'ten ders aldık. O gemileri karadan yürüttü biz de denizin altından metroyu yürüttük, özelliğimiz bu. Bu metrodan Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı, Gürcüsü, Boşnağı, Pomağı , Romanı herkes geçiyor mu? Ayrım var mı? Başörtülüsü, başı açığı geçiyor mu? Geçmeyen birkaç kişi kaldı, onların da kimler olduğunu anlıyorsunuzdur. O da inadına biliyor musunuz? 'Geçersem acaba geçti derler', bundan endişe ediyor. Geç, geç bir şey demeyiz endişe etme. Çünkü biz bunu 78 milyon için yaptık" değerlendirmesinde bulundu. Tünel ve köprü projelerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunları yaparken bizim para pul sorunumuz yok. Hani bazıları konuşuyor ya, şöyle vereceğim, böyle vereceğim. Hani kaynak? Kaynak yok" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na atıfla, "Bu zatın hastaneye yönettiği dönemi de biliyoruz. Bunların hepsi aynı, al birini vur ötekine. Terör örgütlü partinin yönettiği belediyelerin halini görüyorsunuz değil mi? İşte Van. Şöyle arka sokaklarına girdiğiniz zaman her şeyin ortada. Belediyecilik, altyapıyla üstyapıyla pırıl pırıl halkına hizmettir. Bunu yapacaksın. Lafla peynir gemisi yürür mü?" dedi.
“YENİ TÜRKİYE’NİN İNŞASINA ENGEL OLAMAYACAKLAR”
Parti kapatılmayı yasaklayan düzenlemeyi muhalefet dolayısıyla gerçekleştiremediklerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne yaparlarsa yapsınlar. Yeni Türkiye'nin inşasına engel olamayacaklar. Van, bölücü örgütün güdümündeki partiye de paralel örgüte de onların arkasına takılıp giden ana muhalefete hak ettiği cevabı verecektir. Ben buna inanıyorum" ifadesini kullandı.
“ŞİMDİ ADRES OLARAK MECLİS’İ DEĞİL, SOKAĞI GÖSTERİYORLAR”
Seçimden umudunu kesenlerin bahanelerinin şimdiden hazır olduğunu da kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne diyorlar biliyor musunuz? 2011'de 400 milletvekilini de alsak yeni Anayasayı yaptırmayacaklarını söylüyorlardı. Şimdi benzer şeyleri ifade ediyorlar. Oy istedikleri milleti suçluyorlar. Eğer kendi istedikleri gibi sonuç çıkmazsa millete her şeyin müstahak olduğunu söylüyorlar. Şimdi adres olarak Meclis’i değil, sokağı gösteriyorlar. Siyasi parti sokakta ancak miting yapar. Sokakları terörize etmenin masum insanların evlerini, araçlarını, ateşe vermeye çağırmanın siyasetle ne ilgisi olabilir? İnsanları sokağa davet edip 50 kişinin ölümüne yol açan bunlar değil miydi?" dedi.
“LÜTFEN OYUNUZU VERİRKEN ETNİK BİR DÜŞÜNCEYLE VERMEYİN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) "Türkiye olmasaydı, Kobani kurtulamazdı" dediğine işaret ederek şunları söyledi: "Bunlar ne diyor? Bizi suçluyor. Kobani'de bomba altında olan Kürt kardeşlerimizi Türkiye'ye aldık mı? Çadır, konteyner kentlere yerleştirdik mi? Bunlar yalan söylüyor. Çok enteresan. Bakınız gerek Özgür Suriye Ordusu, gerek Peşmergelerin topraklarımızdan Kobani'ye girmesine biz müsaade ettik. Biz müsaade etmesek girebilirler miydi?" Konuşmasında, "DEAŞ da, bölücü örgüt de Türkiye'yi suçluyor demek ki ortak noktaları var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz her türlü sıkıntıyı, zorluğu, riski göze alıp çözüm süreciyle anaların gözündeki yaşı kurutmaya çalışıyoruz. Ama evlatları dağa kaçırılan benim Kürt analarım nasıl ağlatıldı biliyorsunuz değil mi? Günlerce, haftalarca, aylarca ağlatıldı mı? Kaçıranlar kim? Söylememe gerek var mı? Bunlara gerekli dersi vermek gerekiyor. Kardeşlerim lütfen oyunuzu verirken, bir etnik düşünceyle vermeyin. Ben Kürt kardeşlerimin temsilcisi olarak bunları kabul etmiyorum." dedi. Şırnak, Kars, Iğdır, Ağrı ve Hakkâri’de engellemelere rağmen havaalanlarını açtıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi Kürtleri biz mi seviyoruz, onlar mı seviyor? Onlara hizmeti biz mi, onlar mı götürüyor? Kardeşlerimi iki elinin arasına alıp düşünmeye sevk ediyorum. Oylarınızı belirleyecek şey korku olmasın. Tüm Vanlı kardeşlerimi korkuyu korkutmaya davet ediyorum" dedi.
