KKTC Ziyareti Öncesi Atatürk Havalimanı'nda Basına Yaptıkları Açıklama
Değerli Basın Mensubu Arkadaşlarım,
Cumhurbaşkanı olarak ilk dış ziyaretimi bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapıyorum inşallah.
Bu ziyaret vesilesiyle, KKTC’de öncelikle Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu ile görüşmelerimiz olacak. Bunun yanında, KKTC Meclis Başkanı ve hükümet yetkilileriyle, ana muhalefet partisi olsun, diğer parti genel başkanlarıyla görüşmelerimiz olacak ve kendileriyle akşam çok daha geniş katılımlı bir yemekte bir arada olacağız.
Bildiğiniz gibi 11 Şubat 2014’te özellikle Kuzey Kıbrıs-Güney Kıbrıs arasındaki iki liderin ortak açıklamalarıyla yeniden başlayan ve BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde devam eden görüşmeler, şu anda içinde bulunduğu son aşamaya gelmiş bulunuyor. Fakat KKTC’nin bugüne kadar adil, kapsamlı bir neticeyi özleyerek sürdürdüğü görüşmelerde, Güney Kıbrıs ne yazık ki bugüne kadar hiçbir zaman olumlu bir yaklaşım içerisinde olmadı. Şu anda da bu Kıbrıs sorununun Türk tarafının gösterdiği iyi niyetle, aynı şekilde Rum tarafının da iyi niyet göstermesi neticesinde bir çözüme kavuşması mümkün. Bizler, özellikle bu konuda garantör bir ülke olarak, Yunanistan’ın da bu işe çok daha sıcak, çok daha olumlu bir yaklaşım içerisinde olmasını bekliyoruz.
Tabii Ada’da 50. yılını geride bırakan sorunun mağduru olan, malum Kıbrıs Türk halkıdır. Uzlaşma yönündeki irade, her zaman yine onlar tarafından ortaya konmaktadır. Maalesef, karşı taraf, bu uzlaşma yönünde bir tavır ortaya koymamıştır. Uluslararası camianın, bu konuda kararlı adımlar atmasını özellikle bekliyoruz. Ve bizler gerek hükümetimiz olarak, gerek şahsım olarak, bundan sonraki süreçte, bütün görüşmelerimizde tabii ki bunu her zaman bizim değişmez bir maddemiz olarak gündemimizde tutuyoruz, tutacağız.
KKTC, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı, demokratik devlet yapısı, her geçen güçlenen ekonomik kalkınma ve refah seviyesiyle tüm Doğu Akdeniz bölgesi için bir örnek teşkil ediyor. Ve her geçen gün güçlenerek de bu konumu sürekli olarak bir sürekliliği arz ediyor.
Özellikle son on yılda, Türkiye’deki gelişmeye paralel olarak, yaşanan ekonomik kalkınma hamlesi ile ülkede kişi başına düşen gelirinin önemli oranda artması, KKTC’nin maruz kaldığı tüm haksız kısıtlama ve engellemelere rağmen, Rum tarafıyla olan açığı kapatması bakımından mutluluk vericidir. Hele hele şimdi birkaç ay içerisinde, Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a suyun denizin altından bağlanmasıyla, bir diğer adım inşallah elektriğin aynı şekilde bağlanmasıyla, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan tüm soydaşlarımız, kardeşlerimiz, çok daha büyük bir güce ulaşacaklardır ve artık burada süre iyice daralmıştır.
Yakalanan bu ivmenin korunarak geliştirileceğine ve KKTC’nin bölgede önemli bir çekim merkezi haline geleceğine dair inancım tamdır. Cumhurbaşkanı olarak da bu konulardaki çalışmaları yakından takip ediyorum, etmeye devam edeceğim. Anavatan Türkiye’nin güvence ve desteğiyle, Kıbrıs Türk halkının özgür yaşama iradesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin müreffeh geleceğinin teminatı olmaya devam edecektir. Ben, katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum. Ve bu ilk yolculuğumuz “hayırlı olsun” diyorum.