Türk halkı mazlumun yanında olmayı tarih boyunca insani bir sorumluluk olarak görmüştür. İsrail’in Filistin halkını zorla evlerinden çıkartıp, sivilleri hatta bebekleri katlederken, Cumhurbaşkanımızın bu vahşete sessiz kalması düşünülemez.
İsrail’in hiçbir değer ve sınır tanımayan savaş suçlarına ve insan hakları ihlallerine dur demek yerine ABD yönetimi, mazlumun hakkını savunan Cumhurbaşkanımıza yönelik haksız ithamlarla meşgul olmaktadır. Cumhurbaşkanımızın mazlum Filistin halkının yanında olmasını ve İsrail’in hukuk ve insanlık dışı tavırlarına ayna tutmasını ABD'nin Anti-Semitizm ile bağdaştırması trajikomik bir yaklaşımdır. ABD görmese de vicdan sahibi herkes Filistin’de yaşanan vahşetin farkındadır. İsrail'in yapmış olduğu katliamlar Anti-Semitizm yaftasıyla örtülemez. ABD Dışişleri Bakanlığının gerçeklikle hiçbir ilişkisi olmayan söz konusu açıklamasını kınıyor ve reddediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek Yahudi Soykırımı konusunda gerekse Türkiye’deki Musevi Cemaatinin haklarının korunması konusunda gösterdiği hassasiyet ortadadır. Bunun en büyük şahidi Türkiye’deki Musevi cemaati temsilcileridir.
Cumhurbaşkanımızın haklı duruşuna mesnetsiz ithamlar ile karşılık vermek yerine ABD'yi Filistin konusundaki adil olmayan tutumunu muhasebe etmeye davet ediyoruz.