“TERÖR, ESKİ TÜRKİYE’NİN ALIŞKANLIĞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Oy hepimizin namusudur, şerefidir, namusumuza şerefimize sahip çıkalım" diye konuştu. "Diyorlar ki Çözüm Süreci biz Meclis’te yokken başladı. Evet, bu süreç sizinle başlamadı, sizin için de başlamadı. Bu bizim milletimiz için başlattığımız ve milletimizle yürüttüğümüz bir süreçtir. Ben başlattım" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah bunlar olsa da olmasa da milletimizle birlikte bu süreci nihayete erdireceğiz. Terör eski Türkiye’nin alışkanlığıdır, eski Türkiye’de geçerli bir yöntemdi. Yeni Türkiye, terörün arkasına saklanarak siyaset yapanların olmayacaktır. Kendilerine, Kürt kardeşlerimin üzerinden bir gelecek inşa etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
“İDEOLOJİK SAPLANTILAR UĞRUNA TEK BİR KARDEŞİMİN DAHİ İSTİKBALİNİN TEHLİKEYE ATILMASINA RAZI OLMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 78 milyonun her birinin canının mukaddes, değerli, önemli olduğunu belirterek, "Hiç kimsenin kendi ideolojik saplantısı uğruna tek bir kardeşimin dahi istikbalini tehlikeye atmasına rıza göstermeyeceğiz. Yüzlerine Van'da başka maske İstanbul'da başka maske takanların, bu millete hiçbir faydası olmaz. Biz ülkemizin milletimizin geleceği için neye inanıyorsak her yerde aynısını söylüyoruz. Ne diyoruz, Rabia. Ne var Rabia'da? Hazır mıyız, gür sedayla, tüm Türkiye duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte biz bu dört başlıkta bugüne kadar yürüdük, bundan sonra da böyle yürüyeceğiz." dedi. Bu tek milletin içinde, Türk, Kürt, Laz, Çerkez'in, hepsinin bulunduğuna işaret ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Bölmeye çalışanlara gerekli cevabı vereceğiz. Tek millet budur, bölmek isteyenlere gerekli cevabı vereceğiz. Bayrağımız tek. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Kardeşlerim, burada dikkat edeceğiz. Rengi, şehidimin rengi. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. Bu bayrağa sahip çıkmak... İnşallah hep birlikte güvenle geleceğe bakacağız. İşte bölgemizde yaşananları görüyorsunuz, dünyada yaşananları görüyorsunuz. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi kaybettiğimizde inanın bana bu çok kötü olur. Onun için de sizleri muhtarlarınızla, şunla bunla tehdit etmeye çalışanlara prim vermeyin. Bu bizim onur mücadelemizdir, haysiyet mücadelemizdir. Size hizmet verenlerin yanında olun, değerli kardeşlerim, sizin için koşanların, sizin için sevdalı olanların, sizin için terleyenlerin peşinde olun. Biz sizi Allah için seviyoruz."
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, Van Valisi İbrahim Taşyapan, Garnizon Komutanı Korgeneral Abdullah Barutçu, bazı milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.