"Esed’in Başında Olduğu Bir Suriye’nin Huzur ve Refaha Ermesi Kesinlikle Mümkün Değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, ABD'den gelen Esed ile görüşülebileceği yönündeki açıklamalar ve Türkiye'nin bölgesel enerji güvenliğindeki rolü hakkındaki soruları cevapladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında soruları cevapladı.

Bir basın mensubunun, “CIA Başkanı Brennan, 'Esed’in devrilmesini istemiyoruz’ dedi. Daha sonra da Dışişleri Bakanı John Kerry, ‘Esed’le görüşmek zorunda kalabiliriz’ dedi, bu ifade rejim olarak düzeltildi. Sizce ABD’nin Suriye politikasında bir değişiklik söz konusu mudur, böyle bir değişiklik Suriye’yi nasıl etkiler?” sorusuna cevaben Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle soruyu soran arkadaşımıza teşekkür ediyorum. Tabii burada CIA Başkanı’nın ifadesiyle Kerry’nin ifadesinde bir tutarsızlık var. Sonunda gerçi aynı kapıya çıkıyor, geçen haftalarda da bu konu gündeme geldi, daha sonra Kerry’nin ofisinden bunun yalanlandığını gördük. Bizim de bu arada yapmış olduğumuz anlaşmalara baktığımız zaman eğit-donatla birlikte rejime yönelik bazı tespitler var. Öyle zannediyorum ki, liderler seviyesinde yapacağımız görüşmelerle bu ifadelerin en doğru olanını o zaman daha iyi anlamış olacağız. Çünkü Esed’in başında olduğu bir Suriye’nin artık huzura, refaha ermesi kesinlikle mümkün değildir ve Amerikan yönetiminin de, kurumlarının da böyle bir katilin arkasında yer alacağına ihtimal vermiyorum" dedi.

"TÜRKİYE, KARADENİZ'İN GÜVENLİĞİNİN SİGORTASIDIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi'nde güvenlik sağlanmasıyla ilgili ne tür bakışları vardır ve atılması planlanan adımlar nelerdir? Türk Akımı'nın gerçekleştirilmesiyle ne tür riskler mevcut?” şeklindeki soruyu da, “Öncelikle Türkiye’nin şu anda Karadeniz Bölgesi’ndeki güvenlikle ilgili tedbirleri zaten gerek deniz, gerek hava, gerekse kara olarak mevcuttur. Hangi şartlarda olursa olsun bir NATO ülkesi olarak Türkiye bütün tedbirleri almış ve hazır vaziyette zaten beklemektedir. Türkiye aslında Karadeniz’de aynı zamanda da güvenlik noktasında bir sigortadır. Şu ana kadar da sorun yaşanmamıştır, temenni ederiz ki bundan sonra da yaşanmaz.

İkinci soru Türk Akımı ile ilgili soruydu. Bu konu, biliyorsunuz Rusya Güney Akımı öncelikle Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya doğalgazını göndermek niyetindeydi, hedef buydu, hatta kendi projelerini gerçekleştirmek için bizim sularımızı da kullanmak istediler, biz müsaade ettik, fakat daha sonra Bulgaristan biliyorsunuz Avrupa’ya geçişe müsaade etmedi, önce müsaade etmişti, sonra müsaade etmedi. Akabinde bize bu teklifle geldiler ve bizler de kendilerinin bu tekliflerini yaptığımız değerlendirmeler sonucunda makul karşıladık. Tabii Rusya’nın bu arzına Avrupa’nın talebi ne olacaktır, onu kestirebilmek şu anda mümkün değil. Türkiye olarak bizim şu anda biliyorsunuz ağırlıklı doğalgaz ihtiyacını karşılayan ülke Rusya’dır, ikinci derecede İran’dır, üçüncü derecede Azerbaycan’dır, bu tabi aynı zamanda bir çeşitlendirmenin de neticesidir" şeklinde cevap verdi.